Akyol: Mardin belediyesi hala AKP’nin bıraktığı borçları ödüyor

Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Februniye Akyol Akay, Davutoğlu’nun kasıtlı bir şekilde suçladığı belediyenin hala AKP döneminden kalma borçları ödediğine dikkat çekti.

Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Februniye Akyol Akay, Davutoğlu’nun kasıtlı bir şekilde suçladığı belediyenin hala AKP döneminden kalma borçları ödediğine dikkat çekti. Kürdistan’daki DBP belediyelerini hedef alan Başbakan Davutoğlu’nun sözlerini ANF’ye değerlendiren bir önceki ve AKP’li olan belediyenin geride bıraktığı büyük borç yükünü ödediklerini belirtti. Akyol, üstelik AKP’li yöneticilerin birikmiş personel alacaklarını ödemek için aldıkları 33 milyonluk krediyi de farklı yerlere aktardıklarını vurguladı. Davutoğlu’nun açıkladığı 10 maddelik eylem planını da yorumlayan Akyol, hükümetin şehirleri taşıyarak, kentsel dönüşüm yaparak bölgedeki Kürt yoğunluğunu boşaltıp yerine Türkmenleri, Suriyelileri yerleştirmeyi amaçladığına işaret etti. Akyol, “Bunlar beyhude çabalardır çünkü Kürt halkı dün olduğu gibi bugün de tüm bu planları yine boşa çıkartacak” dedi.

‘BAŞARIMIZI HAZMEDEMEDİLER’

Saray ve AKP hükümetinin çözüm sürecini bitirmesiyle Kürdistan’a topyekun bir yönelimin başladığını hatırlatan Akay, bir taraftan sivil alanlar bombalanırken, diğer taraftan ise halkı yıpratmak için siyasi alanda da soykırım operasyonlarının yapıldığını belirtti. Bu siyasi soykırım operasyonlarının da geçmişte olduğu gibi halkın büyük desteğini alan belediyelere yöneltildiğine işaret eden Akay, 2009 sürecine benzer bir şekilde belediye başkanları ve yöneticilerinin gözaltına alındığını, belediyelerin hedef seçildiğini ve çalışanların sindirilmeye çalışıldığını söyledi. Özellikle Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin hedef seçilmesinin arkasında AKP’nin belediyeyi kaybetmekten kaynaklanan hıncının yattığını ifade eden Akay, “Biz belediye seçimlerine ‘özyönetim ve özgür kimlik’ sloganıyla girdik ve Mardin halkından çok büyük destek aldık. Seçimleri kazandıktan sonra aktif bir biçimde halkı da içine katarak çalışmalarımıza başladık ve tüm bu çalışmalar sonucunda 7 Haziran seçimlerinde görüldüğü gibi de büyük başarıya ulaştık. Öyle ki bize önyargılı olan kesimleri dahi kazanmaya başlamıştık. Elde edilen bu başarı hükümeti çok rahatsız etti ve sarstı çünkü geçmişte Mardin Belediyesi onların elindeydi. Hem belediyenin el değiştirmesini hem de projesinde başarı olmasını hazmedemediler” diye konuştu. Mardin’in birçok halkın yaşadığı bir kültür mozaiği olduğunu ve bu özelliğini hala koruduğunu dile getiren Akay, DBP belediyeciliğinin yerel yönetimler perspektifiyle de halkların daha çok kaynaştığını söyledi. Davutoğlu’nun Mardin Büyükşehir Belediyesi hakkında yaptığı kara propagandanın arkasında başarıyı hazmedememe duygusunun yattığının altını çizen Akay, “Bizim başarısız olmamız için her şeyi yaptılar” dedi.

AKP BELEDİYESİ’NİN PERSONEL BORCU İÇİN ALDIĞI KREDİ NEREYE GİTTİ?

Mardin Büyükşehir Belediyesi olarak hala AKP’li belediyenin bıraktığı borçları ödediklerine dikkat çeken Akay, yaşanan süreci şöyle anlattı: “30 Mart belediye seçimleri öncesinde toplanan bir devir teslim kurulu ile İl Özel İdaresi lağvedildi ve oranın tüm sorumlulukları Mardin Büyükşehir’e bağlanarak, belde belediyeleri kapandı. Kapanan belediyelerin sadece borçları ve personeli Mardin Büyükşehir’e devredilirken, hiçbir menkul ve gayrimenkulü devredilmedi. Böyle bir durumla karşı karşıya bırakıldı Mardin Büyükşehir Belediyesi ve borç yığını altında kaldık. Seçimlerden önce AKP’nin yönetiminde olan Mardin Belediyesi’nden Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen borç tutarı tam 115 Milyon TL idi ve bununla birlikte çalışan personelin birikmiş muazzam alacakları vardı. Biz belediyeyi devralmadan önce AKP’li belediye bu alacaklar için 33 milyonluk kredi almış, ancak o parayı personel alacakları için kullanmamış, farklı yerlere aktarmıştı. Dolayısıyla şu anda hem 33 milyonluk borç bize devredildi, bir de onun üzerine biz o personelin, o emekçilerin hakları için ayrıca borç aldık ve paralarını ödedik. Bu durum Davutoğlu’nun başında olduğu hükümetin eseridir.”

‘BİZİM VEREMEYECEĞİMİZ HİÇBİR HESAP YOK’

Hükümetin, DBP belediyelerinin özel olarak denetlenmesi için bakanlıktan özel yetkili mülkiye müfettişi gönderdiğini aktaran Akay, “Eylül ayında belediyelerimizde 1 ay kalmak suretiyle en ince ayrıntısına kadar denetlemeler yapıldı ve hiçbir hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük bulunmadı” dedi. Belediye Kanunu’nda, “Belediye gelirinin yüzde 30’undan fazlasının personele gitmemesi gerekir” şeklinde bir ibare olduğuna işaret eden Akay, ancak Davutoğlu’nun söylemlerinde giderlerin yüzde 62’sinin personele gittiğinden söz ettiğine dikkat çekti. Akay, “Kanun gelir üzerinden hesaplama yapıyor, Davutoğlu ise gider üzerinden hesap yapıyor” diye konuştu. Hükümetin kadın eşbaşkanlığı başta olmak üzere özyönetimleri bahane ederek birçok belediye başkanını gözaltına aldığını, görevden uzaklaştırdıklarını hatırlatan Akay, “Bizler yüzde 52 oyla seçilen eşbaşkanlarız ve veremeyecek hiçbir hesabımız yok” dedi.

KÜRTLERİ BOŞALTIP TÜRKMENLERİ, SURİYELİLERİ YERLEŞTİRME PLANI

Davutoğlu’nun açıkladığı 10 maddelik eylem planını değerlendiren Akay, bu maddelerin Kürdistan’da aylardır sivil alanlara tankla topla saldıran, insanları öldüren veya göçe zorlayan katliamcı zihniyeti kağıt üzerinde meşrulaştırmaya dönük olduğunu vurguladı. Bu eylem planının saldırının rant boyutunu da ortaya çıkardığını belirten Akay şöyle konuştu: “Sen oradaki sivilleri katlediyorsun, yerinden yurdundan ediyorsun, evlerini yakıp yıkıyorsun, bir de çıkmışsın yeni inşadan söz ediyorsun. AKP rant açısından İstanbul’u tüketti, Ankara’yı tüketti, şimdi de sırada Kürdistan var.”

Hükümetin bu planla bölgedeki Kürt yoğunluğunu boşaltıp yerine Türkmenleri, Suriyelileri yerleştirmeyi amaçladığına dikkat çeken Akay, Kürt halkını farklı şehirlere yerleştirip asimile etmeye çalışacaklarını söyledi. Davutoğlu’nun “Bundan sonra halkı muhatap alacağız” söylemine de cevap veren Akay, “Buyursunlar halkı muhatap alsınlar, bakalım halk yapılan bu baskıya onay verecek mi vermeyecek mi” dedi.

KÜRT HALKI TALEPLERİNDEN GERİ ADIM ATMAYACAK

Kürdistan’ın genelinde süren sokağa çıkma yasaklarını da yorumlayan Akay, bu yasakların ilan edildiği her yerde hem kentlere hem insanlara yönelik genel bir tahribatın yaşandığını vurguladı. Mardin’de bu tahribatın Dargeçit ve Nusaybin’de görüldüğünü aktaran Akay, “Hükümet bu şekilde Kürt halkını sindireceğini sanıyorsa yanılıyor. Kürt halkı talep ettiği özgür kimlik, özgür yaşam talebinden geri adım atmayacak. Hükümet bu talepleri kriminalize ettikçe halk tam tersine taleplerini daha da kararlı bir biçimde sahipleniyor” diye konuştu.

Bunun farkına varan hükümetin şimdi de şehirleri taşımak gibi bir planı devreye koyduğunu hatırlatan Akay şunları belirtti: “Hükümet bir şehri diğerine taşırken, insanlara 1990’lı yıllarda sıkça yapıldığı gibi ‘terör mağduru’ diye bir evrak imzalatıp devreye soktuğu savaşı ve yaptığı saldırıları meşrulaştırmaya çalışacak. Bunlar beyhude çabalardır çünkü Kürt halkı dün olduğu gibi bugün de bütün bu planları yine boşa çıkartacak.”