GÖRÜNTÜLÜ

Ahmed: Katliam halkarın başarısına karşı yapıldı

TEV-DEM Eş Başkanı Ahmed, DAİŞ çetelerinin işgali altında bulunan bir çok bölgeli temizlediklerini belirterek, “DAİŞ çeteleri ve bu güne kadar bu çeteyi besleyenler bu başarılar ile birlikte halkımıza karşı vahşi saldırılar içerisine girdi“ dedi.

TEV-DEM Eş Başkanı Ruken Ahmed, DAİŞ çetelerinin işgali altında bulunan bir çok bölgeli temizlediklerini belirterek, “DAİŞ çeteleri ve bu güne kadar bu çeteyi besleyenler bu başarılar ile birlikte halkımıza karşı vahşi saldırılar içerisine girdi“ dedi.

Kobanê halkının katliam karşısında tarihi bir duruş sergilediğine de dikkat çeken Ruken Ahmed, öz savunmayı büyüteceklerini kaydetti. 

Kobanê TEV-DEM Eş Başkanı Ruken Ahmed ile Kobanê’de gerçekleşen sivil katliamının amaçlarını ve yaşananları konuştuk.

Kobanê’ye yönelik barbar DAİŞ çetelerinin gerçekleştirdiği katliamın amacı neydi?

Öncelikle bu saldırıyı lanetliyorum. Bu saldırı da yaşamını yitiren halkımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Ailelerine başsağlığı diliyorum, yaralı insanlarımıza da acil şifalar diliyorum. 

Bu saldırının amacı aslında çok açık. Üç ay önce başlayan; Kobanê’den Şehit Gelhat, Cizîr Kantonu‘ndan Şehit Rubar Hamlesi‘nde, Kizwan dağı ve bir çok köy, kasaba ve Girê Spi’nin özgürleştirilmesi sağlandı. Bu hamle sadece Kürt halkı için gerçekleşmedi, bu hamle tüm Suriye halklarının savunması ve özgürlüğü için gerçekleşen bir hamle oldu. Çünkü, Cizîr Kantonu‘nda Kobanê Kantonu‘na kadar Arap ve diğer halklar ile birlikte bir arada yaşıyoruz. Bu hamlemiz ile DAİŞ çetelerinin işgali altında bulunan bölgeleri özgürleştirdik, DAİŞ çetelerinden temizledik. Halkların yeniden huzur içerisinde yaşaması, bin yıllardır Kürt halkı ve Arap halkı arasından sürüdürülen komşuluk ve kardeşlik ilişkilerinin sürmesi için bu hamle yapıldı ve hamle amacına ulaştı. Bu hamle YPG/YPJ ve ÖSO içerisinden gelen ve Arap halkını  temsil eden Burkan El Fırat güçleri ile ortak yürütüldü. Ancak halkların  düşmanları bu başarıyı hazmedemedi. DAİŞ çeteleri ve bu güne kadar bu çeteyi besleyenler bu başarılar ile birlikte halkımıza karşı vahşi saldırılar içerisine girdi. 

Girê Spi özgürleştiğinde oradaki halkımızın yaşadığı sevinç, mutluluk, DAİŞ çetelerinin zulmünden, baskısından kurtulmuş olmanın verdiği rahatlık görülmeye değerdi. DAİŞ çeteleri bu toplum üzerinde tehdittir, biz kadınların orada siyah çarşaflara nasıl zorla büründürüldüğünü ve DAİŞ çeteleri oradan temizlenince bu kadınların o çarşafları atarak nasıl  renga renk kıyafetler giydiğini gördük. İşte halkların DAİŞ çeteleri ve destekçilerinin zulmü ve baskısına karşı özgürlüğü ve kardeşliği tercih etmeleri karşısında barbar çete ve destekçileri bu saldırıları gerçekleştiriyor.

“YPG/YPJ ve Burkan El Fırat Girê Spi’ye girdi orada etnik temizlik yapıyor” diyenler bu konuda tek bir fotoğraf ve belge yayınlayamıyor.  Tersine Girê Spi halkının bizleri büyük bir mutluluk ve coşku ile nasıl karşıladığı konusunda ise tonlarca belge ve fotoğraf mevcut. 

Biz bu bölgeyi aldıktan sonra Arap halkı Girê Spi’ye dönmeye başladı. İşte; tüm bunları söyleyenler bugün Kobanê’de gerçekleşen katliamı görmüyorlar. Neden görmüyorlar?

İkiye bölünmüş çocuk bedenleri, kafası kesilmiş yaşlı, genç kadınlar. Uykusunda ve sokak ortasında katledilen yüzlerce insan neden görülmüyor?

Kimleri kastediyorsunuz?

Öncelikle ENKS. “Girê Spi YPG/YPJ işgali altında” diyorlardı. Bunun bir gerçekliği yoktu. Ama Kobanê’de  yüzlerce bebek, kadın, çocuk, genç, yaşlı insanımız hunharca katledildi ve bu tüm çıplaklığı ile ortada ancak ENKS’den henüz bir açıklama bile  yok. Biz bu tavrın anlamını çok iyi biliyoruz. 

Diğeri de Türk devleti. Türk devletinin bugüne kadar  DAİŞ çetelerine verdiği destek çok net ortada. Kobanê’ye yönelik devrimin ardından gelişen tüm saldırılarda Türk devletinin desteği var. Türk devletinin bu desteği hem bizler hem de tüm dünya güçleri ve halkları tarafından biliniyor. Ancak şunu net olarak belirtiyoruz; Türk devleti bu katliamdan sonra, DAİŞ çetelerine olan desteğini devam ettirirse ve Kürt halkına karşı işlenen insanlık suçlarına ortak olmaya devam  ederse, bizim için artık Türk devletinin DAİŞ çeteslerinden bir farkı kalmaz ve Türk devletine yaklaşımımız DAİŞ çetelerine ne ise o şekilde olur. 

Bu son saldırıda DAİŞ çeteleri bizim askeri gücümüze yönelik bir saldırı içerisinde olmadı. DAİŞ barbarları tamamen masum olan sivil insanlarımıza alçakça ve hunharca saldırdı. Türk devleti toplu sivil katliamı ve soykırımı olan bu saldırının destekçisidir. Türk devlet yetkililer diyorlar ki,”Bizim saldırı ile alakamız yok. İspatlasınlar.” Biz de diyoruz ki; sizin saldırı ile alakanız var. Siz bu suçun ortağısınız. Orta da hiçbir şey yoksa bile bugüne kadar verdiğiniz destek nedeniyle suç ortağısınız. Ancak bu saldırı da sizin desteğinizin olduğu da tüm veriler ile ortadadır.

Türk devleti bir an önce Kobanê ve Rojava halkına yönelik tavrını netleştirsin. Yoksa çok net; Bizim AKP’ye tavrımız değişir. Artık AKP silahları ile halkımızın katledilmesine tahammülümüz yoktur. 

Bir sözümüz de ENKS’ye; bugüne kadar bir açıklama bile yapmayan ve her fırsatta halkımızın savunma gücü YPG/YPJ’ye saldıran ENKS’de artık bu düşmanca tavrını bırakmalıdır. Yoksa onlara da tavrımız değişecektir ve yaklaşımlarına denk bir karşılık bulacaktır. 

Bu üç gün boyunca Kobanê halkı ve YPG/YPJ savaşçıları nasıl bir dayanışma içerisinde oldu. Anlatabilir misiniz?

Katiam başladığında başta bazı insanlarımızı daha güvenli bölgelere taşıdık Ancak tek bir insanımız bile toprağını terketmedi. Bu çok önemliydi. Vahşice  katliama rağmen insanlarımız Kobanê’yi bir an olsun bırakmayı düşünmedi ve üç gün boyunca tüm imkanları ile yanımızda yer aldı. YPG/YPJ ile omuz omuza DAİŞ çetelerine karşı mücadele etti. Silah alabilecekleri noktalarda silahları ile destek verdiler, moral verdiler, ayaktayız dediler. Ekmek taşıdılar, su götürdüler. Bunlar tabi her türlü saldırı karşısında ne aşamaya gelindiğini gösterdi. DAİŞ’in yarattığı korku imparatorluğunun Kobanê’de nasıl yerle bir edildiğini gösterdi. Başka bir yerde olsa belki dakikalar içerisinde kentler boşalacakken, Kobanê halkı tam tersine YPG/YPJ’ye  ve kendi iradelerine olan güvenleri ile ayakta durdu. Bunlar önemli noktalar. Devrimimizin,savaşımımızın geldiği düzeyi gösteriyor. DAİŞ’in bu topraklarda bir hükmü olmadığını bittiğini gösteriyor. 

Bu anlamda 25 Haziran günü aslında Kobanê halkının toprağına, değerlerine ve savaşçılarına ne kadar bağlı olduğunun bir kez daha net biçimde ortaya çıkmasını sağladı. Kobanê halkı vahşi katliam karşısında evini bırakmadı, bir an olsun yüzünü Türkiye’ye dönmedi. Kendisini ancak kendi toprağında savunabileceğini bir kez daha gördü. Çok üzüldük, acımız çok büyük ama bu katliam ile bir kez daha gördük ki halkımız dimdik ayakta ve kendisini sonuna kadar her türlü saldırı karşısında koruyacak ve YPG/YPJ’nin yanında duracaktır. Halkımız bu katliamı yapanların yenildiğini, destekçilerinin yenildiğini çok iyi biliyor. Bu katliamın yenilenlerin intikamı olduğunu biliyor. DAİŞ ve destekçilerini Rojava’nın her karışında yenildiğini biliyor. Bu temelde halkımız ile birlikte bu saldırının üstesinden geldiğimizi ve bundan sonra da her türlü saldırı karşısında hazırlıklı olduğumuzu buradan paylaşıyorum.

YPG/YPJ güçleri ise fedaice bir direnişle halkımızı korudu. Tüm dünya savaşçılarımızın nasıl büyük bir kahramanlık göstererek çeteleri  bir kez daha Kobanê’den temizlediğini gördü. Savaşçılarımız üç gün boyunca fedailik ve profesyonellik örneği gösterdi. Bu temelde bunu da görmüş olduk bir kez daha. Sivillerin kurtarılması operasyonlarının nasıl fedaice ve profesyonelce yürütüldüğünü de görmüş olduk. 

Kobanê halkı bundan sonra öz savunma konusunda neler yapmalı?

Kentimizi korumalıyız, savunmamızı sadece savaşçılarımıza bırakmamalıyız. YPG/YPJ kentin dış güvenliğini sağlıyor. Kent içerisinde bizim daha fazla duyarlı olmamız lazım. Öz savunmamızı güçlendirmeliyiz. Bu katliamdan sonra artık bu konularda çok kapsamlı çalışmalarımız olacaktır. 

YPG/YPJ’nin zaaf içerisinde olduğunu söyleyenlere de bir kaç şey söylemek istiyorum; YPG/YPJ kent dışında güvenliği sağlıyor. Kent içi güvenlik asayiş birimlerimizdedir. YPG/YPJ güçeleri katliamın başlaması ile birlikte hızlı bir şekilde müdahale etmiş ve çeteleri ne şekilde temizledikleri görülmüştür. Ancak dünyanın en güvenli, teknik imkanlara sahip ülkelerinde bile bu tür barbar insanlık düşmanı çeteler gidip sivil katliamlar yapabiliyor. En yakın örnek olarak Fransa örneğini verebiliriz. Bu saldırı bizim askeri gücümüze yönelik olmamıştır. Tamamen sivil halkımız hedef alınmıştır. DAİŞ askeri gücümüzü hedefleyememiştir. Bu anlamda burada bir zaafiyetten söz edilemez. YPG/YPJ mevzilerine bir saldırı olmamıştır, halka olmuştur. YPG/YPJ mevzilerde, kentin içerisinde değil. 

Bunu söyleyenler neyi amaçlıyor sizce?

Bunu söyleyenlerin amacını bililiyoruz. Halkımız nezdinde YPG/YPJ’yi karalama girişimleridir, halkımıza “YPG/YPJ sizi koruyamıyor” demek istiyorlar. Ancak halkımız yaşdı ve gördü. Neyin nasıl olduğunu biliyor, bu işbirlikçilerin neyin peşinde olduklarını biliyor. Zaten YPG/YPJ bu halkın kendi evlatlarıdır, kendi analarını, babalarını, kardeşlerini koruyorlar. Halk YPG/YPJ’nin kendilerini nasıl fedaice savunduğunu biliyor. Bunu söyleyerek kirli emellerine ulaşmayı düşünenler boşuna uğraşmasınlar. 

Halkın son durumu nasıl, kentte durum nedir ? 

Halkımız ilk günlere göre normale dönüyor. Yakınlarını kaybeden ailelerimiz taziyelerini kuruyor, bizde bu konuda her türlü desteği sunuyoruz. Kentte temizlik çalışmaları var. Çatışma ve katliamdan geriye kalan izleri temizlemeye çalışıyoruz. Kobanê Belediyesi bu konuda üzerine düşeni yapıyor. Yakınlarını kaybeden ailelerimiz ile ilgileniyoruz. Bu ailelerimizin yaşadıkları travmayı en aza indirmek için elimizden geleni yapacağız. 

Kentte son durum bu şekilde. Gelen cenazelerimiz olacak. Türkiye’de hastanelerde yaşamını yitiren insanlarımızın cenazeleri getirilecek. Bunun için de hazırlıklarımızı yapıyoruz. 

Kuzey halkı bu süreçte de yine yanınızda durdu, Kobanê ile bütünleşti. Neler söyleyeceksiniz ?

Kuzey Kürdistan halkı bir kez daha Kürdistan’ın bir olduğunu, Kobanê, Rojava ve Bakur Kürdistan arasında bir fark olmadığını gösterdi. Kuzey halkımız Kobanê ve Rojava devriminin en önemli parçalarından birini oluşturuyor. Her dönemde rolünü oynuyor. Bizde halkımızın bu desteklerini sürdürmelerini istiyoruz.