‘Barzani Mandela mı yoksa Mübarek mi olacağına karar vermeli’

Enstitü adına konuşan Aram Cemal, “Mesut Barzani’nin Mandela mı yoksa Mübarek ya da Beşar Esad mı olduğuna artık karar vermesi gerekir” dedi.

Kürt seçim enstitüsü, Güney Kürdistan'da şimdiye kadar demokratik anayasanın olmamasını büyük bir eksiklik olarak değerlendir. Enstitü adına konuşan Aram Cemal, “Mesut Barzani’nin Mandela mı yoksa Mübarek ya da Beşar Esad mı olduğuna artık karar vermesi gerekir” dedi.

Güney Kürdistan Kürt Seçim Enstitüsü adlı sivil toplum örgütü üyesi Aram Cemal, “Anayasa taslağı hazırlayan komisyonun çalışmalarının sonunda taslağı kamuoyunun bilgisine açması gerektiğini belirterek, bu şekilde tüm toplum da bu süreçte yerini almış olur” diye konuştu.

‘PARLAMENTOYA 16 KEZ YASA TASARISI SUNDUK’

Seçim Enstitüsü olarak anayasa hazırlık sürecinden bu yana parlamentoya çeşitli zamanlarda toplam 16 kez yasa tasarılarını sunduklarını belirten Cemal şunları söyledi: “Parlamentonun gerçekten iyi işler yapması için biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bizim kurum olarak görevimiz eksikleri eleştirmek ve doğru gördüğümüz şekilde de önerilerimiz yapmak. Elimizden gelen desteği bu yönlü sunmaya çalışıyoruz. Bu önerilerimiz on vekil aracılığıyla parlamento başkanına da ilettik. Biz demokrasinin kurumsallaşması için ne gerekirse yapmaya çalışıyoruz.”

‘PARLAMENTO HERKESİ DİNLEMELİ’

“Maalesef bu çalışmalarımızın çok fazla da dikkat alındığını söyleyemeyiz. Sadece bizim değil, bu yönlü çalışma yürüten tüm sivil toplum örgütlerinin önerilerinin dikkate alınmasını bekliyoruz. Bu sürece dahil olmak için anayasa hazırlık komisyonuyla da diyalog kurduk ve önerilerimizi sunduk” diyen Kürt Seçim Enstitüsü üyesi Aram Cemal şöyle konuştu: “Anayasa hazırlık komitesi tüm toplum kesimlerinden seçilmeliydi. Örneğin 2005’te Irak’ta da bu yöntem uygulandı. Değişik devletlerde de aynı durumu gözlemleyebiliyoruz. Fakat maalesef 1991’den bu yana Kürdistan federe bölgesinde bir anayasa hazırlanmış değil. Siyasi partiler arasında bir anlaşmazlık durumu var. Ancak işte şimdi 21 kişilik bir komisyon hazırlanmış ve anayasa hazırlanmaya çalışıyor. Bu iyi bir durumdur.”

‘HAZIRLIK SÜRECİNDE UZMANLAR YER ALMALIYDI’

Anayasa hazırlık yöntemine ilişkin eleştirilerde yapan Cemal, bu çalışmaya kesinlikle uzmanlar dahil edilmeliydi dedi.

“Anayasalar basit şeyler değildir. Uzman kişilerin hazırlaması gerekir. Yine toplumun değişik kesimlerini temsili gerekiyor. Örneğin kadın haklarına ilişkin anayasa maddeleri oluşturulurken kadın örgütlerinin görüşleri, önerileri alınmalı. İşte feminist örgütler var, değişik kadın örgütleri var” diyen Cemal, bunların görüşlerinin alınması gerektiğini de sözlerine ekledi. Anayasa hazırlandıktan sonra da toplumda tartışmaya açılması gerektiğini de kaydeden Cemal, herkesin görüşlerini, eleştirilerini, önerilerini sunabilmesi gerektiğini de belirtti.

KERKÜK ANAYASADA SOMUT OLARAK YER ALMALI

Kerkük’ün geleceğinin ve statüsünün ertelenemez bir hal aldığını ifade eden Cemal konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Kerkük sorunu bu yeni anayasa da somut olarak yer almalı. Çünkü Kerkük eskisi gibi değil. Şimdi her yönüyle Kürtlerin elinde. Güvenlik tümden peşmergenin elinde. Kerkük yapısal olarak da farklı olduğundan ayrıca yer verilmeli. Çok farklı inanç, etnik yapı var, sivil toplum örgütleri, oluşumlar var. Dolayısıyla onların da görüşlerine başvurulmalı. Buradaki farklılıkların görüşleri kesinlikle yansımalıdır.”

‘MESUT BARZANİ YA MANDELA, YA ESAD YA DA MÜBAREK OLMAYI SEÇECEKTİR’

Güney Kürdistan'da gündemden düşmeyen diğer önemli bir gündem olan bölge başkanlığına ilişkinse Cemal dikkat çekici değerlendirmelerde bulunarak, Barzani, ya Mandela ya Esad, ya da Mübarek olmayı tercih edeceğini belirtti.

Bölgede nasıl bir sistemin uygulanacağına karar verilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Cemal şöyle devam etti: “Biz çoğulcu, katılımcı demokratik parlamenter sistemi mi esas alacağız yoksa bir kişinin hakimiyetinin esas alındığı bir sistemi mi esas alacağız? Bunu netleştirmeden bence kimin başkan olacağını tartışmak çok doğru bir yöntem olmaz.

Ama illa başkanın seçimine ilişkin konuşulacaksa da, bence Sayın Barzani kendisi de artık aday olmamalı. Bunu televizyonda halka da açıklamalı.

Bu durumda bölge başkanı Mandela da olabilir, Hafız Esad ya da hüsnü mübarek de olabilir. Tarihin kendisinden nasıl söz etmesini istiyorsa öyle yapar. Tarihin Mandela’dan, Esad ya da Mübarek’ten nasıl söz ettiğini biliyoruz. İşte bu artık bölge başkanının tercihine kalmış. Bize kalırsa Mandela tarzını tercih etmesini salık veririz. Diğer tercih de insanlığın nefret ettiği diktatörlük olarak anılandır. Artık tercih kendisinindir.”