Mardin’in Kızıltepe ilçesine geldiği 1992 yılının sonlarında, Kızıltepe ile çevre köylerinde cinayet, gözaltında kayıp, kaçırma ve işkence uygulamaları ile tanınmaya başladı, Albay Atilla Uğur. Aynı günlerde AKP’nin yeni televizyon yüzü olarak kamuoyunun karşısında yerini alıyordu. '92 ile '96 yılları arasında işlenen onlarca cinayetin talimatını veren Atilla Uğur, katliam talimatını verdiği kişilerin cenazelerini asit kuyularına atmasıyla da ünlü. Uğur’u 2014 yılında göstermelik biçimde yargılayan AKP, savaş politikasına dönüşünün ardından, Kürdistan’da katliama adı karışan ne kadar eski asker varsa onlarla birlikte Uğur’u da salıverdi ve kendisine yeniden kahramanlık payesi verdi. Uğur’a televizyon programlarında görev veren AKP, onu “darbe karşıtı”, “kahraman” diye servis ediyor. Zaten aklanması için hazırlanan ve devam eden yargı sürecinin sonucu da şimdiden belli gibi.

Atilla Uğur’un talimatı ve bizzat katıldığı operasyonlarla yakınları kaçırılan ve katledilen aileler ise AKP'ye öfkeli.

Aileler, yakınlarının katilini aklayan AKP'ye öfkelerini şöyle dile getirdi:

YİĞİT: KATLİAMCI KAHRAMAN YAPILMAK İSTENİYOR

Mahsun Yiğit: '92 yılı Aralık ayı başında Atilla Uğur’un talimatı ile bize ait olan Kızıltepe ilçesine bağlı Alidizke (Tuzluca) köyünü basan özel askerler, ailemizden 7 kişiyi katletti. Katledilenlerden 3’ü benim ağabeylerimdi. O günlerden sonra 20 yıl boyunca hukuk mücadelesi verdik ancak bir sonuç elde edemedik. Bir dönem bu katliamın sorumlusu olan Uğur’a dava açıldı ve bizler de davaya müdahil olduk. Ancak Albay Uğur, henüz herhangi bir ceza almış değil ve şu anda AKP tarafından 'kahraman' ilan ediliyor. Albay Uğur’u televizyon programlarına çıkartıyorlar, hiçbir şey yapmamış gibi çıkıp konuşuyor. Biz aileler olarak bu duruma büyük bir öfke duyuyoruz, ailemden 7 kişiyi katleden bir katili izlemek bize büyük bir acı veriyor. AKP bu katili cezalandıracağına televizyon programlarına çıkartarak aklama peşindedir. Biz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz ve bir an önce Albay Uğur’un işlediği cinayetlerin hesabını vermesini istiyoruz."

ÖZTÜRK: ONUN YERİ CEZAEVİ

Bekir Öztürk : Ağabeyim Hıdır Öztürk 1994 yılında kaçırıldı, bu olayı gerçekleştiren bizzat Atilla Uğur ve ekibidir. Atilla Uğur, Kızıltepe’de onlarca insanı katletti, kaçırdı ya da işkenceden geçirdi. Şimdi AKP, bir dönem çıkarına uygun olduğu için tutukladığı bu katili televizyon programlarına çıkartıyor. Biz bu kişinin cezalandırılmasını istiyoruz. Bu katilin yeri cezaevidir. Aileler olarak bu durum bizleri çok rahatsız ediyor, acı çekiyoruz ve büyük bir öfke duyuyoruz."

ÜNAL: AKP SUÇ ORTAKLIĞI YAPIYOR

Rıdvan Ünal: "Babam Süleyman Ünal, 1994 yılında Ceylanpınar’a bağlı Arıklı köyünde evde bulunduğu sırada Atilla Uğur’un askerleri tarafından kaçırılmak isteniyor, bu sırada babam direnince de evde taranarak katlediliyor. Albay Uğur, babamı defalarca tehdit ettikten sonra katledilmesi talimatını verdi. Şimdi bu katil her gün televizyonlarda ve hiçbir suç işlememiş gibi çıkıp konuşuyor. Biz bu katilin adını bile duymak istemiyorken, televizyonlarda karşımıza çıkarılıyor. Atilla Uğur’un yargılanması ve ceza alması gerekiyor. AKP, Atilla Uğur’u aklayarak, televizyonlara çıkartarak ona suç ortaklığı yapmasın."

TUNÇ: CEZA YERİNE ÖDÜL VERİLİYOR

Mehmet Tunç: "Kardeşim Yusuf Tunç’u 1994 yılında kaçıran ekibin başı Atilla Uğur’dur. Ne diyeceğimi bilemiyorum, kahroluyoruz bu durum karşısında.  Bu suçu yapan kişi cezalandırılmak yerine ödüllendiriliyor. Biz bu kişinin cezasını bulmasını istiyoruz. Atilla Uğur’un katil olduğunu bütün Kızıltepe ve Mardin halkı biliyor, daha kimden neyi saklıyorlar? Bu nasıl bir adalettir? Nasıl bir vicdandır? AKP, Albay Uğur’u korumaktan vazgeçsin ve bir an önce cezalandırılması için gerekeni yapsın."