TJK-E: Erdoğan ve savaş kliğine karşı başta kadınlar direnişi yükseltmeli

TJK-E, Erdoğan ve savaş kliğine cevap vermek için başta kadınlar, tüm demokratik, ezilen, özgür yarınlarda yeri olanların yekvücut olup direnişi yükseltmeleri gerektiğini belirtti.

Türk savaş uçaklarının Zergelê köyünü bombalayarak, 8 sivili katletmesine ilişkin açıklama yayan TJK-E, Erdoğan ve savaş kliğine cevap vermek için başta kadınlar, tüm demokratik, ezilen, özgür yarınlarda yeri olanların yekvücut olup direnişi yükseltmeleri gerektiğini belirtti.

Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TKJ-E), AKP’nin dört dörtlük bir savaş hükümeti olarak bir halkın soykırım tarihine ismini yazdırmak istediğini bir kez daha gösterdiğini belirtti. Bugün itibariyle Kandil’in Zergelê köyüne yapılan bombardımanla birlikte aralarında hamile bir kadının da olduğu 8 kişinin hayatına son vererek, bir kez daha katliam gerçekleştirdiğini kaydetti.

“AKP hükümeti geçmişinde de ortaya koyduğu tarihine yaraşır bir tarihi tekerrür ettirmektedir. Fiziki katliamlarla, halklara olan soykırım yaklaşımlarıyla yine halkların tüm tarihi, kültürel ve her türlü moral değerine saldırıların bariz olduğu iktidar tarihine bir kez daha sarılarak kendi gerçekliğini ortaya koymaktadır” diyen TJK-E, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış çabalarını müzakere dönüştürmemek için elinden gelen tüm komplo, tasfiye ve imha planlarını devreye koyan Erdoğan ve savaş ekibi olarak iktidarını kaybederken, kendisiyle birlikte götürebildiklerini de götürme siyaseti ve psikolojisi ile yaklaştığını kaydetti.

Bu savaş konseptinin 7 Haziran seçimleriyle birlikte ortaya çıkan seçim zaferinin ardından kesinleştiğine de dikkat çeken TJK-E “Özellikle kurulamayan koalisyon hükümeti gibi sürece yayılan kriz, kaos ve savaş süreci için en önemli adımlar atılmış ardından katliamlara başlanmıştır. Suruç’ta yaşanan katliam bunun kanlı başlangıcı olmuştur. Ardından Medya Savunma Alanlarına yapılan bombardımanlar, tutuklamalar yine Kürdistan coğrafyasının yakılması, topyekün savaşın en çirkin yanı olan cenazeler üzerinde insanlık dışı uygulamaların yapılması, ailelere teslim edilmemesi ve bu yaz sıcağında sınırda bekletilmesi gibi insanlık dışı, hiç bir savaş hukukuna uymayan diktatörce yaklaşımlardır” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan dört aydır haber alınmamasının ciddi kaygılar yarattığı gibi bu yaklaşımlarla bağlantılı olarak da bir yandan halka karşı her türlü yönelim içerisine girdiği de belirtilen açıklamada şunlara yer verildi: “Diğer yandan Kürdistan dağları sürekli bir şekilde bombalanmakta, Kuzey Kürdistan’da gözaltı ve katliamlar sürdürülmekte, Zergelê köyünde bugün 8 insanımız katledilmekte, cenazeler sınırda bekletilmektedir.

Taciz ve tecavüzcü ordusu IŞİD’in geçen yıl bu zamanda Şengal’e saldırmış tarihi Kürt katliamına neden olmuştur. Kürt katliamının tamda yıl dönümü öngününde AKP hükümeti ve Erdoğan diktatörlüğünün bugün Zergelê köyünde katlettiği 8 insanımızın gerçeği birbirinden çok uzak değildir. IŞİD eşittir Erdoğan diktatörlüğü daha başlangıcında olduğu gibi bu günde kardeş olduğunu, aynı amaçlar için birlikte katliamlar gerçekleştirdiğini göstermektedir. Ancak ne halkların, ezilenlerin, kadınların direnişi ve örgütlü gücü karşısında ne IŞİD durabilecektir ne de Erdoğan savaş kliği. Zulüm ve vahşetin tarihi cevabını ve hak ettiği yeri bulacağından ezilenlerin hiçbir şüphesi yoktur. Bu yüzdende Erdoğan kadınların, ezilenlerin ve tüm direnen hakların gücünden korkmalı sonunu iyi hesaplayabilmelidir.

Zengelê köyünde hayatını kaybeden insanlarımız için yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı diliyor, katliamı kınıyoruz. Erdoğan ve savaş kliğine cevap vermek için başta kadınlarımızın ve tüm demokratik, ezilen, özgür yarınlarda yeri olanların yekvücut olup direnişi yükseltmeleri gerekmektedir.”