GÖRÜNTÜLÜ

Dengbêjler: Sese ahenk, tarihe anlam üfleyenler

Kadim kültürün göz bebeğidir dengbêjlik; uzun ve soğuk Serhat gecelerinin armağanı, medeniyet kıskacından sıyrılıp dağları mekan edinmiş bir halkın kalem tutmayan tarihini bir dengbêjin nefesi ile dile getirme çabasıdır.

Kadim kültürün göz bebeğidir dengbêjlik; uzun ve soğuk Serhat gecelerinin armağanı, medeniyet kıskacından sıyrılıp dağları mekan edinmiş bir halkın kalem tutmayan tarihini bir dengbêjin nefesi ile dile getirme çabasıdır.

Dengbêjler; sese ahenk, tarihe anlam üfleyip yasaklı bir dilin nöbetini tutan akiller. Bin yıllar önce bereketli bir coğrafyayı adım adım dolaşıp aşkı, acıyı, sevinci, hüznü, kahramanlığı, savaşı, barışı, ihaneti, sadakati ve daha nice duyguyu kendileriyle birlikte gittiği yere taşıyan gezginler. Bir hikaye, masal, klam ve stran uğruna diyar diyar dolaşan dervişler. Uzun gecelerin dostu çıra ateşi eşliğinde anlamın izini süren filozoflar. 40 gün 40 gece bir divanda bıkmadan yorulmadan atışan aşıklar. Kürdistan tarihinin tanıkları. Kadim kültürün kapı bekçileri.

Serhat Bölgesi’nde Ağrı civarında ortaya çıkıp deng (ses) ve bêj (söylemek) kelimelerinin birleşmesi ile meydana gelen ve sözlü edebiyat geleneği dengbêjlik kültürü bin yıllardan bu yana Kürdistan coğrafyasında varlığını sürdürüyor. Yazılı edebiyatın vazgeçilmez bir kaynağı olan dengbêjlik geçmişten günümüze birçok hikayeyi stran, lorik, lawik ve klamlar yoluyla taşırken tarihe de meşale tutmaktan geri kalmıyor. Kürt kültürünün mihenk taşlarından biri konumundaki dengbêjlik kültürü modern zamanlarda birçok değerin karşılaştığı asimilasyon ve yok sayma politikalarından payına düşeni fazlası ile alıyor. Yüzyıllar önce saraylardan konaklara, konaklardan köşklere, köşklerden köy meydanlarına Kürt halkının vazgeçilmez etkinliği ‘dengbêj divanı’ iken günümüzde bu etkinlik ‘Dengbêj Evleri ve Kültür Merkezleri’ne sıkışıp kalmış durumda.

Amed’in Sur ilçesinde bulunan Dengbêj Evi bünyesindeki 27 Dengbêj ile 5 ay öncesine kadar, dengbêjlik kültürünün en gözde mekanlarından biriydi ancak 2 Aralık 2015’te dozu artırtılıp aylarca süren devlet saldırıları sırasında havan mermilerinin isabet etmesi, devlet güçlerinin kapıyı kırıp zorla içeriye girerek eşyaları kırması ve evi ateşe vermesi nedeni ile bugün hala hizmet veremeyecek durumda. Devlet güçlerinin saldırıları nedeni ile tadilata alınan Dengbêj Evi’nin sakinleri ise bağlı bulundukları Dicle Fırat Kültür Merkezi’nde bir araya gelmekte.

‘DİLİMİZ VE BİLİNCİMİZE EL KOYAMAZLAR’

 

 

Sur’da bulunan tarihi birçok yapı gibi acil kamulaştırma kararı kapsamında devletin gasp edeceği alanlardan biri olan DengbêJ Evi’nin sakinlerinden Dengbêj Mustefayê Botî, AKP iktidarı tarafından alınan bu kararın her hali soykırım ve savaş politikalarına hizmet ettiğine dikkat çekerek “Dengbêjlik kültürünün temelleri bundan bin yıllar öncesine dayanmaktadır. O dönemde göçebe olan Kürt halkı arasında yazı çok sık kullanmadığı için eserler hep sözlü şekilde dillendirilerek bugünlere kadar getirildi. Şimdi AKP hükümeti bin yıllardan bu yana var olan bu kültürü Dengbêj Evi’ni elimizden alarak yok edebileceğini düşünüyorsa çok büyük bir yanılgı içerisindedir. El koyabileceği tek şey Sur’daki taşlar ve topraklar. Dilimize ve bilincimize el koyamazlar. Nasıl ki bir bülbül bir dağdan kovuldu diye susmaz başka bir dağa gidip orada ötmeye devam eder biz de Sur’dan çıkarılırsak gideceğimiz diğer yerlerde stranlarımızı söylemeye devam edeceğiz” dedi.

‘HER KÖŞE BAŞINDA STRANLAR SÖYLECEĞİZ’

 

 

AKP iktidarının Dengbêj Evi’ne el koyması durumunda gittiğimiz her düğünde, eğlence de köşe başında, tandır başında, parkta, bahçede ya da birkaç Kürdün bir araya geldiği her alanda stranlar söyleyip bu geleneği devam ettireceğiz diyen Dengbêj Gulî, “Evet, Dengbêj Evî bizim için değerliydi çünkü orada Kürdistan’ın tüm şehirleri ve yabancı ülkelerden bizleri dinlemek için gelen dostlarımızla bir arada olup Kürt kültürünü bir nebze de olsa anlatma şansına sahiptik fakat hiç kimse orayı elimizden alarak bizi susturup bu kültürü unutturabileceğini sanmasın” ifadelerini kullandı.

Yaşanan savaş koşulları ve ölümler nedeni ile aylardır divan kurmayan dengbêjler evlerine yerleşip misafirlerini ağırlayacağı günü sabırsızlıkla bekliyor.

...