HBDH: 2017 yılı zafer yılı olmalı

HBDH: 2017 yılı direniş, mücadele ve zafer yılı olmalıdır. İşçi sınıfını, emekçileri, Alevi halkımızı, ötekileştirilen kimlikleri, kadınları, gençleri, Kürt Ulusunu ve tüm ezilenleri faşizme karşı birleşerek, faşizmden hesap sormaya çağırıyoruz.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi(HBDH) Yürütme Komitesi, halkların yeni mücadele yılını kutlayarak, 2017’nin tüm uluslardan halklara barış, özgürlük ve adalet getirmesini diledi. “Bu vesileyle, 2016 yılı boyunca devrim, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz. Direnişi büyüterek, mücadelenin önünü açan gerillayı selamlıyoruz. Şehitlerimize mücadele sözü veriyor, onların ideallerine bağlı kalacağımızı birkez daha yineliyoruz” dedi.

HBDH açıklamasında, “2016 yılı, emperyalist paylaşım savaşlarının artarak devam ettiği, gerici-faşist ulus-devlet yapılarının Ortadoğu’yu adeta sonu gelmeyecek bir dinsel-mezhepsel savaşlara sürüklediği, selefi cihatçı çetelerin insanlık dışı kitlesel katliamlarına tanıklık edilen topyekün bir savaş yılı oldu. Emperyalistler ve yerli gerici-faşist işbirlikçi iktidarlar, bir yandan bölgede çöken statükoyu, iktidarlarını ve hakimiyetlerini güçlendirerek yeniden kurmak için kendi aralarında kıyasıya rekabet ederlerken; diğer yandan ulusal, dinsel ve mezhepsel temelde halkların birbirlerini kırarak tüketmesi için de her türlü çabayı sürdürdüler. Bölge halklarını soykırım, savaş, ırkçı-mezhepçi katliamlarla karşı karşıya bıraktılar.

FAŞİST AKP HALKLARIMIZA ÖLÜMDEN BAŞKA BİRŞEY GETİRMEDİ

Emperyalizmle işbirliği halinde hareket eden faşist TC ve AKP hükümeti de halklarımıza kan, gözyaşı ve ölümden başka birşey getirmedi. Gezi-Haziran ayaklanması, 6-8 Ekim serhildanları ve 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde kaybeden faşist AKP ve Erdoğan çetesi, MHP ile tam bir koalisyon halinde ve CHP’yi de yedeğine alarak Türkiye ve Kürdistan halklarına karşı topyekün savaş ilan etti. Faşizm, içte tüm muhalefeti ezmek, dışta da Rojava Devrimine, emekçi halklarımıza ve bölge halklarına karşı siyasi, askeri saldırılar yürütmek için daha düne kadar besleyip büyüttüğü, IŞİD barbarlarını bahane göstererek Suriye’nin bir bölümünü işgal etti. AKP faşizmi bir yandan Rojava'yı işgal planları yaparken, diğer yandan da, Şengal ve Medya Savunma Alanlarında yeni katliamlar gerçekleştirmeyi amaçlamakta. Kısacası, Nusaybin, Cizre ve Sur başta olmak üzere, tüm Kuzey Kürdistan kent ve kasabalarında tam bir faşist terör ve soykırım uygulayan AKP faşizmi, yeni yılda da halklarımızı sonu olmayan bir savaşa sürükleyerek kendi iktidarını güçlendirme hesapları yapmaktadır” ifadelerine yer verildi.

HBDH açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:

15 Temmuz askeri darbe girişimi ve yine gerçekleştirilen karşı AKP darbesi sonucunda, faşizm halklarımıza topyekün savaşı dayatıyor. AKP, Kanun Hükmünde Kararnamelerle, Olağanüstü Hal (OHAL) ve İç Güvenlik Yasalarıyla yeni bir saldırı konsepti oluşturuyor. Demokratik kurumlara dönük artan saldırılar ve siyasi operasyonlar işkence, gözaltı ve tutuklamalar da görülen muazzam artış, HDP Eşbaşkanları ve milletvekillerinin tutuklanması, bir gecede onlarca Belediyeye kayyum atanması, Belediye Eşbaşkanları ve çalışanlarının tutuklanması, muhalif tüm basın araçlarının kapatılması, üyelerinin tutuklanması da gösteriyor ki Erdoğan çetesi ve AKP faşizmi topyekûn saldırı dalgasını örgütlüyor. Paramiliter güçleriyle sokakları teslim almaya çalışıyor.

Yaklaşan büyük ekonomik krizin üstü “savaş ekonomisiyle” kapatılmak isteniyor. İşçi sınıfı ve emekçilerin tüm kazanımları yok sayılıyor. İşten atmalar yaygınlaşıyor. “İş kazası” adı altında hergün işçi katliamları yaşanırken, “Kiralık İşçilik” ve “Özel İstihdam Büroları”yla köle işçilik yasalaştırılıyor, kıdem tazminatları ve iş güvencesi gasp ediliyor. Yüzbinlerce kamu işçisi görevinden alınırken, süren iç ve dış savaşa muazzam düzeylerde bütçe ayırılıyor. Kadınlar katlediliyor, taciz-tecavüz ve katliam devlet ve AKP eliyle yaygınlaştırılıp meşrulaştırılıyor. Aydınlar, akademisyenler hedef alınıyor. Miting meydanlarına, Kobani dayanışmacılarına, barış eylemcilerine patlayan bombalarla mesaj veriliyor. Diyarbakır, Suruç, Ankara’da katliamlar gerçekleştiriliyor. Toplum, kırımlar ve faşist devlet terörüyle zapt-u rapt altına alınmaya çalışılıyor.

AKP faşizmi, devrimci-demokrat güçlere, aleviler başta olmak üzere, ezilen inanç gruplarına, Kürt ulusunun demokratik kazanımlarına, ezilen ulusal topluluklara, laik demokratik kesimlere, işçi ve emekçilere, kadınlara, gençliğe, ekolojistlere, ilerici aydınlara, LGBTİ’lere düşmanlık ediyor, saldırıyor, katliamlara başvuruyor ve şovenizmi kışkırtıyor.

2017 YILINI MÜCADELE VE ZAFER YILINA ÇEVİRELİM!

Elbette ki 2016 yılı sadece faşizmin saldırılarının belirleyiciliğinde geçmedi, aynı zamanda işçi sınıfı, emekçiler, ezilenler, Kürt halkı, kadınlar ve gençlerin de destansı direnişlerine tanıklık etti. TC devleti ve AKP faşizminin topyekün saldırı ve baskılarına rağmen gerilla eylemleri sürdü. Kadın ve gençlik direnişleri sürdü. Milyonlarca insan faşizme teslim olmadığını ilan etti. Yaygın tutuklamalar karşısında, cezaevleri direniş merkezleri haline dönüştüler.

İşte bu koşullar altında oluşturulan Halkların Birleşik Devrim Hareketi, halklarımızın seçeneksiz olmadığını açıkça ilan etti. Faşizmin tüm baskı, operasyon ve saldırıları karşısında direnişi büyüttü. Gerçekleştirilen eylemler, ödenen bedeller, harcanan emekler de göstermektedir ki, halklarımız çaresiz ve alternatifsiz değildir. HBDH, halklarımızın gerçek seçeneğini oluşturmak başlatmış olduğu yürüyüşü kesintisiz ve kararlı biçimde sürdürecektir.

HBDH olarak kitlelerde oluşan beklentinin gerisinde bir eylemsellik ve örgütlenme içerisinde olduğumuzun da bilincindeyiz. İşte bu nedenle, AKP ve TC faşizmine karşı yeterli düzeyde direnişi büyütemediğimiz, etkin, atak bir eylemsellik süreci içerisinde bulunamadığımız ve halklarımıza karşı sürdürülen saldırı dalgasının hesabını yeterli düzeyde soramadığımız için Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu halklarına karşı özeleştiri borcumuz olduğunu açıkça ilan ediyoruz!

2016 yılında AKP faşizmine karşı direnen tüm güçleri birkez daha selamlıyoruz. Tüm devrimci, demokratik güçleri, HBDH'nin başlattığı devrimci birlik ve direniş yürüyüşüne katılarak devrimci birliği güçlendirmeye davet ediyoruz. En geniş demokratik güçler, kadın, gençlik ve emekçi örgütleri, anti-faşist kurum ve kuruluşları, halklarımızı, faşizme karşı  birleşmeye TC ve AKP faşizminden hesap sormaya çağırıyoruz!

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH), Erdoğan çetesi ve AKP faşizminin boyunduruğu altında ezilen, horlanan, aşağılanan tüm kesimleri tek bir bayrak altında birleşmeye, faşizme karşı birleşerek halklarımızın kendi özgün seçeneğini yaratmaya çağırıyor.

Faşizme karşı halklarımız, sahip oldukları hiçbir mevziyi terk etmemelidir. Halklarımız, radyolarına, gazetelerine, televizyonlarına, belediyesine, seçilmişlerine sahip çıkmalı, kazanılmış hiçbir hakkını iktidara bırakmamalıdır. Yaşam alanlarında öz-savunma örgütlenmeleri gerçekleştirilmeli, mahalleler, işyerleri birer direniş mevzilerine dönüştürülmelidir. Türkiye ve Kürdistan halklarının tarihi kendi ellerindedir. 

2017 yılı direniş, mücadele ve zafer yılı olmalıdır. Halkların Birleşik Devrim Hareketi, işçi sınıfını, emekçileri, Alevi halkımızı, ötekileştirilen kimlikleri, kadınları, gençleri, Kürt Ulusunu ve tüm ezilenleri faşizme karşı birleşerek, dağlarda gerilla, şehirlerde “Birleşik Direniş Güçleri” ile birlikte faşizmden hesap sormaya çağırıyor! Yaşasın direniş yaşasın zafer!”