DAİŞ’in karargahına taşınan 5 Haziran davasında cezasızlık tehlikesi!

HDP'nin 5 Haziran 2015 tarihinde Amed'te düzenlediği seçim mitingine yönelik bombalı saldırıya ilişkin açılan davanın DAİŞ’in merkezi sayılan Ankara Sincan’a taşınması mağdurları ikinci kez vurdu.

Son duruşmada 400 davacıdan sadece 4’ü mahkemeye gidebilirken, hem avukatlar hem de mağdurlar davanın sürüncemede bırakılıp cezasızlıkla sonuçlandırılmak istendiği görüşünde. 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Amed İstasyon Meydanı’nda genel seçimlere iki gün kala 5 Haziran 2015’te düzenlediği mitinge yönelik bombalı saldırının üzerinden bir buçuk yıl geçti. Bombalı saldırının faili DAİŞ çetesi Orhan Gönder’in devletin bilgisi ve gözetiminde kentte bulunduğu gerçeği iddianamelere konu olurken, 5 kişinin yaşamını yitirdiği, 400’e yakın kişinin ise yaralandığı katliam girişiminin davası, "güvenlik" gerekçesiyle DAİŞ’in Türkiye’deki karargahlarından ve çete devşirme merkezlerinden Ankara’nın Sincan ilçesine nakledilmişti. Adaletten umudu olmayan mağdurları süründürmek anlamına gelen bu karar, batıya taşınan benzeri davalardaki cezasızlık gerçeğini akıllara getirdi. Şimdi mağdur aileler hem maddi hem de güvenlik gerekçesiyle duruşmaya katılamıyor. Bu nedenle mağdur ve davacı konumundaki yaklaşık 400 kişi duruşma için DAİŞ örgütlenmesi ile anılan Sincan ilçesine gidemiyor. 9 Ekim’de görülen duruşmaya çok sayıda avukat hazır bulunsa da sadece 4 mağdur mahkemeye gidebildi.

Mağdurlar, 5 tutuklunun yargılandığı davanın 16 Aralık’ta görülecek duruşmasına da güvenlik ve maddi sebeplerden dolayı katılamayacak.

MAHKEME MESAJ VERDİ

Davanın müdahil avukatından olan Ferhat Kılınç patlamadaki mağdurların ikinci kez mağdur edildiğini vurguladı. Mağdurların hem ekonomik hem de güvenlik zafiyeti yaşadığını aktaran Kılınç, “Davanın Ankara Sincan’a gönderilmesi manidardır. Sincan DAİŞ hücrelerinin en çok olduğu bir yerdir. Buraya gönderilmesi aslında mahkemenin topluma vermek istediği mesajın göstergesi” dedi.

YARGILAMA MAĞDURLAR OLMAKSIZIN YÜRÜTÜLECEK

Mahkemelerin Kürdistan’da işlenen suçları batı kentlerine sevk ederek gündemden düşürmeye çalıştığına dikkat çeken Kılınç, şu değerlendirmede bulundu: “Yargıda bunun örneklerini çok gördük. Lice ve 5 Haziran davaları da bunlardan bir kaçıdır. Yerelin gündeminden düşürmek için 5 Haziran davasını Ankara’ya, Lice davasını da İzmir’e gönderdiler. Bizler bunları takipçisi olup sürüncemede bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Yüzlerce mağdurun olduğu bir dosyanın başkaca bir yargılama yerine nakledilmesi mağdurlar açısından hak arama hürriyetini engelleyen bir durum. Ayrıca kamu güvenliği gerekçesinin de somutlaşmadığını kanaatindeyim. Soruşturma bir bütünen mağdurlardan gizli yürütülüyorken, şimdi yargılama mağdurlar olmaksızın yürütülecek.”

MAĞDURLAR: CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK

“Güvenlik” gerekçesiyle Ankara’ya gönderilen dosyanın kendilerini daha çok mağdur ettiğini dile getiren mağdurlardan Orhan Tokar ise Ankara’da can güvenliklerinin olmadığını dile getirdi. Duruşmanın Amed’de görülmesi yönünde mahkemeye talepte bulunduklarını anımsatan Tokar, bu talebin reddedildiğini söyledi. Tokar, “Talebimiz anında reddedildi. Küçücük mahkeme salonuna onlarca kişi sığmaya çalışıyoruz. Adalete güvenimiz kalmadı” dedi. 

BUNDAN SONRA DURUŞMAYA KATILAMAYACAK

Patlamada yaralanan 400’e yakın kişinin sorumlulardan şikayetçi olduğunu hatırlatan Tokar, “Dosya Ankara’ya gönderildikten sonra şikayetçi olan 400 kişi bulundukları yerlerde savcılığa ifade verdi. Mahkemeyi takip edemiyoruz. Kendi imkanımla iki kez Ankara’ya gidiyorum. Ama bundan sonra gitme imkanım yok. Güvenliğim sağlanmadığı için duruşmaya katılmayacağım” diye ekledi.

...