‘AKP faşizmi ve ortakları yenilgiye uğratılacaktır'

Cemil Bayık: Türkiye demokrasi güçlerinin ve Kürt halkının on yıllardır verdiği demokrasi mücadelesinin ortaya çıkardığı demokratik birikim ve güç bu defa AKP faşizmi ve ortaklarını yenilgiye uğratıp Türkiye'yi bu darbe mekaniğinden kurtaracaktır.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika Gazetelerine yazdığı makalede şunları belirtti:

“Şu gerçek netleşmiştir, Türk devleti AKP şahsında Kürtlerle demokratik birlik içinde bir Türkiye öngörmüyor. 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde bir strateji haline getirilen Kürtleri fiziki ve kültürel soykırımla yok edip tek bir etnisiteye dayalı bir Türkiye yaratılmak isteniyor. Bunun açık ifadesi, bu devlet soykırımcı olmaya devam edecektir.

Kürtler Türkiye içinde özyönetimleriyle özgür ve demokratik yaşamı hedefliyorlar. Kürt Halk Önderi 28 yıldır bunun arayışı içindedir. Özellikle son on yıldır Türkiye'nin demokratikleşmesi içinde bunu sağlamak istemiştir. Dolmabahçe Mutabakatı, yerel demokrasi temelinde Kürt sorununun çözümünü hedeflemiştir. Ancak inkarcılıkta ve soykırımda ısrar edilerek bu mutabakat reddedilmiş, Önder Apo üzerinde ağır tecrit uygulanmıştır. Bu, bugünkü savaşın ilk adımı olmuş, 24 Temmuz’da da topyekun saldırıya geçilmiştir.

Eğer görüşmeler ve müzakerelerle Kürt sorunu çözülemiyorsa, o zaman Kürt halkı Türkiye'nin devrimci demokrasi güçleriyle birlikte bu inkarcı ve soykırımcı rejime karşı direnerek Türkiye'yi demokratikleştirecektir. 24 Temmuz’dan bu yana Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye'nin demokrasi güçleri bu faşist rejime karşı direnmektedirler. Şu anda şiddetli biçimde süren mücadele, faşizme karşı demokrasi güçlerinin Türkiye'yi demokratikleştirme mücadelesidir. 12 Eylül faşizmine karşı mücadele ne kadar haklı ve meşru idiyse, bugün şehirlerde, dağlarda, ovalarda süren mücadele de o kadar haklı ve meşrudur. Tayyip Erdoğan ve faşist müttefikleri bölücülüğe karşı vatan savunması yaptıklarını söyleyip Türkiye halklarını aldatmak istiyorlarsa da her gün bu yalanları daha fazla açığa çıkmaktadır. Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye'nin demokrasi güçleri halkların kardeşliğine dayalı, birliği güçlenmiş demokratik bir Türkiye için mücadele ediyorlar.

Tayyip Erdoğan faşist diktatörlüğünü kurmak için Türkiye'yi bölünmekten kurtarıyoruz yalanını atıyor. Kendisi Türkiye'ye bir operasyon yaptığı halde “Türkiye'ye operasyon yaptırmayız ve böldürmeyiz” diyerek faşist güçleri yanına alarak amacına ulaşmayı hedefliyor. Kürt Halk Önderi ve Özgürlük Hareketi AKP'nin hegemonya peşinde koşmasını kabul etmediği için Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Mutabakatını yok saymış, önderliğe saldırmış ve faşist güçlerle ittifak yapmıştır.

Önder Apo İmralı’da defalarca “biz her türlü demokratik çözüme hazırız. AKP de demokratik çözüm doğrultusunda adım atarsa destekleriz; ama bir hegemonya kurmak isterse bunu kabul etmeyiz” demiştir. İmralı süreci Tayyip Erdoğan ve AKP demokratikleşme değil de hegemonya peşinde koştuğu için bozulmuştur. Tayyip Erdoğan, İmralı görüşmelerini hegemonyası için bir araç olarak kullanmak istemiş, bu kabul edilmeyince her şeyi tekmelemiştir. Tayyip Erdoğan neden Dolmabahçe Mutabakatını reddetti, neden İmralı’da tecrit uygulandı sorusunun cevabı budur. Dolmabahçe Mutabakatı, Erdoğan’ın düşündüğü hegemonyaya, otoriter rejime engel olacağı için reddedilmiştir. Türkiye halkları ve tüm demokrasi güçleri bu gerçeği görmelidirler.

Erdoğan şimdi Kürt düşmanlığı üzerinden faşist güçleri ve tüm Kürt düşmanlarını yanına alarak hegemonya kurma amacına ulaşmak istiyor. Her gün Kürtlere saldırması, HDP'yi hedeflemesi, kendisini vatan kurtarıcısı göstermesi tamamen bu amaçla ilgilidir. Türkiyeli tüm demokrasi güçleri, hatta kendine Kemalist diyen güçler de bunu görmelidirler. CHP de bu gerçeği görmelidir.

CHP ve gerçekten demokrat ve samimi ulusalcılar şunu görmelidir; Kürtleri yok ederek yeni bir Türkiye yaratmak mümkün değildir. Bu politika Türk halkına da Türkiye'ye de hizmet etmiyor. Demokratik ulusçuluğa dönülmeli, yeni Türkiye demokratik temelde birlikte yaratılmalıdır. Demokratikleşme ve yerel demokrasi içinde Kürtlerle birlikte yeni Türkiye kurulabilir. Böylece Türkiye'nin birliği güçlenir, güçlü Türkiye gerçekleşir; Ortadoğu'yu demokratik karakteriyle etkiler.

Kürtlerle demokratik birlik yaşamı düşünülmediği müddetçe bugün Tayyip Erdoğan, yarın başka birisi Kürt düşmanlığı üzerinden vatan kurtarıyoruz diyerek Türkiye'de faşist hegemonya kurmaya yönelir. Türkiye böyle bir kısırdöngü içinde dönüp dolaşır. Önderlik buna darbe mekaniği dedi. Nitekim şimdi bu darbeyi Tayyip Erdoğan yapmıştır. Her darbede askerin rolü vardır. Şu anda da Erdoğan Kürt düşmanlığı üzerinden orduyu yanına alarak bu darbeyi yapmıştır. Çünkü Türkiye'de ya demokratikleşme yaşanacaktır ya da önceleri olduğu gibi Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin demokratikleşme mücadelesi verdiği her dönemde darbeler gerçekleşecektir.

Türkiye halkları ve demokrasi güçleri Kürt halkıyla birlikte bu kısırdöngüye ve darbe mekaniğine son vermelidir. Kürt Halk Önderi ve Özgürlük Hareketi bu darbe mekaniğine son vermek için en makul yaklaşımları göstermiş; ancak Tayyip Erdoğan’ın ve AKP'nin demokratik bir zihniyeti olmadığı için bizzat darbeyi yaparak darbe mekaniğinin içine girmişlerdir.

Ancak Türkiye demokrasi güçlerinin ve Kürt halkının on yıllardır verdiği demokrasi mücadelesinin ortaya çıkardığı demokratik birikim ve güç bu defa AKP faşizmi ve ortaklarını yenilgiye uğratıp Türkiye'yi bu darbe mekaniğinden kurtaracaktır. Böylece İbrahimlerin, Hakilerin, Denizlerin, Mahirlerin, Sinan Cemgillerin, Dörtlerin, Karasungurların, Abdulkadir Çubukçu, Ramazan Kaplan, Azad Siser ve Çekdarların demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan özlemleri gerçekleşecektir.”