'Dersim ve Cizre’nin özgürlüğü Kürdistan’ın özgürlüğüdür'

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 79 yıl önce Dersim’de Türk devleti tarafından yapılan soykırımın, bilinci ve planlı yapıldığını, aynı politikanın bugün devam ettirilmeye çalışıldığını belirtti.

Önceki gün Dersim’de yapılan ‘Soykırım Konferansı’nın önemine dikkat çeken KCK, Cizre şehitlerinin ailelerinin konferansa katılmalarının da anlamlı olduğunu belirtti.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Dersim soykırımının 79. Yıldönümüne ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Dersim soykırımının 79 yıl önce başlatıldığını hatırlatan KCK, Kadın, çocuk, yaşlı, genç 90 bin Dersimlinin katledildiği, on binlercesi ise Türkiye’ye sürüldüğünü anımsattı. KCK, ‘’Dersim’de katledilenleri ve sürgünde acı çekenleri saygıyla anıyoruz. Bu soykırımı gerçekleştirenleri nefretle kınıyoruz’’ dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu ifadeler yer aldı: ‘’Dersim tertelesi bilinçli ve planlı gerçekleştirilmiştir. Yüzlerce, binlerce yıldır devlet işgali görmeden kendi topraklarında devlet dışı toplum olarak doğal demokrasi içinde kendi kimliği, dili ve kültürüyle özgürce yaşamışlardır. Seferin olup zaferin olmadığı, egemenlik tanımamış Dersim coğrafyasında yaşayan özgür ruhlu Alevi Kürtler Kürdistan’da özgür ruhun sembolü olmuşlardır. İşte bu nedenle cumhuriyetle birlikte kurulan ulus devletin hedefi haline gelmişleredir. Özü faşist ve soykırımcı olan ulus devlet Dersim’i bir çıban başı olarak görmüş, ezmeyi planlamıştır. Bu soykırım geri ve ilkel görülen Dersim’e uygarlık götürme olarak gösterilmiştir. Böyle söyleyerek uyguladıkları soykırımı Türkiye halkları ve dünyanın gözünden gizlemek istemişlerdir.

DERSİM’İN FETHEDİLEMEZ DAĞLARI KÜRTLÜĞÜN EN ÖZLÜ YAŞANDIĞI COĞRAFYA OLMUŞTUR

Dersim’in fethedilemez dağları Aleviliğin ve Kürtlüğün en özlü yaşandığı bir coğrafya olmuştur. Dersim her zaman bir devletin siyasi sınırları içerisinde olmuş, ama devlet dışı toplum olarak kalarak iktidarın kirinden pasından uzak olarak aşiret kültürü ve Alevi değerleriyle kendi yaşamını kendi örgütlemiş, kendi sorunlarını kendisi çözmüştür. Bu karakteriyle her zaman özerk bir coğrafya olmuştur. İşte ulus devlet bu özerkliği yıkarak Dersim’i Türkleştirmeyi hedeflemiştir. Fiziki soykırım sonrası çok yönlü bir Beyaz Soykırım uygulayarak Dersim’in Kürtlüğünü ortadan kaldırmayı, inanç değerlerini de özünden koparmayı amaçlamıştır.

Ancak ne kadar soykırım uygulansa da Dersim’in özgür ruhu ilk fırsatta kendi karakterini ortaya koymuştur.  Dr. Şivan, Hüseyin Cevahir, Mazlum Doğan, Sakine Cansız, Süleyman Cihan ve Cafer Camgöz’de somutlaşan özgür Dersim ruhu ile bu soykırıma isyan başlamıştır. Bugün Dersim yeniden özüne dönüyorsa, binlerce özgürlük, demokrasi ve sosyalizm şehidi varsa bu 1937’de  gerçekleşen Soykırıma karşı özgür ruhun isyanıdır. Dersim’in gençleri, kadınları, yaşlıları artık Dersim’de soykırımcı güçler karşısında diz çökmeyen Seyit Rıza’nın ve Besê’nin özgür ruhunun izinde yürümektedirler. Belki Dersim çok acı çekmiştir, ancak bugün Dersim’in genci, kadını, yaşlısı, çocuğu özgür ve demokratik yaşam  mücadelesiyle Dersim’i yeniden özgür ruhla özerk yaşamına kavuşturmaya çalışmaktadır. Çünkü soykırıma ancak Dersim kendi kimliği, kültürü ve diliyle özyönetimine kavuşturulup özgür ruhu canlandırıldığında son verilmiş olacaktır.’’

DERSİM’DE KONFERANS YAPILMASI ÇOK ANLAMLI OLMUŞTUR

Dersim’de iki gün devam eden konferansa dikkat çeken KCK, konferansın Dersim’de yapılmasının çok anlamlı olduğunu belirtti.  Bu çalışmayı hazırlayanları ve katılımcıları bu çabalarından dolayı kutlayan KCK, ‘’Konferansın özü de ruhu da söylemi de Dersim’in kendi kimliği ve kültürüyle özyönetimine kavuşup özgür ruhlu Dersim’i yaratma amaçlı olmuştur. Böyle bir konferansın Dersim’in özgür ruhunun sembolü Seyit Rıza’nın bakışları altında yapılması da çok anlamlıdır. Artık her Dersimli Seyit Rıza’nın özgür ruhuyla hareket eder ve özerk, özgür Dersim özlemini gerçekleştirme mücadelesi verirse gerçek Dersimli olabilir. Seyit Rıza’nın Dersim merkezdeki dik duruşu ve Sakine Cansız’ın eğilmeyen özgürlük ruhu Dersim geleceğinin mayası olmuştur. Artık hiç bir soykırımcı güç Dersim’in özgür ve demokratik yaşamını engelleyemeyecektir’’ dedi.

ÖZGÜR DERSİM VE ÖZGÜR CİZRE MÜCADELESİ ÖZGÜR KÜRDİSTAN MÜCADELESİDİR

Cizre direnişinde yaşamını yitiren ailelerin Dersim konferansına katılmalarını değerlendiren KCK, Özgür Dersim, özgür Cizre mücadelesinin aynı zamanda özgür Kürdistan mücadelesi olduğunu vurguladı. KCK açıklaması şöyle devam ediyor: ‘’Dersim Soykırımı’nın yıldönümünde Cizre şehitlerinin ailelerinin konferansa katılmaları da çok anlamlı olmuştur. Cizre’de gerçekleşen katliam da soykırım amaçlı yapılmıştır. Dersim Soykırımı’nın mahkum edilmesi ve bu temelde özgür Dersim mücadelesinin sürdürülmesi, aynı zamanda özgür Kürdistan mücadelesidir. Cizre şehitlerinin ailelerinin ve Dersim konferansında Seyit Rıza’nın torunlarının sözleri de Türk devletinin soykırımcı politikalarına karşı özgür ve demokratik Kürdistan’ın andı olmuştur.

20. Yüzyılın ulus devlet anlayışının izlediği soykırım politikalarını 21. Yüzyılda uygulamak ve sonuç almak mümkün değildir. Kürt halkının onlarca yıldır yürüttüğü özgürlük ve demokrasi mücadelesi Türkiye’yi demokratikleştirip Kürdistan’ı özgürleştirecektir. Dersim’in özgür ruhu ile Cizre’nin özgür ruhu Kürdistan’ın, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun her yerinde ayağa kalkacak, Kürdistan’ın özgür ruhu tüm Ortadoğu halklarını özgür ve demokratik yaşama kavuşturacaktır.’’