Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri KHK ile talana açıldı!

Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri KHK’den alınan yetki ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Özel Proje Alanı” ilan edildi. Projenin içeriği ise sır gibi saklanıyor.

Amed’in Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te başlayan ve 104 gün süren şiddetli çatışmalarda devlet güçleri tarafından yerle bir edilen tarihi bölgedeki yıkım halen sürüyor. 6 mahallesinde sokağa çıkma yasağının devam ettiği ilçede yaşayan 40 bin insan evsiz kalırken, bu evlerin olduğu yerler dümdüz edildi. 300 yıllık tarihi yapıların enkazları dahi bırakılmazken, hükümet Suriçi hakkında “acele kamulaştırma” karar vermişti. Devletin yıkım ve talan politikalarından Sur ile özdeşleşen Dicle Vadisi ve 8 bin yıllık Hevsel Bahçeleri de nasibini aldı. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri, 644 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (ğ) bendi ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9’uncu maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayı ile “Özel Proje Alanı” ilan edildi. Ancak bu projeyle ilgili kimseye bilgi verilmiyor. 28 Aralık 2016 tarihinde onaylanan projenin şimdiye kadar askıya çıkması gerekirken, aradan geçen 18 gündür gizlenmeye çalışılıyor. Projenin onayına ise henüz 15 gün kalmasına rağmen Hevsel Bahçeleri’nde yer yer ağaç yıkımına da başlandı.

İÇERİĞİ BİLİNMİYOR

Buraların bakanlık tarafından ne yönde kullanılacağı da meçhul durumda. Projeye ilişkin ajansımıza konuşan Şehir Plancıları Odası Amed Şube Eş Başkanı Büşra Cizrelioğulları, projenin askıya sunulmamasının tepki gösterdi. Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçelerinin bir kısmının “Özel Proje Alanı” ilan edildiğini dile getiren Cizrelioğulları, “Bu alanda nazım ve imar planı değişiklikleri yapılıyor. Bu alanın askı ilan tutanağına ulaştık, fakat projenin içeriğine dair herhangi bir bilgi edinemedik. Hangi alan özel proje alanı ilan edilmiş. Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçeleri çok geniş bir alandır. Birinci uygulama etabı neresidir henüz bilmiyoruz” dedi.

PROJE VERİLMEZSE İTİRAZ EDİLECEK

Özel Proje Alanı’nın içeriğine ulaşamadıkları için teknik bir çalışma yapamadıklarının altını çizen Cizrelioğulları, “Askıda olan planların açık, alanın şeffaf şekilde gösterilmesi ve kamuoyuyla paylaşılması lazım. Buna ilişkin yönetmeliklerde de kesin hükümler var. Halkın kent bileşenlerinin de hakkı gasp ediliyor” ifadelerini kullandı.

Yasa ve yönetmeliklerin çıkarılan projelere itiraz etme hakkını verdiğini söyleyen Cizrelioğulları, Dicle Vadisi ve Hevsel Bahseleri’ne ilişkin Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden projeyi istediklerini, bilgi verilmemesi durumunda itiraz edeceklerini dile getirdi.

İMARA MI AÇILACAK?

Projeye 30 gün itiraz sürelerinin olduğunu aktaran Cizrelioğulları, projeye itiraz etmek için içeriğini görmeleri gerektiğini söyledi. Cizrelioğulları, Özel Proje Alanı ilanıyla neler olabileceğini ise şöyle sıraladı: “Özel Proje Alanı’nın ilanı aslında başka hiçbir kurumun söz hakkı olmaksızın Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın direkt bir şekilde buraya planlarını, parselasyonunu kimseye sormaksızın yapma yetkisi veriyor. Bu başlı başına bir problem. Bakanlık şimdi Dicle Vadisi ve Hevsel bahçelerini imara mı yoksa cazibe merkezleri haline mi getirecek bilmiyoruz. Hevsel bahçeleri ve Dicle Vadisi’nin bir kısmı bakanlığa verilmiş durumda. Bu alan parçalı ele alınacak bir yer değil. Bütüncül yaklaşımla korunması gereken bir alandır. Daha önce Dicle Vadisi’ne ilişkin plan ve projeler yapıldı. Yapılan projelerde bu alanı bir cazibe merkezi haline getirme çabası içerisindeydi. Oysa koruma ve kollama odaklı bir çaba sarf edilmedi. Bu günkü kaygımız da budur.”

UNESCO SESSİZ!

UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Dicle Vadisi’nin korunması gereken bir alan olduğunu vurgulayan Cizrelioğulları, bu alanların kültürel peyzaj değerlerinin korunması gerekirken, bu tarz projeler üretilmesinin buraların bütüncül olarak korunması önünde büyük engel olduğunu kaydetti. UNESCO’nun yaşanan yıkıma ve çıkarılan projelere karşı sessiz kaldığına da değinen Cizrelioğulları, UNESCO’nun yaşanan tahribata müdahil olması için birçok kez başvuru yapıldığını, gelinen aşamada sessizliğini koruduğunu aktardı. UNESCO’nun bireysel ve kurumsal başvuruları kabul etmediğini söyleyen Cizrelioğulları, “Devletler arası bir kurum olduğu için bireysel başvurularımıza yanıt alamadık. Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti’nin başvuru yapması gerekiyor ki koruma altında olan yerlere ilişkin çalışma yürütsün. Zaten bu durumda devlet kendi yaptığı projeler için başvuru yapmayacağına göre Suriçi kendi kaderine terk edildi” dedi.

‘İNSAN ODAKLI YAKLAŞIM YOK’

Devletin yıkımlara karşı kaygı taşımadığını belirten Cizrelioğulları, “Devlet kıyımı teşvik edici projeler hazırlıyor. Öncelikli olarak Suriçi’nin ticari amaçlı dönüşümünü cazibe merkezi haline gelmesi ön gören projelerle geliyorlar. Ama insan odaklı bir yaklaşım yok. Asgari ölçüde burada yaşanan yıkımların ve mağduriyetlerin tespiti bile yapılmadan projeyle bu tarihi yapıya yok edilmeye çalışılıyor” dedi.

‘PROJELER AKIL TUTULMASI’

Dicle Vadisi ve Hevsel Bahçelerinde herhangi bir çatışma yaşanmamasına rağmen buraların projeyle yıpratılmaya çalışıldığını vurgulayan Cizrelioğulları, “Doğal yapısı ve karakteriyle ön plana çıkan bir alan burası. Daha önce konut rezerve alanı ilan edilmişti. Akıl tutulması projeler hayata geçirilmeye çalışılıyor. Daha önce devletin yapmak istediği projelere belediye ve sivil toplum örgütleri de itiraz ediyordu ve engel oluyordu. Şimdi OHAL döneminde çıkartıp oldubittiye getirmeye çalışıyorlar” değerlendirmesi yaptı.

AĞAÇ KESİMİ YASAL DEĞİL

Proje onaylanmadan ağaç kesimine başlandığı da aktaran Cizrelioğulları, “Yapmak istedikleri her neyse Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi’nde 10 gün önce ağaç kesimine de başladılar. Askıda olan bir projenin çalışmasına başlamakta yasal değil. Bizler elimizden geleni yaparak tarihi ve doğal yapıya sahip çıkmaya çalışacağız” vurgusu yaptı.