8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle yazılı açıklama yapan TAJÊ, 2-3 Mart tarihinde Şengal’e düzenlenen KDP-AKP saldırılarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamanın tam metni şöyle:

8 Mart, erkek egemenlikçi ve ataerkil zihniyetine karşı başkaldırma ve mücadele günüdür. Uygarlık tarihi kadar eski olan erkek egemenlikçi zihniyet bin yıllarca kadını dolayısıyla kadın şahsında toplumu kurnaz hile yöntemlerle, komplolarla egemenliği altına almıştır. Bu zihniyet, cinsiyetçi toplum tarihinin tüm zamanlarında, yaşamın her alanında, örgütlenerek ve kurumlaşarak kendisini egemen kılmıştır. Gelinen aşamada hiyerarşinin, tahakkümün, şiddetin ve köleliğin temelini oluşturan cinsiyetçi akıl etrafında örülen erkek egemen sistem artık çözülmeyle karşı karşıya olduğu noktaya gelmiştir. Tarihsel, köklü ve kesintisiz kadın mücadelemiz karşısında erkek egemen zihniyetinin saklayacak yüzü, söyleyecek yalanı, kandıracak maskesi kalmamıştır. Kadınların ve bir bütün olarak toplumun özgürlükçü ve direnişçi mücadelesi, egemen tarihi, şiddet çemberi, yalan saltanatı olan ataerkil düzeni tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır. Kadının yaşadığı bütün sorunların kaynağında toplumsal cinsiyetçilik yatmaktadır. Dolayısıyla kadın özgürlüğünün esas olarak toplumsal cinsiyetçilikle mücadele temelinde gelişeceğine, bunun da örgütlü ve istikrarlı mücadeleyle sağlanacağına inanmaktayız.

Kadın özgürlük hareketi olarak toplumsal cinsiyetçiliğin kurbanı olarak diri diri toprağa gömülen, erkeğin her türlü şiddetine maruz kalan, meta olarak kullanılan, pazarlarda satılan kadınların kaderini değiştirecek iradeye sahip olduğumuzu belirtiyoruz. Kadın özgürlük mücadelemizi yaşamın her alanında her zamankinden daha fazla geliştireceğiz. Bu yılki 8 Martı bütün kadın kahramanlarına, direnişçilerine, emekçilerine atfediyor, kadınlar olarak özgürlüğümüzün en büyük militanı, öncüsü Önder APO’nun özgürlüğüne adıyoruz. Örgütlü ve ortaklaşmaya dayalı kadın mücadelesinin üstesinden gelemeyeceği sorunun kalmayacağı inancıyla devrimci, demokrat ve emekçi kadınlar başta olmak üzere tüm kadınların 8 Martını kutluyor, özgürlük mücadelesinde kendini feda eden kahraman tüm kadın şehitlerimizi saygıyla anıyor, kendini kadın özgürlüğüne adayan Önder Apo’yu selamlıyoruz. Bütün kadınları 8 Martı büyük iddia ve kararlılık temelinde direnişle karşılamaya, mücadeleyi yükseltmeye, alanları doldurarak kadınların özgürlük ısrarını göstermeye çağırıyoruz.

8 Mart, Roza ve Claralardan Saralara ve günümüzde Berivan ve Tekoşinlere ulaşana dek devam eden dünya kadınlarının direniş ve mücadelesinin sembolüdür. DAİŞ ve çetesi ile işbirlikçilerinin 3 Ağustos 2014’te Ezidi halkına yönelik saldırılarda, en çok etkilenen kadınlar olmuştur. Xanesor’da yaşanan son saldırılar da bunu açıklar niteliktedir. KDP Şengal’i savunma görevlerine sahip çıkmamış ve yüzlerce insanın vahşice katledilmesine, binlerce kadının esir edilip pazarlarda satılmasına ve yüzbinlerce insanın göç etmek zorunda bırakılmasına sebep olmuştur. Öyle bir süreçte bu trajedinin önünü alacak ve halkın yardımına yetişecek hiçbir güç ortada yoktu. PKK, tarihi bir mücadele ve en az imkanlarla daha büyük bir soykırımın önünü aldı. Bir taraftan insani bir koridor yoluyla Êzidî halkının Rojava’ya geçirirken diğer tarafta Şengal dağında kalan Êzidîleri büyük bedeller vererek günümüze kadar savundu. Barzani’nin PKK’nin Şengal’deki varlığına dönük açıklamaları Êzidî toplumundan ziyade DAİŞ ve halkımızın düşmanlarına daha fazla hizmet etmektedir. Çünkü en zor günlerde ve ferman döneminde halkımızın yanında olan, bizi savunan ve şimdi de savunma konusunda öncü bir rol oynayan en temel güç PKK’dir.

3 Ağustos 2014’te büyük fermandan bu yana Êzidî halkını DAİŞ ve DAİŞ zihniyetiyle hareket edenlere karşı KDP ve yandaşları Êzidî halkına tekrardan bir ferman yaşatmak istiyorlar. Yaşanan son Şengal’i işgal girişimleri de bunu gösteriyor. Êzidî kadınları askeri ve siyasi örgütlemeleriyle bir daha böylesi bir katliama fırsat vermeyecektir. KDP ile Barzani’den hesap sorulacaktır. Suçlular ve sorumlular yargılanacaktır. Onun için diyoruz ki savunma olmadan varlık olmaz. Örgütlülük en büyük mücadeledir. Ataerkil zihniyetin tasavvur ettiği boyun eğen köle kadın imajını kadın iradesini ve inancının mücadelesi yerle bir edecektir. TAJÊ olarak bir kez daha mücadeleyi hep daha ileriye taşımanın sözünü veriyor, tüm kadınlar açısından bu 8 Mart’ın kadını geliştirme ve mücadelesini büyütme yılı olacak diyor, tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyoruz.