Bu kadar 'sevgi' Sur'a fazla!

Çocuk kahkahalarının çınladığı sokaklar yerini geniş boşluklara bıraktı Sur’da; kırılan kapılar, çöp yığınına dönüşen sokaklar ve yıkılmış evler koca bir savaşın izlerini taşıyor.

AKP tarafından 28 Kasım 2015’te ilan edilen ve 104 gün süren “Sokağa çıkma yasağı” sırasında devlet güçleri tarafından tank ve top atışlarıyla talan edilen Sur’da yıkım tüm hızıyla devam ediyor. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almasına rağmen AKP iktidarının rant sevdasına kurban edilen Sur, parsel parsel iktidara yakın kesimlere peşkeş çekilirken, kepçelerle yerle bir edilen tarihi doku ise hafriyat kamyonlarıyla Dicle Vadisi'ne taşınıyor. O da yetmezmiş gibi halkın ve STK’lerin tepkisi görmezden gelinerek 28 Aralık’ta uygulamaya konulan bir proje ile ayakta kalan bir avuç tarihi yapı ise karakol inşaatları arasına hapsedilmek isteniyor.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun, “Tescilli Diyarbakır evleri, camiler, kiliseler, hanlar Diyarbakır'ın mimari dokusuna hiçbir zarar vermeden restore edilecek. Diyarbakır Sur'u öyle inşa edeceğiz ki aynen Toledo (İspanya) gibi mimari dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek” dediği Sur,  bugün yerle yeksan. Yıkıntılar arasında varlığını sürdürmelerine izin verilen tarihi yapılar “restorasyon” sırasını beklerken çevresindeki binaların kepçelerle yıkılması esnasında darbelenerek zarar görüyor, top ve mermilerden kaynaklı zarar gören birçok tarihi yapı ise restorasyonu pahalıya mal olur diye yıkılıyor. Yıkılan binaların su boruları patladığı için yıkılmayan sokak ve evler ise su altında kalıyor. Talan politikaları nefretlerini göstermeye yetmemiş olsa gerek; devlet güçleri bunu tarihi yapıların duvarlarına taşıma ihtiyacı duymuş.

İşte “Sur’u sevgi ile yükseltiyoruz” diyen iktidarın Sur’a bahşettiği sevginin son hali: