Amed, Cizre, Batman ve Yüksekova’da kayıpların akibeti soruldu

Kayıp yakınları, Amed, Cizre, Batman ve Yüksekova’da eylemdeydi.

Kayıp yakınları, Amed, Cizre, Batman ve Yüksekova’da eylemdeydi.  Amed’de 355’incisi düzenlenen eylemde, 1993 yılında Hani ilçesinde, askerlerce taranan bir evde misafir bulunan ve yaralanarak yaşamını yitiren Felek Ok’un faillerinin bulunup, yargılanması talep edildi.

AMED

İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 355’incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Amed Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1993 yılında Amed’in Hani ilçesinde, askerlerce taranan bir evde misafir bulunan ve yaralanarak yaşamını yitiren Felek Ok’un faillerinin bulunup, yargılanması talep edildi..

Oturma eyleminden önce bir konuşmada bulunan İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Nigar Kocaman, 355 haftadır kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması için eylem yapmış olmalarına rağmen, bölgeden yeni ölümlerin yaşandığını söyledi. Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’ye yönelik bir saldırı gerçekleştiğini ve yaşamını yitirdiğine yönelik son dakika haberi aldıklarını ifade eden Kocaman, Elçi’ye yönelik gerçekleşen saldırıdan büyük acı duyduklarını ve şiddetle kınadıklarının belirtti.

15 ayrı ilçede, 40 yakın kez ilan sokağa çıkma yasakları uygulamaları ve ortaya çıkardığı ağır yaşam ve insan hakları ihlalleri ile itibariyle, bölgede fiili bir darbe yapıldığı söyledi. Ortaya çıkan insan hakları ihlallerinin sorumlusunun, Dolmabahçe mutabakatı ile kurulan çözüm masasını deviren siyasi söylemlerin ve sahiplerinin olduğunu kaydetti. İhlallerin önlenmesi için, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yeniden müzakerelerin başlatılarak çözüm ortamının sağlanması önerisinde bulunduklarını belirten Kocaman, bu konuda ısrarcı olduklarını ve çözümün ancak Kürt toplumunun taleplerine karşılık verilmesi ile sağlanabileceğini dile getirdi.

Kocaman, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasını ise, basın özgürlüğüne yönelik bir darbe olduğunu kaydetti.

Kocaman’ın konuşması ardından İHD Amed Şube Yöneticisi Emin Ermin, 2 Mart 1993 yılında Amed’in Hani ilçesinde, askerlerce taranan bir evde misafir bulunan ve yaralanarak yaşamını yitiren Felek Ok’un hikâyesini paylaştı. Ev Sahibi Mehmet Önen’in konu ile ilgili mahkemeye verdiği ifadeleri aktaran Ermin şunları belirtti:

“Mehmet Önen ‘in mahkemede verdiği ifade şu şekilde;

02.031993 tarihinde evimizin güney tarafı panzerlerle tarandı. Evimizde misafirimiz olan Felek Ok, evin o tarafında bir odada yatıyordu. Yaralandı. Yaralı haliyle başka odaya kaçmaya çalışırken düştüğü yerde yaşamını yitirdi. Kızım Fatma, kolundan yaralanmıştı. Panzerin ayrılmasıyla silah sesleri kesildi. Doğrudan evimiz hedef alınmıştı. Evin çeşitli yerlerinde küçük çaplı yangınlar çıkınca söndürüyorduk. Kızımın kolunu bezlerle sardık. Sabah olunca emniyete haber vermek için komando birliğinin önünden geçerken, bir asker nereye gittiğimi sordu. Erin yanında bir rütbeli vardı. ‘Siz benim nereye gittiğimi iyi biliyorsunuz, gece evimi taradınız, onu haber vermeye gidiyorum’ dedim. ‘Emniyete gitme. Taramayı biz yaptık, bize gel’ dedi rütbeli kişi. ‘İçeride kaç ölü var’ diye sordu. Bir kişi diye cevap verdim. ‘Bir ise geçmiş olsun’ dedi. Yanlarında 2 sivil vardı. Onların polis ya da kim olduklarını bilmiyorum. Eve geldiler, kovanları topladılar. Yaklaşık 15 dakika sonra Polisler geldi. Kızımı Karakola götürüp koluna pansuman yaptıktan sonra, hastaneye götürdüler.”

Yapılan konuşmaların ardından Felek Ok ve tüm kayıplar anısına gerçekleştirilen 5 dakikalık oturma eyleminin ardından etkinlik sona erdi.

CİZRE

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, 90'lı yıllarda kaybedilen yakınlarının akıbetlerinin araştırılması ve faillerinin yargılanması talebiyle, Dayikên Şemiyê 358'inci kez bir araya geldi. Sanat Sokağı'nda yapılan oturma eyleminde "Şehitler albümü" açan kayıp yakınları, kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Eylül ayında ilçede 9 gün süren sıkıyönetim uygulamalarında katledilen 22 kişinin aileleri de eyleme katılarak katledilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. 
Her hafta bir bir kayıp hikâyenin anlatıldığı eylemde, bu hafta 1993 yılında gözaltına alınıp kaybettirilen M. Nezîr Duman'ın hikâyesi anlatıldı. Hikayeyi anlatan İHD üyesi Abdulkerim Pusat,

"1993 yılında İdil - Midyat arasında bulunan yolda JİTEM elemanları oldukları bilinen kişilerce aracı durdurulan Duman, gözaltına alındı. Ailesi birçok yere başvurmasına rağmen Duman'dan hiçbir haber alamadı. Ailenin tek isteği Duman'ın kemiklerinin kendilerine teslim edilmesidir" dedi. 

AKP hükümetinin 1990'lı yıllarda faili meçhulleri gerçekleştiren kişileri koruduğuna dikkat çeken Pusat, "Cizre JİTEM davasından çıkan beraat kararları bunun en çarpıcı örneğidir" dedi. Pusat, failler bulununcaya kadar adalet arayışlarını sürdüreceklerini ifade etti.

Konuşmaların ardından aileler, kayıplar için 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi. 

BATMAN 

İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminin 356'ncı haftasında, Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelerek yakınlarının akıbetini sordu. Kayıp yakanları adına açıklama yapan İHD yöneticisi avukat Devran Yıldız, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana insan hakları ihlallerinin hiç eksik olmadığını ve yaşanan ihlallere her geçen gün yenilerinin eklendiğine işaret etti.

Kürdistan'da sıkıyönetim uygulamaları ile birlikte halka yönelik devam eden saldırılara dikkat çeken Yıldız, "Sokağa çıkma yasağı ile beraber devlet esasında sivil yaşam kayıplarını bir yaşam hakkı ihlali olarak görmeyip, kayıpları meşrulaştırmaktadır. Bu nedenle hala yürürlükte olan sokağa çıkma yasağının derhal kaldırılması, başta sivil yaşam kayıpları olmak üzere tüm hak ihlalleri için etkin bir soruşturmanın yürütülmesi, sorunların diyalog ile çözülmesi temel talebimizdir" dedi. 

AKP hükümetine savaş politikalarından vazgeçmesi çağrısında bulunan Yıldız şöyle devam etti: "Hak savunucuları olarak buradan bir kez daha bu politikaların savunucularına ve uygulayıcılarına sesleniyoruz. Gelin, yol yakınken bu yanlışlardan dönün. Bugüne kadar uygulayıp da sonuç almadığınız yöntemlerden vazgeçin. Savaşı insanlara dayatarak ancak ve ancak insanların size olan nefretini arttırırsınız. Bunun da hiç kimseye faydasının olmadığını ve olmayacağını buradan bir kez daha haykırıyoruz." Açıklama oturma eylemiyle sona erdi. 

YÜKSEKOVA

İHD ve kayıp yakınları Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle düzenledikleri eylemin 85'inci haftasında Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme sivil toplum örgütü temsilcileri ve halk katıldı. Kayıp yakınları bu haftaki buluşmasında, ilçeye bağlı Oremar (Dağlıca) köyünde 23 Kasım 2006 tarihinde askerlerce vurulduktan sonra yaralı halde işkence edilerek katledilen İslam Terkoğlu'nun (24) akıbetini sordu. Saygı duruşunun ardından Terkoğlu'nun eşi Kamile Terkoğlu tarafından kaleme alınan hikayeyi anlatan yeğeni Diljin Terkoğlu, "İslam ve arkadaşı Reşit Soydan'ın evin geçimini sağlamak için daha önce Yüksekova İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı'ndan aldığı odun toplamak izin belgesine rağmen askerler etraflarını sarmıştı. Yakın mesafeden herhangi bir 'dur' ihtarı çekilmeden üzerlerine ateş edilip orada yaraladılar. İkisi de Yeşiltaş Karakolu'na götürülür, müdahale edilmez tam tersine kendilerine işkence edilir. Daha sonra getirildiği Kamışlı köyünde İslam kan kaybından öldü" diye anlattı.

Suç duyurusunda bulunduklarını belirten Terkoğlu, "İslam'ın katilleri yargı önüne çıkarılmadı ve cezasız kaldı. AİHM'e başvurduk ve davamız sürüyor. Biz İslam'ın ailesi olarak haklı davamızın peşini bırakmayacağız" dedi.

Konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eylemi düzenledi.