Dicle, KHK ile karartılan TV kanallarını ziyaret etti

DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, kapatılan televizyon kanallarının merkez ve bürolarını ziyaret etti. Dicle, halkın ve demokrasi güçlerinin katılımıyla gösterilecek demokratik direniş ile bu faşizm saldırısını püskürtebileceklerini söyledi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle ve Başkanlık Divanı üyeleri Hasan Yağız, Musa Farisoğulları ve Serhat Bingöl'den oluşan heyet, OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile RTÜK tarafından yayınları karartılan TV kanallarından Azadi TV, Hayatın Sesi TV, Jiyan TV, Van TV ve Zarok TV'ye destek ziyaretinde bulundu. 

İlk ziyaret Van TV Amed Bürosu'na yapan DTK’liler, TV'nin muhabirleri ile bir araya geldi. AKP'nin televizyonların yayınlarını karartarak tek ses yaratma ve bütün çoğulcu anlayışlara darbe vurma anlayışı içinde olduğunu ifade eden Dicle, "Özellikle Kürt dilini yaşatmak için çabalayan televizyonlara karşı bir saldırı ile karşı karşıya kaldık Bu hukuk dışı tavrı kınadığımızı ve kapatılan kurumlarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtmek isteriz" diye konuştu.

OHAL ilanıyla birlikte 12 Eylül darbe dönemine kat be kat aşan uygulamalarla karşılaştıklarına dikkat çeken Dicle, Hitler dönemindeki faşizmi hatırlatan uygulamalara imza atıldığını söyledi. 

Çocuklara dönük yayın yapan Zarok TV'nin kapatılmasının ise Kürt diline yönelik tahammülsüzlüğünü göstergesi olduğunu vurgulayan Dicle, şunları söyledi: "Zarok TV, Kürt çocuklarının kendi ana dillerinde çizgi film izlemeleri için yayın yapıyor. Zarok TV'nin bile kapatılması Kürt halkının diline, kimliğine ve kültürüne karşı nasıl bir düşmanlık beslendiğinin göstergesidir. Biz halk ve bütün demokrasi güçleri olarak faşizan anlayışa karsı direneceğiz. Van TV'nin kapatma saldırısına uğraması kabul edilemez." 

Ekranları karartılan televizyonların bütün malvarlıklarına el konulabileceğine de değinen Dicle, "Mal varlıklarına el konulması Hitler’in faşist anlayışının hayata geçirilmesidir. Bütün demokrasi güçleri olarak buna karşı bir araya gelerek püskürtebiliriz. Kapatılan medya kurumları ile dayanışma içindeyiz. Halkın ve demokrasi güçlerinin katılımıyla göstereceğimiz demokratik direniş ile bu faşizm saldırısını püskürtebiliriz. Bu karanlık günleri aydınlığa çevirebiliriz. Zulme karşı direnmek onurdur" dedi.

Yayınlarının karartılmasının güçlü bir mücadele yürüttüklerinin göstergesi olduğunu dile getiren Van TV muhabiri Hülya Emeç de, haklarında alınan karara "Kapatmalar ve baskılar bizi mücadeleden alıkoyamayacak. KHK'nin FETÖ'ye karşı çıkarıldığını söylediler, ancak şu anda Kürtlerin dilini, kültürünü yok etmeye dönük kullanılıyor. Bu kapatmalarla Kürtlerin sesini kısacaklarını sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Halkın sesi olmaya ve gerçekleri halka aktarmaya devam edeceğiz" sözleriyle tepki gösterdi.

Van TV muhabiri Fuat Yaşar ise "Muhalif televizyonların ekranlarını karartarak kendilerince tek gazeteciliği tamamen inşa etmek istiyorlar. Ama bizim taşıdığımız kalem Apê Musaların kalemidir. Gazeteciliği yaşatan bu kalemdir. Biz de tüm baskılara rağmen her koşulda bu kalemle yazmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Dicle ve beraberindekiler, bu ziyaretlerinin ardından Hayatın Sesi TV Amed Temsilciliği'ne geçti. Burada televizyonun yönetici ve muhabirleri tarafından karşılanan Dicle, Hayatın Sesi'ne yönelik baskı ve sansür ile demokrasi, barış ve emek mücadelesinin sesinin kısılmak istendiğinin altını çizdi. AKP'nin diğer darbe dönemlerinde görülmeyen uygulamalara imza attığını ifade eden Dicle, "Hep birlikte mücadele ederek Hitler dönemine aşan bu saldırıları püskürtebiliriz" dedi. 

Hayatın Sesi TV Amed Büro Temsilcisi Cumhur Daş ise, birlik ve dayanışmayla zor ve karanlık günlerin üstesinden geleceklerini ifade ederek, gerçekleri halka ulaştırmaya devam edeceklerini vurguladı. 

Dicle ve beraberindekiler daha sonra yayınları durdurulan diğer TV kanalları arasında bulunan Zarok TV, Jiyan TV ve Azadi TV'nin merkezlerini ziyaret etti.