GÖRÜNTÜLÜ

YPS-JIN Koordinasyonu: Mücadelemiz zaferle taçlanacak

YPS-JIN Koordinasyonu: Halkımızın her zamankinden daha fazla özgürlüğe yakın olduğu bu süreci, zaferle taçlandırmak şehitlerimizin izinde yürüyen YPS-JIN güçlerinin önünde temel bir görev olarak durmaktadır.

YPS-JIN’ın kuruluş yıldönümüne ilişkin açıklama yapan YPS-JIN Koordinasyonu, “Halkımızın her zamankinden daha fazla özgürlüğe yakın olduğu bu süreci, zaferle taçlandırmak şehitlerimizin izinde yürüyen YPS-JIN güçlerinin önünde temel bir görev olarak durmaktadır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan YPS-JIN Koordinasyonu, Kürt halkı ve kadınlar olarak direniş ve teslimiyet arasında seçim yapmanın kaçınılmaz kılan bir süreçten geçildiğini belirtti.

24 Temmuz 2015’te başlayan topyekün savaş sürecinde AKP-TC sömürgeciliğinin tüm gücüyle yüklenmesine rağmen arzu ettiği gibi, hareketlerini ve Kürt halkını tasfiye etme amacına ulaşamadığını, başarısız kaldığını kaydetti.

Kürt halkını soykırımdan geçirme, özgürlük hareketini tasfiye etmeyi amaçlayarak geliştirdiği saldırılara karşı ancak üst düzeyde fedai bir ruhla geliştirilecek büyük direnme savaşı ile çözüm aşamasına gelip dayanmış olan Kürt sorununu kendi öz güçlerine dayanarak, Devrimci Halk Savaşı hamlesi ile çözme dışında farklı bir seçenek kalmamıştı diyen YPS-JIN Koordinasyonu açıklamasında şunlara yer verdi: “Bu gereklilikten yola çıkarak AKP iktidarının topyekün saldırılarına karşı cevabımız topyekün direnerek Devrimci Halk Savaşı hamlesini başlatmak oldu. Bu temelde YPS, YPS-JIN ilanıyla başlayıp günümüzü kadar sürdürülen mücadele Kürt halkı açısından varlık-yokluk sorunu anlamında oldukça kritik ve tarihi önemdedir.

Bilindiği gibi her halk kendi kültürüyle, kimliğiyle, diliyle var olur. Kültür, toplumun silinmeyen hafızası, kimliğidir. Bu açıdan kültür, aynı zamanda toplumun öz savunması, güvenliğidir. 4 Mart 2016’da YPS-JIN’ın ilanıyla tüm kadınlar için bir öz savunma, kültürünü savunma, kimliğini savunma görevi kaçınılmaz bir gerçeklik olarak öne çıktı. Bu görevi yerine getirmek için yola çıkan YPS-JIN güçleri şehir direnişleri süresi boyunca büyük direndi, tarihi destanlar yarattı, onlarca ölümsüz kahramanıyla halkın sahipsiz olmadığını tüm dünyaya gösterdi. YPS-JIN Bakure Kürdistan savunma güçleri olarak bu süreçte üzerine düşen tarihi rol ve misyonunu layıkıyla yerine getirirken özellikle mücadele süreci boyunca tüm direniş şehitlerimiz zirveleşen fedai bir ruhla bu sürecin öncülüğünü yaparak zaferin yolunu açmışlardır. YPS-JIN güçlerimiz şehir direnişlerini sahiplenerek ve öncü düzeyde katılarak fedaice direnme tutumunu gözler önüne sermiştir.

YPS JIN’ın başta kadınlar olmak üzere halkımızın öz savunmasının geliştirilmesi amaçlı örgütümüz olduğu bilinciyle hareket etmek kadar, Demokratik Özgür Kürdistan’ın bu ruhla yaratılacağı ve savunulacağı bunun dışındaki herhangi bir adımın kesinlikle özgürlük karşıtlığı olacağını en iyi bilenler kadınlardır. Yine Önderliğimizin yarattığı ateşten halk gerçeği her dönemde kahramanlarını yaratma gücündedir ve bu güç, kendini süreklileştirdikçe özgürlük kaçınılmazdır. Önderliğimize uygulanan tecridin bizlere uygulandığı bilinciyle atacağımız her adım, YPS-JIN adına düşmana vuracağımız her darbe bizi özgürlüğe yaklaştıracak tarzda, tecridi kıracak iddia, tarz, tempo, kararlılık ve zafere kilitlenmiş olmalıdır. Özgürlük iddiası, kararlılık ve başarı, şehitlerimizin gözünü arkada bırakmayacak duruşları yaratacaktır. Özgürlük ruhuyla donanmış vicdanlı ve ahlaklı hakikat savaşçılığının şartı bunu emretmektedir.

YPS-JIN içerisinde her adımımız, eylemimiz, pratiğimiz ya da her düşünüşümüz, duygumuz ve davranışımız büyük direniş şehitlerimiz olan Ruken Hoser, Axin Amed, Warvin, Zeryan, Gulan, Berfin, Şilan, Yıldız, Bınevş, Hebun Ekin, Nuda Koçer, Zilan, Viyan yoldaşların yoldaşı olma iddiasında, kararlılığında ve yüceliğinde olmalı, bu yüceliği zafere taşırma iddiasında olmalıdır. Yine şehrini, evini terk etmeden tarihin en büyük savaşçılık gerçeğini açığa çıkaran Amara, Sarina, Sterk, Axin, Sozda, Rozerin Çukur ve Beritan yoldaşlar kadının hiçbir baskı sömürü hatta TC’nin vahşi katliamlarına baş eğmeyeceğini ve öz-savunmasından vazgeçmeyeceğini tüm kadınlara göstermiştir.

Halkımızın her zamankinden daha fazla özgürlüğe yakın olduğu bu süreci, zaferle taçlandırmak şehitlerimizin izinde yürüyen YPS-JIN güçlerinin önünde temel bir görev olarak durmaktadır. Şehitlerimiz, özgürlük doğrultumuzdur. Bu anlamda tüm YPS JIN savaşçılarının, her dönemde bu özgürlük pusulasını esas alacakları, her dönemin ve çalışma sahasının görev ve sorumluluklarına bu netlikle yönelecekleri ve Önderliğin özgürlüğünün hakikat savaşçısı olma niteliğini kendi kişiliklerinde yaratarak başaracakları kesindir. Önderliğin özgürlüğünü sağlamak ve soykırım zincirini kırmak, ancak ateşten bir halk gerçekliğiyle ve bu halkın fedai ruhla devrime yönelen evlatlarıyla mümkündür. Tarihin YPS JIN içerisinde bizlere vermiş olduğu bu görev ve sorumluluğu en iyi şekilde değerlendirmek, tarihi yaratırken kendi anlamımızı da en üst düzeyde yaratmanın üstün çabasını sergileyerek, Önderliğimizin öngördüğünü ve özgür yaşamı inşa etmeli ve savunmalıyız.

Bugün evde sokakta, iş yerinde yani hayatın her safhasında büyük bir şiddet, baskı, sömürüyle karşı karşıya olan kadın hiçbir zaman olmadığı kadar öz-savunmaya muhtaçtır. Kadının öz-savunması gül güzelliğini dört yandan sarmalayarak savunan dikenleri gibi hayati bir ihtiyaç olmaktadır. YPS-JIN ilanıyla taçlandırdığımız Mart ayı kadınlar gününü tüm yıla yaymanın mücadelesini yürütme ayı olduğu için, ayrıca bir öneme sahiptir. Kadınların tüm günleri kadın günü yapacağı şiarıyla yürüttüğümüz mücadeleyi YPS-JIN güçleriyle kadının öz savunmasını yaparak daha sağlam adımlarla ileriye taşıracağımızın inancını taşımaktayız. Bu inançla kadınların direniş ve mücadele gününü olan 8 Mart’ı, yine YPS-JIN ilanının birinci yıl dönümünü tüm direnişçi ve özgürlükçü kadınlara kutluyoruz. Bir yıllık mücadele pratiğini geride bırakan YPS-JIN güçleri olarak kadının öz-savunmasına öncülük edeceğimizin sözünü yineliyoruz.

Öz-savunma güçleri olarak ortaya çıkan direniş, özgürlük çizgimizdeki iddia ve kararlılığımız kadar zaferden başka hiçbir şeyi kabul etmeyeceğimizin ifadesi ve teminatı olmaktadır. Bu anlamda Önderliğimizin özgürlüğünü sağlama, halkımızın özgür ve demokratik yaşamını geliştirme, coğrafyamızın kadınlarına ve halklarına barış içinde ortak yaşam şansı sunma mücadelesinde fedaice bir katılım yaparak önümüzdeki tüm engelleri birer birer aşacağımızın kararlılığını belirtiyoruz. Bu gerçeği temel alarak ilan ettiğimiz YPS-JIN’ın bir yıllık direniş pratiğini geride bırakırken önümüzdeki direniş sürecine özgürlüğünü isteyen tüm kadınlar aktif katılmalıdır. Biz yeni yılda Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de, Şırnak’ta, Silopi’de İdil’de, Gever’de Van’da, Siirt’te, Varto’da, Silvan’da ve daha birçok yerde yükselen direnişin kutsal ateşini bir an bile söndürmeden gürleştireceğiz. Ve bu ateşin kıvılcımlarını tüm Kürdistan’a hatta Türkiye’nin her yanına taşıracağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Bu vesileyle yaklaşan 8 Mart kadınlar gününde tüm kadınları bulundukları her alanda direniş ateşini gürleştirmeye davet ediyor, tüm dünya kadınlarıyla özgürlüğün büyük halayında buluşma umuduyla 8 Mart dünya kadınlar gününü kutluyoruz.”