GÖRÜNTÜLÜ

Dinç: Tecridi kırmak için halk harekete geçmeli

Halfeti Öcalan için tutulan Özgürlük Nöbeti’nde konuşan avukatı Mazlum Dinç, Öcalan’ın üzerindeki tecridi bir tek halkın kırabileceğini belirterek, bu doğrultuda halkın harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.

Urfa’nın Halfeti ilçesinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük kirli savaş konsepti kapsamında hayata geçirilen tecrit içinde tecrit politikasına karşı Özgürlük Nöbeti eylemi gerçekleştirildi. İlçe merkezinde bulunan 4 Nisan Özgürlük Parkı’nda yapılan eyleme Öcalan’ın avukatlarından Mazlum Dinç, HDP ve DBP Halfeti ile Birecik ilçe yöneticileri, KJA aktivistleri, Barış Anneleri, Öcalan ailesinin aile bireyleri ve yüzlerce kişi katıldı. Nöbet eyleminde “Önderliğimiz özgürlüğümüzdür”, “Ne askeri ne sivil darbe, Öcalan’a özgürlük tecride hayır” pankartı açıldı. Çocuk ve kadınların da yoğunlukta olduğu nöbet eyleminde özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu.

‘İMRALI ADASI İŞKENCE SİSTEMİNE GÖRE DİZAYN EDİLDİ’

Nöbet eyleminde konuşan Öcalan’ın avukatı ve aynı zamanda varisi olan Mazlum Dinç, Öcalan’ın 1999 yılından bu yana uluslararası komplo ile esir alındıktan sonra çok ağır bir tecrit altında tutulduğunun altını çizdi. Öcalan’ın tutulduğu İmralı Adası’nın bir işkence sistemine göre inşa edilerek, tecrit için dizayn edildiğini kaydeden Dinç, Öcalan’ın bu işkence sistemi ve tecrit politikalarına karşı yıllardır mücadele ederek yaşamını sürdürdüğünü dile getirdi. Ağır tecrit koşulları ve sistematik bir şekilde işleyen işkenceye rağmen Öcalan’ın 17-18 yıldır İmralı’da Kürt sorununun demokratik yollar ile çözülmesi adına büyük bir çaba içerisinde olduğunu ifade etti. 2013 yılının Newroz’unda Öcalan’ın öncülüğünde büyük bir fedarlık doğrultusunda başlatılan çözüm sürecindeki Öcalan’ın rolüne değinen Dinç, bu süreçte büyük mesafelerin katledildiğini ancak AKP hükümeti ve Erdoğan’ın bu süreci çıkarsal hesapları ve savaş politikaları ile heba ettiğinin altını çizdi.

‘TECRİDİ BİR TEK HALK KIRABİLİR’

Uluslararası güçlerin Ortadoğu’daki hesapları doğrultusunda Öcalan’a komplo kurduğunu ve esir düşürerek Türkiye’ye teslim ettiğini söyleyen Dinç, Öcalan’ın bu hegemon güçlerin oyununu bozan tek faktör olduğunu ve komplo ile Öcalan saf dışı bırakılmaya çalışılsa da, İmralı işkencesinde dahi Öcalan’ın uluslararası güçlerin oyununu bozduğunu dile getirdi. Gelinen süreçte birkez daha dünya kamuoyunun gözleri önünde Ortadoğu’da çok aktif bir şekilde uluslararası güçlerin tamamının dahil olduğu bir savaşın sürdüğü ve Öcalan’ın bu yaşananları 3’üncü Dünya Savaşı olarak nitelendirdiğini paylaşan Dinç, Kürdistan merkezli süren savaş karşısında Öcalan’ın üzerindeki tecridin daha da ağırlaştırılmasına ve tecrit içinde tecrit politikasının hayata geçirilmesinde Ortadoğu’da oynanan çıkar bazlı oyundan ötürü olduğunu dile getirdi. Dinç, Kürdistan merkezli içerisine girilen kirli hesapları bozabilecek tek kişinin Öcalan olduğunu kaydederek, Öcalan’ın üzerinde hayata geçirilen tecrit politikasını da bir tek halkın ve direnişinin kırabileceğinin altını çizdi.

‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN HALKIN HAREKETE GEÇMESİ GEREK’

Kürt Halk Önderi Öcalan’ın hiçbir hukuksal ve anayasal hakkının tanınmadığını söyleyen Dinç, “Sayın Öcalan yıllardır Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi yönünde çaba içerisinde oldu. Ağır koşullara rağmen bu çabayı sarf eden ve insan üstü bir irade gösteren Öcalan oldu. Ama görüyoruz ki Sayın Öcalan üzerinde tecrit politikaları hayata geçirilerek önü kesilmeye çalışılıyor. Örgütü, ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi, telefonlaşması ve mektuplaşması hukuksuz bir şekilde engelleniyor. Kendi yasalarında olmasına rağmen Türk devleti bunu antidemokratik bir şekilde engelliyor ve tanımıyor. Buna karşı bizim de yapmamız gereken Sayın Öcalan’ın önünü açmaktır. Görüşmelerin tekrar başlaması ve müzakere koşullarının tekrardan sağlanması ve özellikle Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması için halkın harekete geçmesi gerekiyor. Öcalan etrafında kenetlenmesi gerekiyor. Avukatları olarak yaptığımız her türlü başvuru ret ediliyor. Sözde demokrasi ve insan haklarını savunduklarını söyleyenler söz konusu Öcalan olunca ne demokrasiyi ne de insan haklarını tanıyor” dedi.

Dinç, olarak 15 Temmuz askeri darbe girişimi ardından oluşan kaygıları da paylaşarak, askeri darbenin başarılı olması durumunda karşılaşacakları koşullarının askeri darbe girişiminin bastırılması ardından hayata aynı mantık doğrultusunda hayata geçirildiğine dikkat çekti.

Nöbet eylemi alkışlar ve sloganlar ile son buldu. 

 

...