Atalan: Cizre’de özel timler arasında DAİŞ üyeleri olma şüphesi var!

Cizre’de incelemelerde bulunan HDP heyeti üyesi Ali Atalan, “Uzun sakallı ve DAİŞ sloganları ile halka saldıranların Rojava’da halka saldıranlar aynı kişileri benzerliği vardır” dedi.

Cizre’de incelemelerde bulunan HDP heyeti üyesi Ali Atalan, “Uzun sakallı ve DAİŞ sloganları ile halka saldıranların Rojava’da halka saldıranlar aynı kişileri benzerliği vardır” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2’si çocuk 4 kişinin katledildiği olayı inceleyen heyette yer alan HDP Batman milletvekili Ali Atalan, sokağa çıkan halka kurşun sıkan özel timlerin DAİŞ elemanlarının da aralarında olduğu şüphesinin ön plana çıktığını belirtti.

Yürüttükleri incelemelere ilişkin ANF’ye konuşan HDP Batman Milletvekili Ali Atalan, görgü tanıklarının da verdiği ifadede sadece “Allahu ekber” sloganları atan, çoğu DAİŞ tarzı sakallı ve maskeli kişilerin olduğuna dikkat çeken Atalan, Rojava’da yaşanan katliamın Kuzey Kürdistan’da da yapılmak istendiğini söyledi.

AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm Türkiye halklarına zorla savaşın dayatıldığını ifade eden HDP milletvekili Atalan, halka dönük saldırılarda demokratik siyasetin aktif rolünü oynamadığına da altını çizerek, “Şu an ülkemiz AKP despotizmi işgali altındadır. Meşruluğu olmayan bu hükümet, seçim sonrasında kirli bir savaş kararını verdi. Savaş ortamına mahkum edilen Kürt halkı da direnmekten başka kendisine olanak bırakılmamış. Gönül isterdi ki bu halka öncülük eden demokratik siyaset temsilcileri olan başta HDP bu halkın direnişine öncülük etseydi. Bu konuda bizim halkımıza bir özür borcumuz var. Yaşanan bu eksiklikte de aslında Kürt halkının barış talebinin ısrarını göz önünde bulundurduk. Çünkü halkımız eşit ve onurlu birlikte yaşam talebinin ısrarı sonucu bizde bu süreçte sessiz kaldık. Fakat AKP’nin kirli savaş dayatmalarına karşı büyük bir halk ayaklanması olması gerektiği de ortaya çıktı. Aksi takdirde savaştan medet umman bu gayri meşru Hükümet, kardeş kavgasından vazgeçme çabası görülmüyor” dedi.

AKP hükümetinin 7 Haziran hezimetinden sonra Kürt halkını asker ve polis gücüyle korkutmak ve insani taleplerinden vazgeçmesi için kirli yollara başvurduğunu dile getiren Atalan, kalıcı bir barışın sağlanması için alanlarda haykırmaktan başka şanslarının da kalmadığını kaydetti.

AKP’nin halkın gözünü korkutmak istediği ve halkların kazanımlarını elinden almak için faşist zihniyete sahip özel timlerin Kürdistan’a yerleştirildiğini söyleyen Atalan, “Savaştırmak için halkın arasına bırakılan bu özel timlerin tutumu gestapo, JİTEM tutumudur. Kürt düşmanlığı içinde barındıran bu savaş aygıtları onlarca sivil halkı katlediyor ve halkı sokaklara dahi çıkmalarına dahi izin vermiyorlar. Bu halkı temsiliyetten, önderlikten yoksun bırakma çabaları söz konusudur. Bakınız 4 aydır Kürt Halk Önderi üzerine ağırlaştırılmış tecrit söz konusudur. AKP ve sarayın verdiği savaş kararına rağmen halkımız iyi niyetli davrandı. Fakat sivil insanları katleden bu zihniyete karşı HDP olarak bu savaşı durdurmak için elimizdeki tüm imkanları devreye koymamız lazımdır. Kendi elimizle kalıcı bir barış ve Kürt Halk Önderliğini özgürlüğüne dayalı bir geleceği inşa etmekten başka şansımızın olmadığı da açığa çıkmıştır” dedi.

Atalan, özel timlerin arasında bulunanların Kürtçe ve Türkçe bilmediği bilgisi verildiği ve ‘Allah-u ekber’ sloganları ile halka saldırdıklarını dile getirdi. Atalan, Cizre’deki gözlemlerini şu sözlerle ifade etti: “Cizre katliamını bire bir yerinde gördük; Cizre’de sıkıyönetim uygulamaları ile halka dönük imha yöntemini devreye koymuş durumdalar. Kürdistan’da 12 Eylül uygulamaları nasıl yaşandıysa şimdi de Cizre’de halka dönük saldırılar yapılıyor. Sokakta geçen insanlara dahi devlet kurumların tepelerine yerleştirilen yüzü kapalı keskin nişancılardan oluşan özel timler halka kurşun sıkıyor. Cizre’de 2 çocuk dürbünle nişan alınarak infaz edilmiş. Şu an Cizre’de halkın evinden çıkmamaları için devlet tüm uygulamalarıyla halka saldırıyor. Halka saldıran bu oluşumun içinde DAİŞ elemanlarının da olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü bu konuda bire bir tanık olduğumuz emareler söz konusu. Yüzü maskeli timler Silvan’da da ‘Allahu ekber’ sloganları ile halkın üzerine kurşun yağdırdılar aynı yöntem Cizre’de de ortaya çıktı. Bunların kılığı ve söylemleri DAİŞ’in saldırı sırasında uyguladığı argümanlarla geliyorlar. Ne Türkçe ne de Kürtçe konuşmadan, halkla diyaloga girmeden sloganlarla saldırdıkları açıkça görülmektedir. Uzun sakallı ve DAİŞ sloganları ile halka saldıranların Rojava’da halka saldıranlar aynı kişileri benzerliği vardır. AKP’nin sonu gelmiş ve Erdoğan’ın bu saltanatını hiçbir halk kabul etmez. Bizde bu noktadan sonra artık halkımızın özgürlük taleplerine daha sıkı kulak vereceğiz” diye konuştu.