GÖRÜNTÜLÜ

Birecik Barajı endemik canlı türlerinin neslini tüketti

Urfa’nın Birecik ilçesinde yaşayan çok sayıda endemik canlı türleri baraj projeleri ile yok oldu. Doğa Kültür Yaşam Derneği Başkanı Turan Demir, barajların insan yaşamına verdiği zararların yanında doğadaki tüm canlıları da yok ettiğini söyledi.

Urfa’nın Birecik ilçesinde yaşayan çok sayıda endemik canlı türleri baraj projeleri ile yok oldu. Doğa Kültür Yaşam Derneği Başkanı Turan Demir, barajların insan yaşamına verdiği zararların yanında doğadaki tüm canlıları da yok ettiğini söyledi.

Urfa’nın Birecik ilçesinde Fırat Nehri üzerinde kurulan Birecik Karkamış Barajı, nehrin çalı ve su havzasında yaşayan endemik canlı türlerinin neslini tüketti. Birecik’te 10 yıldır endemik canlı türlerinin korunması için çalışma yürüten Doğa Kültür ve Yaşam Derneği Başkanı Turan Çetin, ANF’ye konuştu.

Birecik Karkamış Barajının Birecik’te yarattığı tahribatın önü alınamaz boyutlara varıldığını söyleyen Çetin, nesli tükenmekle yüz yüze bırakılan canlı türlerine değinerek, “Bölgede yapılan HES ve baraj projeleri ile her yerde olduğu gibi Birecik’te de büyük doğa tahribatına neden oldu. Başta tarım arazileri, tarihi mekanlar ve sazlıklar, göletler ve su kaynaklarını yok etti. Zengin Mezopotamya topraklarında yaşayan endemik canlı türleri de neslini baraj tehlikesi altındadır. Mesela hala Birecik’te bir buçuk metre boyunda çöl varanı adı verilen dev bir kertenkele yaşamaktadır, Mezopotamya’nın son çizgili sırtlanı, akbabalar, uzun kulaklı çöl kirpisi, mısır kobrası gibi çok nadir canlı türler yaşıyor. Barajdan önce bundan çok fazla burada yaşadıklarını biliyoruz ancak barajla birlikte sadece insanları bırakmadı aynı zamanda bu canlı türlerin yuvasını da su altına bıraktı. Bu bölgede çok az canlılar yaşamaya devam ediyor ama onlarda barajdan yüzde yüz etkilenmiş durumda” dedi.

Birecik İlçesinde yaşayan ve nesli tükenmekle karşı karşıya olan bazı canlı türleri şunlar:

*İZGİLİ İSHAK KUŞU (Otos Brucei): Tüm Avrupa’da görülmesi en rahat ve en nadir yerlerden biri Urfa’dır. Çizgili İshak kuşu, gündüzleri pasif geceleri ise aktif bir şekilde avlanan bir baykuş türüdür. Birecik ilçesinde en belirgin yaşam alanı 1. derecede sit alanı olarak koruma altında olan Fırat Kavaklarının bulunduğu söğütlük parkıdır. Söğütlük parkını seçmelerindeki muhtemel neden ağaçların yaşlı olması ve şehir aydınlatma sistemlerinden kaynaklanan böcek ve kertenkele yoğunluğunun olmasıdır. Çünkü kertenkele ve böcekler çizgili İshak kuşu için mükemmel bir besin kaynağı olmaktadır.

ALACA YALIÇAPKINI (Alcedo atthis): Genellikle su kenarlarında bulunan küçük kuşlardır. Gagaları uzun, düz ve sivri, başları büyüktür. Siyah, beyaz renkleri ve ibiğiyle tanınır. Genelde havada asılı kalarak veya bir yerde tünekleyerek avını arar, suya dalarak balık yakalar. Nehirlerde ve nehir kenarlarındaki küçük su akıntılarında küçük guruplar halinde bulunur. Fırat nehrinin güneyi boyunca görülmesi mümkündür. Uçuşları sırasında görkemli bir hava yaratmaktadır.

*ÇÖL KOŞARI (Cursorius cursor): Çöl Koşarı tüm Avrupa’da çok az görüldüğü ve ürediği ender alanlardan biri Urfa bozkırlarıdır. İlkbaharın gelişiyle Çöl Koşarları Urfa bozkırlarına gelmekte ve yaz sonuna kadar bozkırlarda beslenerek üremelerini gerçekleştirip yaz sonunda yeni bireylerle beraber tekrardan göç etmektedirler. Çöl Koşarı isminden de anlaşılacağı gibi yarı çöl ortamında yaşamakta ve uçmak yerine tehlikeli durumlarda koşmayı tercih etmektedir. Sadece Urfa sınırları içerisinde görüldüğünden kuş gözlem turizm için büyük önem arz etmektedir.

*KÜÇÜK AKBABA (Neophron percnopterus): Bölgedeki en küçük akbabadır. Boyları 60–70 cm, kanat aralıkları ise 155–180 arasındadır. Erişkinin gövdesi ve kanat örtüleri beyaz, kanat telekleri siyahtır. Kuyruğu beyaz, uzun ve kama şeklidir. Renkleri beş yılda adım adım açılır. Uzun beyaz kanatları ve sarı gagası ile tanınması mümkündür. Düz ve engebeli açık arazilerde yaşar, kayalıklarda yuva yapar. Leş başında kara ve kızıl akbabadan sonra beslenir. Sıkça çöplüklerde ve mezbahalarda beslenir. Küçük Akbaba Mardin yolu üzerindeki ve Halfeti ilçe sınırlarındaki yüksek ve kayalıklı dağlarında yaşamını devam etmektedir.

*KELAYNAK (Gereonticus eramita): Nesli tehlike altında olan çok önemli bir kuş türüdür. Dünyada sadece koloni halinde Kürdistan ve Fas’ta yaşamaktadır. Erişkinin başı tüysüz, gaga ve bacakları kırmızı, yaka tüyleri sivri, uzun ve siyahtır. Kelaynaklar Birecik’te Fırat nehri kıyısında kaya ve oyuklara yuva yaparlardı; ancak 1950’ler de sayıları tarım ilaçlarının kullanımından dolayı yok denecek kadar azaldı. 2002 yılında Kelaynak kuşları Kelaynak üretme istasyonunda Doğa Derneği çalışmalarıyla sayıları arttırıldı ve halen çalışmaları devam etmektedir. Kelaynaklar şehrin üzerinde yarı evcil olarak uçmaktadırlar. Ayrıca Kelaynak kuşları Birecik halkı için bolluk ve bereketin sembolü olarak benimsenmektedir.

*KUYRUKKAKAN (Oenanthe oenanthe): Yüz maskesi ve kanaları siyahtır. Kuyruğunun ortası ve köşeleri koyu renklidir. Kuyruğunun şekli ters “T” şeklindedir. Ötüşleri genellikle kısa ve kesik şakımalı olarak duyulur. Yol kenarlarındaki kayalık üzerlerinde görülmesi mümkündür. Çoğu zaman başlarını oynatır, kanat ve kuyruklarını kakarlar. Hızlı uçarlar. Çok çeşitli ağaçsız ve açık alanlarda bulunur. 

*Kukumav (Athene noctua): En yaygın ve sık görülen baykuştur. Çoğu baykuşun tersine gündüz saatlerinde hareketlidir. Kuyruğu kısadır. Rahatsız veya tedirgin olduğunda miyavlamaya benzeyen bir ses çıkartır. Genellikle taş ve toprak yığıntılarına, direklere ve çitlere tünerler. Her türlü açıkta arazide; tarlalar, seyret ağaçlıklar, orman ve yarı çöl özelliği gösteren alanlarda görüle bilinir. Küçük yerleşimlerde sıkça rastlanır.

* GECE BALIKÇIL (Nycticorax nycticorax): Beyaz gri ve siyah renklerdedir. Kambur duruşu ile boynunu genellikle göstermez. Süs tüyleri uzun ve beyazdır. Gözü kırmızı, bacakları sarı ya da turuncudur. Çoğunlukla geceleri aktiftir. Gündüzleri sık ağaç dallarında veya sık bitki örtülerinde gizlenir. Bataklık, salık ve nehir kenarlarında bulunur. Büyüklüğü 60 cm kanat açıklığı ise 105 cm – 110 cm arasındadır.

* SÜRMELİ KIZKUŞU (Vanellus gregarius): Kürdistan’a yılda iki kere kullanarak kışladığı Afrika ülkeleri ile ürediği Kazakistan arasında göç eder. Ne yazık ki yaklaşık 11.200 birey ile sürmeli kızkuşlarının nesli küresel ölçekte yok olma tehlikesi ile karşı karşıya Urfa, Ceylanpınar ve Akçakale bozkırlarında görülmektedir.