Çağla Seven: Müziğin gücüyle dirildim

Suruç katliamında ağır yaralanan Doktor Çağla Seven, müzikle tekrar hayata bağlanmaya çalışıyor. Seven Pazartesi günü ilk konserine çıkacak.

Dünya kamuoyununa katliam sonrası öğretmen Gökçe Çetin ile el ele tutuştuğu fotoğrafla hafızalara kazınan Seven, 16 Mayıs 2016 tarihinde Müzisyen Gürsel Coşkun’un Taksim Beyoğlu The Mekan salonunda yapacağı konserde solist olarak sahneye çıkmaya hazırlanıyor.

ANF’ye yaşadığı zor süreci anlatan Seven, konserde Ankara katliamlarında hayatını kaybeden Dicle Deli adına yapılan besteyi de seslendirecek . “Katliam sonrası beni heyecanlandıran çok az şey kaldı hayatımda, müzik de bunlardan biri” diyen Seven, “Müziğin iyileştirici gücüyle dirildim” dedi.

-Suruç katliamından tam 10 ay geçti. Bugün ne durumdasın?

İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi’nde bir ayı yoğun bakım ünitesinde olmak üzere tam 7 ay hastanede kaldım. Onlarca ameliyat geçirdim. Bu ameliyatlar sonucunda koltuk değnekleriyle yürüyor hale geldim. Ancak ameliyatlar ve fizik tedavim sürüyor. Çok zor günler geçirdim. Sağ bacağımı kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldım. Bu riski atlatsam da, sağ bacağımdaki kaslarım alındı bu nedenle sürekli protez kullanarak yürüyebiliyorum. Psikolojik açıdan destek alıyorum. Terapi görüyorum. Fiziksel iyileşme tamamlanmadığı için şu anda psikolojik olarak da toparlanmış değilim.

‘HESAP SORAMAMAK ACIMI VE ÖFKEMİ ARTIRIYOR !’

-Suruç katliamı dosyasındaki gizlilik kararının hala kaldırılmamış olması ve katliamın mağdurları olarak bir türlü müdahil olamamışınız sizi nasıl etkiliyor?

Bunca acının üzerine bir de hesap soramamak acımızı katlıyor ve öfkelendiriyor. Soruşturmanın esaslı olarak yürütülmediğini gösteriyor. Devletin ve yargının bu katliamın üzerine gitmemesi ve sonrasında barış sürecini sonlandırması bana göre düşündürücü. Çözüm sürecinin bitirilmesi için bu katliamın araç olarak kullanıldığının kanısındayım. Düşünün ki katliamdan 10 ay geçmesine rağmen daha yeni, o da avukatlarımızın talebiyle ifadeye çağırılıyoruz. Devlet ve hükümetin bu katliama neden olan sorumluları açığa çıkartma niyetinde olmadığını düşünüyorum. Bu şekilde mağduriyetimizin katlandığını hissediyor ve hesap soramamanın yarattığı öfke daha da artırıyor.

‘KATLİAMLA DEVLETİN GERÇEK YÜZÜYLE KARŞILAŞTIM !’

-Katliam sonrası hayatında neler değişti?

Katliam öncesi Tıp’ta uzmanlık sınavını kazanarak Marmara Üniversitesi Pediatri bölümüne yerleşmiştim, Kobanê dönüşünde asistan hekimliğine başlayacaktım. 10 ay geçmesine rağmen henüz hekimliğe dönemedim ama birkaç ay sonra yeniden mesleğime kavuşmayı umuyorum. Aslında bu katliamla devletin gerçek yüzüyle karşılaştım diyebilirim. İyi niyetlerle yola çıkmanın yeterli olmadığının farkına vardım. Birçok hususun hesaba katılması gerektiğini öğrendim. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki savaş mağduru çocuklara yardım götürmek cellatların hedefi olmamız için gerekçe haline getirilebiliyor.

ÇOCUKLAR İÇİN MÜCADELEYE DEVAM !

-Pişman mısın?

Ben bu soruyu Gezi direnişi sırasında polisler tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz için sosyal medyada yapılan yorumları örnek göstererek cevap vermek istiyorum. Şöyle ki, “Bilseydi Ali İsmail o sokağa girer miydi?” şeklinde sorulan sorular dikkatimi çekmişti. İnsan elbette sonunda öleceğini bile bile bir sokağa girmez ancak Kobanê ‘ye giden yol da diğer sokaklar gibi bizim sokağımızdı ve o sokakta da, Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde de olmaması gereken bizler değildik. Kesinlikle pişman değilim, savaş mağduru çocukların biraz olsun yüzünü güldürebilmek için yola çıkmıştım ve bundan sonra da seçtiğim Pediatri bölümünde de bu uğurda çalışacağım.

‘MÜZİĞİN GÜCÜNÜ ÖLÜMDEN DÖNDÜKTEN SONRA ANLADIM !’

-Doktorluk kimliğiniz yanında bir de müzisyen yönünüz var

Evet çocukluktan beri şarkı söylemeyi çok severim. Ancak müzik eğitimine üniversite öğrencisiyken keman ve solfej dersleri ile başladım. Hala da devam ediyorum. Müziğin iyileştirici gücünü tam da ölümden döndükten sonra anladım. Müziğin iyileştirici gücüyle tekrar dirildim. Aslında katliam sonrası bir çok şeye küstüğüm gibi müziğe de küsmüştüm. Ama arkadaşlarımın ve hocalarımın etkisiyle yeniden şarkılar mırıldanmaya ve böylece hayata tekrar bağlanmaya başladım. Sağ dirseğim kırık olduğu için yeniden keman çalabileceğimi düşünmüyordum ama zamanla müzik hocalarım çabalarıyla kemanla ve müzikle yeniden barıştım.

‘KONSERE HERKESİ BEKLİYORUM!’

-Pazartesi günü solist olarak ilk konserinize çıkıyorsunuz. Bu süreç nasıl gelişti?

Müzisyen Gürsel Coşkun ile tanıştığımda bu kararı aldım. Bana konserinde birlikte şarkı söylemeyi teklif ettiğinde aklıma hemen Ankara katliamında hayatını kaybeden Dicle Deli için bestelenen türkü geldi ve hemen kabul ettim.

-Heyecanlı mısınız?

Beni heyecanlandıran çok az şey kaldı hayatımda; müzik bunlardan biri. Bu vesileyle Suruç ve Ankara katliamlarında hayatını kaybedenleri anmak konserimizi daha da anlamlı kılıyor. Herkesi bekliyorum.

...