GÖRÜNTÜLÜ

‘Demokratik bir anayasayla parlamenter sistem esas alınmalı’

Güney Kürdistan'da hazırlığı süren anayasa ve başkanlık seçimlerine ilişkin tartışmalar devam ediyor. Değişik siyasi yapılar, sanatçılar, aydınlar ve örgütler her fırsatta demokratik anayasa taleplerini dile getiriyorlar.

Güney Kürdistan'da hazırlığı süren anayasa ve başkanlık seçimlerine ilişkin tartışmalar devam ediyor. Değişik siyasi yapılar, sanatçılar, aydınlar ve örgütler her fırsatta demokratik anayasa taleplerini dile getiriyorlar.

Anayasanın konjonktürel ihtiyaçlara göre değil, uzun vadeli ve toplumun tüm farklılıklarını kapsayacak demokratik bir özle hazırlanması gerektiğini belirten, gözlemci avukatlar örgütü (rêxrawi skala û çavderi parêzeran) üyesi avukat Heriş Serdar, “Güney Kürdistan başkanlık yerine parlamenter sistemi esas almalı” dedi.

“Anayasaların devletlerin yönetim şeklini, kurallarını belirlediğini” belirten Serdar, 24 yıldır statüsü olan Güney Kürdistan bölgesinin halen yönetim modelini belirlememiş olmasını, anayasasını oluşturamamış olmasını ciddi bir eksiklik olarak değerlendirdi.

‘PARTİLER ÇIKARLARINI ESAS ALIYOR’

“Parlamentoda bir komisyon oluşturuldu ve anayasayı hazırlıyor. Parlamentodaki partilerin vekillerinden oluşturulan komisyon halkın temsilcileridir. Halkın yararına, ihtiyaçlarına göre bir anayasa hazırlamalıdırlar. Fakat şimdiye kadar ortaya çıkan durum, partilerin kendi çıkarlarına göre yaklaştığı ve halkın, toplumun gereksinimlerini çok gözetmediklerini gösteriyor” diyen Serdar şöyle konuştu: “Kürdistan bölgesinde çok değişik kültürler, inançlar, etnik yapılar var. Anayasa bunların hepsini kapsamalı, eşit tutmalı. Anayasa, yasalar hazırlanırken temel insan hakları esas alınmalı.”

‘MEVCUT SİSTEM SORUNLU VE KARIŞIK’

Güney Kürdistan'ın yönetim sisteminde önemli eksiklik ve sorunların olduğuna dikkat çeken avukat Herşi Serdar değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Sistemimizde de ciddi sorunlar var. Şimdi bölgede hem parlamento hem de başkanlık sistemi var. Bu sistem mevcut durumda karışıktır. Kimse tam olarak ne olduğunu anlamış değil. Başkanlık sistemini mi uygulayacağız, parlamenter sistemi mi esas alacağız bunun netleştirilmesi gerekir. Yeni anayasa bunun şeklini belirlemeli.”

Önümüzdeki süreçte bu karışıklığın devam etmesinin büyük zararlar vereceğini belirten Serdar, “Şunun altını özellikle çizmek isterim. Hem Ortadoğu’da hem de bölgesel yönetim alanında ortaya çıkan tecrübeler başkanlık sisteminin başarılı olmadığını göstermiştir. O açıdan anayasa bunu netleştirilmeli. Ya tam parlamenter sistem olur ya da yarı başkanlık sistemi olur. Ancak sistemin ismini ve modelini koymak gerekir” dedi.

‘BİREY VE FARKLILIKLARIN HAKLARI KORUMAYA ALINMALI’

“Anayasa birey haklarını ve toplumu oluşturan dini ve etnik tüm farklılıklarını tanımalıdır, eşit yurttaşlık esas alınmalı, bunun için ortak duyguya, ortak mücadeleye ihtiyaç vardır” diyen Serdar, bu topraklarda yaşayan; dini, mezhebi, etnik yapısını ne olursa olsun, herkes kendisini eşit haklara sahip hissederse ortak duygunun da gerçekleşeceğini ifade etti.

Burada siyasal çıkarlarından, parti çıkarlarından feragat edilmesi gerektiğini de kaydeden Serdar, “Şimdiye kadar yürürlükte olan anayasa taslağımız bunu yeterince karşılamıyordu. Bunu gerçekleştirebilirsek biz bölgede örnek alınacak demokratik bir yönetim modelini yaratabiliriz” dedi.

‘BAŞKANLIK YERİNE PARLAMENTER SİSTEM ESAS ALINMALI’

Başkanlık sisteminde gücü ve yetkiyi elinde bulunduran kişinin diktatörlüğe evrilme tehlikesi taşıdığını, bunun çokça örneklerinin olduğunu belirten avukat Heriş Serdar, başkanlık sistemine ilişkin görüşlerini ise şu sözlerle özetledi: “Çünkü gücü ve yetkiyi elinde bulunduran kişinin, kendi çıkarları tehlikeye girdiğinde yetkilerini kötüye kullanma durumu mutlaka ortaya çıkar. Bunun önüne geçmek için parlamenter sistemi esas almak gerekir. Halk tarafından seçilmiş bir parlamento halka hesap vermek durumundadır. Parlamentoda yer alan partiler aynı zamanda hükümetin demokratik yönetim modelini, anayasayı uygulamasında bir kontrol gücü olur. Toplumun haklarını anayasal olarak korur ve o vakit hükümet de anayasaya göre olmak zorunda kalır. Dolayısıyla biz diktatörlüğe meyilli başkanlık sisteminin yerine parlamenter sistemin esas alınmasını ve bunun daha demokratik bir sistem olduğunu düşünüyoruz, gerekli görüyoruz.”