Nusaybin’de aylarca devam eden saldırılar da kentte büyük bir yıkıma yol açan devlet güçleri şimdi de sağlam olan binaları yakıp, yıkıyor ve talan ediyor. Zeynelabidin, Kışla, Abdulkadirpaşa, Fırat, Dicle ve Yenişehir mahallelerinde devam eden yıkım ve talana tepki gösteren Barış Anneleri İnisiyatifi sözcüsü Perihan Altoğ, devlet güçlerinin insanlık suçu işlediğini belirterek, bu suçun hesabını soracaklarını vurguladı. 

‘NUSAYBİN HALKI BU VAHŞETİ YAPANLARDAN HESAP SORACAK’

Türk devletinin Nusaybin’de kendilerine uyguladığı vahşet ve haksızlığa artık yüreklerini sızlattığını belirten Altoğ, bu vahşetin boyutlarının kendileri açısından dayanılamaz bir noktaya ulaştığına vurgu yaptı. 

Türk devletinin cenazelerine vahşet uyguladığını, taziyelerine izin vermediğini dile getiren Altoğ, bununla da yetinmeyerek, şimdi de evlerini talan ettiğini yıktığını kaydetti. 

Nusaybin halkının bu vahşeti kabul etmesinin mümkün olmadığının altını çizen Altoğ, “Elbette bunun kabul etmeyeceğiz, elbette devlet bunun hesabını verecek ve Nusaybin halkı bu vahşeti yapanları affetmeyecektir” dedi. 

‘HALK EVLERİNİ İSTİYOR, DEVLETİN KONUTLARINI İSTEMİYOR’

Nusaybin halkının sağlam kalan konutlarına dönmek istediğini ancak devlet güçlerinin sağlam binaları da yıktığını paylaşan Altoğ, Nusaybinlilerin devletin yapmayı planladığı TOKİ yapımı konutlara gitmek istemediğini ifade etti. Nusaybin halkının hiç ev yoksa bile kendi toprağında gerekirse çadırlarda yaşayacağını söyleyen Altoğ, devamında şunları aktardı: “Bıraksınlar kendi toprağımızda yaşayalım, bizim evlerimizi yıktılar, yıkmaya devam ediyorlar, bizim için bir çadırda bile olsa toprağımızda yaşamak önemli. Devlet bu vahşete, insanlık suçuna son versin.” 

‘BU YIKIMI DURDURUN’

Kürdistan halkı başta olmak üzere tüm duyarlı kamuoyuna yıkımın durdurulması için direniş çağrısı yapan Altoğ, “Bu bir vahşettir, suçtur, günahtır. Bize yapılanlara karşı tüm Kürt halkının mücadele etmesi gerekiyor, bu zulme dur demek için herkes ayağa kalkmalıdır” diye devam etti. 

Altoğ, Nusaybin’de yıkım ile birlikte insani ihtiyaçların daha da ciddi bir konu haline geldiğini belirterek, Nusaybin ile dayanışmanın da büyütülmesini istedi.