'Halkın hem sanatçısı hem de savaşçısı olmayı bildi'

TEV-ÇAND Komitesi Üyesi Hêja, Hozan Mizgîn'in sanatı, mücadele duruşu, umudu ve ısrarının, onu mücadelenin unutulmazı, öncüsü ve çizgisi yaptığını söyledi.

TEV-ÇAND Komitesi Üyesi Hêja, Hozan Mizgîn'in sanatı, mücadele duruşu, umudu ve ısrarının, onu mücadelenin unutulmazı, öncüsü ve çizgisi yaptığını söyledi. "Kadınlar olarak devrimi, direnişi, özgürlüğe olan sevdamızı, inancımızı ve bunca yaşanan fedailikleri sanata akıtma, sanatta ifadeye kavuşturma, anlatma göreviyle karşı karşıyayız" diyen Hêja, kapitalizmin yıkıcı sanat anlayışına karşı birleştirici sanatı inşa etmenin gerektiğini belirtti.
TEV-ÇAND Komite Üyesi Rojin Hêja, şehadetinin yıl dönümünde PKK komutanlarından Hozan Mizgîn (Gurbet Aydın) ve kültür-sanatın mücadeledeki önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hêja, Mizgîn'in yapmış olduğu kültür-sanat çalışmalarında da ezilen kadının ve halkının direnişini, mücadelesini, kazanımlarını dillendirdiğine işaret etti.

'KÜLTÜR SANAT ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ'

Hêja; “Başta Mayıs Ayı Şehitleri olmak üzere bugün, Bakûrê Kurdistanê direnişinde, büyük bir irade, inanç ile fedaice savaşan ve şehadete ulaşan Cizîr, Sûr, Hezex, Nusaybin şehitleri şahsında, özgürlük mücadelesinde şehit düşen tüm yoldaşlarımızı anıyoruz. Kültür-sanat alanı olarak TEV-ÇAND konferansımızda Mizgîn arkadaşın şehadete ulaştığı gün olan 11 Mayıs’ı 'PKK Kültür-Sanat Şehitlerini Anma Günü' olarak kararlaştırdık. Her yıl bu temelde anma etkinlikleri yapmaktayız. Bu anlamda Mizgîn ve Sefkan yoldaşlar şahsında kültür ve sanat şehitlerimizi anıyor, mücadelelerine bağlı kalma, büyütme ve zafere ulaştırma sözümüzü yineliyoruz" diye konuştu.

'MİLİTAN VE KADIN SANATÇI KİMLİĞİYLE ÖNCÜLÜK YAPTI'

Mizgîn ’in küçük yaşta iken Batman’da PKK’nin öncü kadrolarından olan Mazlum Doğan ve Mahsum Korkmaz yoluyla özgürlük mücadelesiyle tanıştığını kaydeden Hêja, devamla şunları ifade etti: 
"Mizgîn 1980 yılında PKK saflarına katılır. Daha sonra 1982 yılında Kürdistan’dan Lübnan’a geçen gruplar içerisinde yer alır. Bu süreçte Önderliğin yanında kalarak eğitim gören Mizgîn yoldaş daha sonra kitle çalışmalarını yürütmek üzere Avrupa sahasında çalışmalar yapar. Bu süreç içerisinde, Hunerkom ve Koma Berxwedan kuruluş aşamasından çalışmayı her yönüyle geliştirmeye çalışmıştır. Devrimci militan kişiliği ve kadın sanatçı kimliği ile öncülük rolünü yerine getirmiştir. Özgür kadın arayışı ve bilinci temelinde kadın çalışmalarını yürütür ve 1987 yılında YJWK’nin (Yekîtiya Jinên Welatparêzên Kurdistan) ilk kongre örgütlemesinde yer alır."

'İLK EYALET KOMUTANI'

Mizgîn’in sadece bir sanatçı olarak değil, savaşçılıktan siyaset alanına ve komutanlığa kadar her alanda özgürlük mücadelesinin en ön saflarında yer aldığını söyleyen Hêja, PKK'nin 3. ve 4. kongrelerine katıldığını, kongre ve eğitim devreleri sonucunda büyük görev ve sorumluluklar üstlendiğini ifade etti. Hêja, “Önderliğimizin ‘halkın sanatçısı halkın savaşçısıdır, halkın savaşçısı halkın sanatçısıdır’ belirlemesini kendi savaş ve yaşam anlayışında temel perspektif yaparak başarılı bir yürüyüşün sahibi olmuştur. Mücadelenin ilk gününden bugüne kültür-sanat hareketimizin öncüsü olan Mizgîn arkadaş,  PKK’de eyalet komutanlığını yapan ilk kadın gerilla olmuştur. PKK’ nin 4. kongresine Mardin Eyalet Komutanı olarak katılır. 1991’de Garzan eyaletinde görev alan Hozan Mizgîn, 11 Mayıs 1992’de Tatvan’da şehit düşer" şeklinde konuştu.

'KADIN VE GENÇLERİ ÖZGÜRLÜK SAFLARINA ÇEKTİ'

Ozan Mizgin’in Kurdistan dağları ve Avrupa sahası başta  olmak üzere özgürlük mücadelesinin her alanında çalışmalara öncülük yaptığını ve kültür-sanat çalışmalarını geliştirdiğini söyleyen Hêja, bu sanatın kendilerini hâlâ derinden büyülediğini belirtti. Heja, Mizgîn'in özgürlük mücadelesinde ve sanat çizgisinde unutulmaz bir kişilik olduğu gibi özgürlük mücadelesi veren kadının öncüsü olma rolünü de her yönüyle yerine getiren bir kişiliğe sahip olduğunu vurguladı.
Hêja, devamla şunları söyledi: “Mizgin arkadaş Kürt Özgürlük Mücadelesi içerisinde stranları ile kadının ve halkının sesi, özgürlük çığlığı olmuştur. Sanatıyla, mücadelesiyle her zaman halkının en zor anında öncülük yapmayı  kendine vicdani ve ahlaki bir ilke saydı. Kürt kadınına ve halkına yaşatılan fiziki ve kültürel soykırımlara karşı en aktif şekilde mücadele vererek kadınları, gençleri bilinçlendirerek özgürlük mücadelesi saflarına çekti. Mizgîn arkadaş özgürlük aşkıyla, halk duyarlılığıyla, yaşam iddiasıyla, militan duruşuyla hareketin hangi sahasında görev almışsa bu görevleri layıkıyla yerine getirmiştir.

'DİRENİŞİ, MÜCADELEYİ, KAZANIMLARI DİLLENDİRDİ'

Devrimci kişiliği ve devrimci sanatıyla insanları bilinçlendirip PKK ile gelişen alternatif yaşamı, mücadeleyi anlatarak bir devrimcide olması gereken tüm özelliklerin emsali olmayı başarmıştır. Hem halkın sanatçısı, hem de savaşçısı olmayı bildi. Özgür ve özgün awazı ile adeta tarihin derinliklerinden süzülüp gelen yanık sesi, direnişe çağıran inanç dolu şarkılarla, kültür ve sanat ruhu oldu. Mizgîn yoldaş, yaptığı kültür-sanat çalışmalarında da ezilen kadının ve halkının direnişini, mücadelesini, kazanımlarını hep dillendirdi. Hem devrimci hem sanatçı kimliğiyle özgür kadın kimliğini buluşturarak hakikat arayışında, yürüyüşünde özgürlük tutkusuyla ilerledi. Bundan dolayıdır ki, Mizgîn arkadaşın sanatı, mücadele duruşu, umudu ve ısrarı, onu mücadelemizin unutulmazı, öncüsü, çizgisi, yapmıştır. Özgürlük mücadelesi içerisindeki yürüyüşünde başarı ve umudunun Mizgîn’i olmayı bilmiş, özgür yaşamın Mizgîn’i olmuştur. Tıpkı adı gibi."
'DEMOKRATİK MODERNİTEDE KÜLTÜR-SANATIN ROLÜ ÖNEMLİ'
Kürt toplumu olarak, kapitalist modernite güçlerine karşı demokratik moderniteyi, özgür yaşamı inşa etme sürecinden geçtiklerini söyleyen Hêja, şunları ifade etti: “Demokratik modernitenin bedenleşmesinde kültür-sanatın rolü önemlidir. Kültür boyutu demokratik ulusun temel boyutlarındandır. Kültür sanat çalışması karakteri gereği, insan ruhunu, duygusunu zihniyetini şekillendirir. Yeni, özgür insanı yetiştirmek, özgür bir toplumu geliştirmek görevi ile yükümlü olduğundan kadrosu öncü güç olmak durumundadır. Elbette temel dinamiği ve öncüsü kadınlardır. Mizgînler'den, Berçemler'e, Delilalar'a, Evindarlar'a ve bugün de Ferideler'e, Gülistanlar'a kadar demokratik modernite sanat çizgimizin öncüleri olarak, sanatlarıyla ve kişilikleriyle demokratik modernitenin somutlaştığı  kişilikler oldular.  Sanat çizgimizin ruhu, özü ve karakteri onların mirası ile gelişmiş ve büyümüştür.’’
 
TEV-ÇAND alanı ve en başta da kadınlar olarak, demokratik ve özgür yaşamı inşa sürecinde, Kuzey Kürdistan'daki öz yönetim direnişini sahiplenme ve öncülük rolünü oynamada yetersiz kaldıklarını söyleyen Hêja, direniş süreci ve şehitler gerçeğine karşı kendilerini  bazı sorular ışığında ele almalarının daha doğru olacağını belirtti. Hejâ, "Şu sorular bizi kendimize getirir... Ne kadar sürece ve öncü şehit yoldaşlara layık sanatçılar olabildik? Sanat çizgimizle ne kadar demokratik modernite ilkelerini geliştirebildik; ne kadar ahlaki politik topluma öncülük yapabildik? Faşist devlet zihniyetine, kapitalizmin toplum yıkıcı sanat anlayışına karşı ne kadar özgürlük ekseninde toplum yapıcı, birleştirici sanatını inşa edebildik" dedi.

'DİRENİŞ VE SEVDAMIZI SANATA AKITMALIYIZ'

"Kadınlar olarak devrimi, direnişi, özgürlüğe olan sevdamızı, inancımızı ve bunca yaşanan fedailikleri sanata akıtma, sanatta ifadeye kavuşturma, anlatma göreviyle karşı karşıyayız" diyen TEV-ÇAND Komite Üyesi Rojin Hêja, son olarak şunları dile getirdi:
"Özgürlük mücadelesi tarihinde Mizgînler, sanat duyarlılıklarıyla hep bunu yapmışlardır. Bizlerin de bu yanlış ve yetmez duruşun bilincine vararak, doğru temelde bir tutumla bu duruşu aşmamız gerekmektedir. Daha mücadelenin ilk yıllarında Mizgînler ve Sefkanlar kendi mücadele, savaş ve yaşam tarzlarıyla nasıl yaşamamız gerektiğini ortaya koydular. Günümüzde de Mizgîn’in ardılları olan Arjinler, Gülistanlar ve İslamlar kültür ve sanat devriminin ruhu ve ölçüsü olarak önümüzde durmaktalar."