‘Ağrı’da herkes aynı şeyi söylüyor: NA NA NA!’

Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Ağrı’da halkın tüm baskılara rağmen çok coşkulu ve yoğun katılımlı bir Newroz geçirdiğini belirterek, aynı katılımın referanduma da yansıyacağını söyledi.

ANF’ye konuşan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Ağrı’daki Newroz’un baskı ve korku konseptini boşa çıkardığını söyledi. Referandum çalışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Taşdemir, coşkulu Newroz kutlamasının referanduma yansıyacağını düşünüyor.

‘ARA BİR DİKTATÖRLÜK REJİMİ YAŞANIYOR’

Haziran seçimlerinden itibaren bir korku konsepti ortaya konulduğunu ve peşi sıra birçok ilçede yasakların ve yıkımların gerçekleştiğini hatırlatan Dilan Dirayet Taşdemir, bunun aslında bir irade kırma çabası olduğunu söyledi. Kürtlerin mücadelesinin bir korku konseptine hapsedilmeye çalışıldığını belirten Taşdemir şunları söyledi: ‘’Hükümet 15 Temmuz darbe girişimiyle daha kapsamlı bir düzeye ulaştı. OHAL süreci demek darbe süreci demektir. Temel hak ve özgürlükler ayaklar altına alındı. Oysa mecliste birçok AKP’li milletvekili ve bakan ‘biz OHAL’i kendimize karış ilan ettik’ diyorlardı. FETÖ’den ziyade OHAL’i; Kürtlere, muhaliflere, gazetecilere, kadınlara uyguladı. Bunun Kürdistan’a yansıması çok daha ağır oldu. Her türlü çalışma imkansız hale getirildi. Buna ek olarak binlerce insan tutuklandı, işinden edildi, Cumhurbaşkanı’na hakaret adı altında trajik komik bir uygulamayla insanların düşüncelerini ifade etmelerinin önüne geçildi. 16 Nisan’a giderken bir ara diktatörlük rejimi yaşandı.”

‘HALK, 8 MART VE NEWROZ İLE TASFİYE KONSEPTİNİ YERLE YEKSAN ETTİ’

8 Mart ve Newroz etkinliklerine yoğun katılıma dikkat çeken Dilan Dirayet Taşdemir, “Halkımız bu konsepti yerle yeksan etti. 8 Mart’ta kadınların, tasfiye konseptine yönelik yoğun bir itirazı oldu ve kadınlar taleplerini yükseltti” dedi. Tüm engellemelere rağmen Newroz çok yoğun katılımlı ve coşkulu geçtiğine dikkat çeken Taşdemir, karşılaştıkları engellemeleri şöyle sıraladı: “Mitingler tek güne indirildi, hafta içine sıkıştırılarak, çalışanların katılması engellendi, emekçiler, işçiler tehdit edildi. Newroz çalışması yürütmemiz engellendi. Billboardlarımız yasaklandı, bildirilerimize el konuldu. Demokratik koşullarda bir çalışma yürütemedik. Hakkımda günler önce çıkarılan yakalama kararı Newroz’a bir gün kala uygulandı, gözaltına alındım. Demokratik yollarda söylediklerimiz önümüze suç olarak konuluyor. Ama halk Newroz’da bir kez daha gösterdik ki, baskıyla bir sonuç alınamaz.”

‘HALKI SİNDİREMEDİLER, BAŞARAMADILAR’

HDP’nin tasfiye edilmek istendiğini, halkın da buna dahil edildiğini ifade eden HDP milletvekili Taşdemir, “Bölgede halkın, HDP’den ve taleplerinden vazgeçtiği gibi bir algı yarattılar. Ancak Newroz buna büyük bir cevap oldu. Amed’de bir genç katledildi. Ama halkı sindiremediler, başaramadılar. Bu baskı ortamında bu katılım, coşku ve bu direniş anlamlıydı” ifadelerini kullandı.

‘AKP, AĞRI’YI KENDİ SİYASETİNİN BİR LABORATUARI HALİNE GETİRDİ’

AKP iktidarının Ağrı’yı kendi siyasetinin bir laboratuarı haline getirdiğini, hizmet etmeden sadece oyları cebine koyacağı bir il pozisyonunda tuttuğunu söyleyen Taşdemir, buna karşı Ağrı’da ortaya konulan mücadelenin tüm Serhat’ı etkilediğini belirterek, “Elbette Ağrı’nın mücadele tarihi belli. Ağrı’dan yükselen talep gün geçtikçe büyüyor. Bunu kırmanın arayışı içine girdiler ancak Newroz’da ortaya çıkan direniş tüm bu planları alt üst etti” şeklinde konuştu. Ağrı’da tüm resmi kurumların bir siyasi parti gibi çalıştığını dile getiren Taşdemir, AKP’nin siyaseten Ağrı’da tükendiğini, artık AKP’den bahsedilemeyeceğini kaydetti.

‘ÇOK İNANÇLI BİR ÇALIŞMA YÜRÜYOR’

Ağrı’da yürütülen referandum çalışmalarına dair de bilgiler paylaşan Dilan Dirayet Taşdemir, şunları aktardı: “Çok inançlı bir çalışma yürüyor. Yöneticilerimiz tutuklu olsa da halk çalışmaları yürütüyor. Halk bize ‘gelmeyin biz kendi çalışmamızı yürütüyoruz’ diyor. Çok kolektif bir çalışma var. Yerelden yürütülen demokratik bir çalışma biçimi var. Halk partisini beklemeden, merkezi beklemeden, sorumluluk alarak çalışma yürütüyor. Kahvehaneler, evler siyasi binasına dönüşüyor. Halk sosyal medya üzerinden, sokakta, her yerde, bu ambargoyu delmeye çalışıyor. Şu an ilçelere gidiyoruz, birkaç gün içinde köylere gideceğiz. 7 Haziran’daki gibi bir başarı bekliyoruz. Tokalaştığımız herkes, girdiğimiz tüm işyerleri, herkes aynı şeyi söylüyor: NA NA NA!”

Embed code: