Dicle: Demokratik siyaset gücünü halktan ve haktan alır

Muradiye'de Saray çetelerinin engelleme girişimlerine rağmen gerçekleşen “Darbeye karşı demokratik halk buluşması”nda bir konuşma yapan Dicle, demokratik siyasetin gücünü halktan ve haktan aldığını belirtti.

Van’ın Muradiye ilçesinde Saray çetelerinin engelleme girişimlerine rağmen gerçekleşen “Darbeye karşı demokratik halk buluşması”nda bir konuşma yapan DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, demokratik siyasetin gücünü halktan ve haktan aldığını belirtti.

Van’ın Muradiye ilçesinde HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıran “darbe yasası”na karşı “Darbeye karşı demokratik halk buluşması” polis saldırısına ve valilik yasağına rağmen gerçekleşti. HDP ilçe binası önünde binlerce kişinin bir araya geldiği buluşmaya DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel ve DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle ve HDK Eşsözcüsü Gülistan Koçyiğit ile DBP ve HDP’li seçilmişler, milletvekilleri katıldı. “Bê serok jiyan nabe" ve "Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarının atıldığı halk buluşmasında konuşan DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, engelleme ve saldırılara dikkat çekerek, “Ama biz bulunduğumuz demokratik mevzilerden bir milim bile geri adım atmayacağı” dedi.

Dokunulmazlıkların kaldırılması ve sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dicle, “İki buçuk yıl boyunca Sayın Öcalan'ın öncülüğünde devam eden bir süreç vardı. Peki, ne oldu da görüşme süreci bitti, AKP hükümeti böyle bir savaşa karar verdi? Bunları sorduğumuz da Kürdistan'daki olayları daha iyi kavrarız” dedi. 

Çözüm süreci aşamalarını hatırlatan Dicle, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çözüm süreci boyunca sadece Kürt halkını değil, Türkiye’de çözüm bekleyen tüm kesimleri temsil ettiğini söyleyerek, “Sayın Öcalan, ‘Bundan sonra PKK'ye çağrı yapacağım olağanüstü kongrenin toplamasını isteyeceğim ve bu savaşa son vereceğim’ diyordu. Eğer bunlar olsaydı bu kadar cana mal olmaz, AKP hükümeti de barışı sağlamış bir hükümet olarak yüzde 60 oyda alabilirdi. Ama demokratik yolları tıkamaya çalıştılar” diyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ergenekon ve Balyoz gibi unsurlarla ittifak kurduğunu belirtti. 

Demokratik siyasetin gücünü halktan ve haktan aldığını belirten Dicle, AKP hükümetinin Kürtlere karşı başlattığı savaşın üç nedeni olduğunu vurgulayarak, şöyle sıraladı: “Sorunu çözmemek için bu sorunu başlattılar ve diktatörlük hevesleri var. Bizim teorimiz Sayın Öcalan önderliğinde gelişen bütün halkları eşit kabul eden bir mücadeleye dayanıyor. Bunlar savaşa neden olmasının üç nedeni var. Oligarşik cumhuriyetten demokratik cumhuriyete dönüş cesaretini devlet gösteremedi. Çünkü haklı değiller. İkincisi Rojava’daki gelişmeler ve HDP’nin seçim başarısı. Bunlar Osmanlı devletini Ortadoğu’ya hakim kılmak istiyor ama bunlar boş hayallerdir.”

Dokunulmazlıkların kaldırılmasını darbe olarak yorumlayan Dicle, 1994 sürecini hatırlatarak, "Şimdi de dokunulmazlıkları kaldırılan HDP milletvekillerini cezaevine göndermek istiyorlar. Tarihte hatalar yapılabilir, herkes yapabilir, ama bu hatada ısrar ederek tekrarlamak aptallıktır. 1994’te Bizleri meclisten attılar, cezaevlerinde yatırdılar, ne oldu bizi caydırabildiler mi? Biz gene halkın hizmetkarı olarak bu saflarda devam ediyoruz. Halkımız haksızlığı iradesine dokunulmasını kabul etmeyecektir. Cizre, Silopi ve Nusaybin'de tanklarla toplarla insanları yakarak caydırmaya çalışıyorlar ama halkımız onurluca direnmesini biliyor. İşte biz böyle bir halkın siyasetçileriyiz. Bizi halktan soyutlama çabalarının hiç biri sonuç vermeyecek. Halkımız iradesine yapılan saldırılara karşı demokratik tepkisini koymalı ve vekillerine sahip çıkmalıdır" diye konuştu. 

HDK Eşsözcüsü Gülistan Koçyiğit ise, dün Roboski’de ikinci kez gerçekleştirilen katliamı kınayarak, “Roboski’de 34 canımızı almışlardı yetmedi bir bombardıman daha yaptılar. Bize bu ülkede barış istiyorsanız sizi öldürürüz diyorlar. Bu sistem demokratik değil, ne Kürt’e ne Çerkez’e özgürlük tanımıyor. Onun için de CHP, MHP ve AKP tek parti olup, toplumun bütün ötekilerine karşı saldırdılar” dedi.

Türkiye'de demokrasi Kürdistan'da ise özgürlük mücadelesi kazanana kadar geri adı atmayacaklarını vurgulayan DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel ise, "DBP Kürdistan'da iktidar ve iktidar olmaya devam edecektir. Bu dönem Kürt halkının özgürlüğü açısından çok önemli olanaklar var. Aslında devlet halktan korkuyor. Barış talebinin büyümesinden, Kürdistan'daki özgürlük ateşinin batıya yayılmasından korkuyor ama korkunun ecele faydası yok. Faşizm yenilecek" dedi.

Tuncel, "Ortadoğu’da yeni gelişmeler yaşanırken Kürtler özgürlüğüne çok yakın. Eğer AKP'nin bizim kaderimizi tayin etmesini istemiyorsak kendi öz yönetimimiz gerçekleştireceğiz. Türkiye halklarının gözü Kürdistan'da. Bizi zindanlarla korkutamazlar" diye konuştu.