Aileler: Devlet çocuklarımızı en başından planlayarak katletti

Cizre’de devlet güçleri tarafından katledildikleri bilgisi gelen yaralılara ilişkin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun “112 Çağrı Merkezi'mize ulaşan herhangi bir yardım talebi veya ihbar olmamıştır" iddiasına ailelerinden sert tepki geldi.

Cizre’de haftalardır iki farklı binanın bodrum katında mahsur kalan onlarca sivil yaralının bulundukları yerden alınmasını engelleyen devlet güçlerinin, dün akşam saatlerinde bodrumlara saldırarak katliam yaptığı öğrenilirken, detayları henüz netleşmeyen katliamın hemen ardından Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 112 Çağrı Merkezi’ne herhangi bir başvuru yapılmadığı iddiası geldi. Ancak yaralılardan İslam Balıkesir ile birlikte yaralılar Ferhat Bakal, Hasan Ayaz, Felek Çağdavul, Yasemin Çıkmaz, Serdar Özbek, Çimen Tankan, Fidan Dadak ve Servet Çörek’in ailelerinin defalarca 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak durumu bildirdiğini gösteren tutanaklar AKP'li bakanı yalanlıyor. Günlerdir Botan Yürüyüşünde yerini alan ve çocuklarının akibetini takip eden yaralılardan Mehmet Yavuzel, Rohat Aktaş ve Ali Fırat Kalkan’ın aileleri de Bakan Müezzinoğlu’na tepki gösterdi.

Mehmet Yavuzel’in ağabeyi Halil Yavuzel, yaralıların orada bulunduğunun bilindiğini ifade ederek, AKP'li Urfa milletvekillerini bile aradığını, ancak kendisine “Bizi aşıyor” cevabı verildiğini söyledi. AKP’nin Urfa Millevekili Mehmet Ali Cevheri’yi aradığını belirten Yavuzel, AKP’li vekile yaşanan vahşeti aktardığını, ancak vekilin kendisine “Bizi aşar” dediğini, kendisinin de “Seni aşıyorsa, senin ne işin var AKP’de, vahşeti durduramıyorsan ne arıyorsun orada” cevabı verdiğini söyledi. Daha sonra AKP’nin bir başka Urfa milletvekili Mahmut Kaçar’ı aradığını belirten Yavuzel, Kaçar’ın da kendisine benzer bir cevap verdiğini söyledi

Bakan Müezzinoğlu’nun yaptığı açıklamayı vicdansızca ve insanlık dışı olarak nitelendiren Yavuzel, "Oradaki vahşet biz çağrı merkezini aramadık diye mi oldu?" diye sorarak, Müezzinoğlu’nu vicdanlı olmaya davet etti. Yavuzel, devletin herşeyden haberdar olduğunu vurgulayarak, “Bizim başvurmamızı beklemeden yaralıların oradan alınması için gerekli zemini yaratmaları lazımdı. Ancak devlet katletmek için herşeyi yaptı” diye konuştu.

Rohat Aktaş’ın annesi Meliha Aktaş ise kendileri dışında çok sayıda yaralının ailesi ve yaralılardan İslam Balıkesir’in defalarca 112 Çağrı Merkezi’ne başvurduğunu, ancak devlet güçlerinin gereğini yerine getirmediğini söyledi. Aktaş, kendilerinin de hem medya üzerinden hem de yetkililerle doğrudan görüşerek çocuklarının çıkarılmasını istediklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Devlet şimdi zekamızla alay edercesine, sanki haberleri yokmuş gibi çağrı merkezi bahanesini öne sürüyor. Herşeyi en başından beri bilerek planladı ve uyguladı.”

Ali Fırat Kalkan’nın ağabeyi Osman Kalkan ise yaralılara ilişkin AİHM'in verdiği tedbir kararlarıan değinerek, AİHM’in tedbir kararlarını bile uygulamayan vahşi bir zihniyetin şimdi çağrı merkezi bahanesine sığındığını vurguladı. AİHM’nin kararlarını uygulamayan, yaralıların durumundan anı anına haberi olan ve tüm heyetleri engelleyen devletin katil olduğunu dile getiren Kalkan, her yola başvurulduğunu ve Müezzinoğlu’nun yalan söylediğini belirtti.