Stockholm Feminist Film Festivali'nde eşitlik ve adalet vurgusu

Bu yıl ikincisi yapılan Stockholm Feminist Film Festivali, dün akşam, Göteborg Film Festivali'nde büyük ödülü alan Sami Yönetmen Amanda Kernell'in 'Sami Kanı' filminin gösterimiyle açıldı.

Dört gün sürecek olan festival boyunca sadece kadın yönetmenlerin filmleri gösterilecek, film sektörü ve kadın yönetmenlerin sorunlarının ele alınacağı panel ve konferanslar düzenlenecek.

Bugün sabah saatlerinde de 'Film ve Televizyonda Kadın' (WIFT) adlı örgütlenmenin İzlanda Başkanı Dögg Mosesdottir, İsveç Başkanı Helene Garnquist, Finlandiya Başkanı Jenni Koski ve Danimarka Başkanı Nanna Frank Rasmussen'in konuşmacı olarak katılacağı İskandinavya ülkelerinde sinema sektöründeki cinsiyet ayrımcılığını konu alan bir panel düzenlenecek.

'SEKS KÖLESİ' GİBİ KULLANILAN KADINLAR ADALET İSTİYOR

Festivalin ikinci günü gösterilecek olan yönetmenliğini Tiffanay Hsiung'in yaptığı 'The Apology' filmi İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon askerleri tarafından kaçırılıp 'seks köleleri' olarak kullanılan 200 bin kadının başlarından geçen korkunç trajedileri anlatıyor. Belgeselde, yaşlanan ve çoğu Filipinler, Çin ve Güney Kore'de yaşayan kadınlar başlarından geçenleri anlatıyorlar ve adalet istiyor.

İsveç, Fransız ve Burkina Faso yapımı 'Ouaga Girls' filmi ise Burkina Faso'nun Ouagoduyu yerleşim biriminde yaşayan 16-19 yaşlarındaki bir grup genç kadının araba tamircisi eğitimi sırasındaki yaşam ve dayanışmalarını konu alıyor.

Kristina Grozeva ve Peter Valchanov yönetmenliğini yaptığı Bulgaristan-Yunanistan yapımı 'Glory' filmi Bulgaristan'ın kırsal kesiminde yaşayan ve tavşanlarından başka kimsesi olmayan demiryolu işçisi Tsanko Petrov'un demiryolunda bulduğu milyonlarca Levayı polise teslim etmesinden sonra kahraman ilan edilip hükümet tarafından kullanılmasına karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor.

Ulaştırma Bakanı, Valchanov'un dürüstlüğünü kendi yaptığı yolsuzluğu kapatmak için kullanınca gerçekleri medyaya açıklamaya karar veren işçinin başına gelmedik şey kalmıyor.

ABD’NİN İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI MERCEK ALTNDA

İsveç Barış Derneği ve Barış ve Özgürlük için Uluslararası Kadınlar da Feminist festivalin düzenleyicileri arasında yer alıyor. Her iki örgütün de binlerce suçsuz insanın yaşamını yitiren İnsansız Hava Araçlarının yasaklanması için mücadele ediyor.

National Bird belgeseli ABD’nin İnsansız Hava Araçları’nın neden olduğu ve binlerce insanın yaşamını yitirmesine yol açan trajedileri anlatıyor.

ABD’nin bir İHA’sı 2010 yılının Şubat ayında Afganistan’da ‘yanlışlıkla’ sivilleri bombaladı ve saldırıda 23 sivil yaşamını yitirdi.

Suçsuz insanların yaşamlarını yitirmeleriyle sonuçlanan İHA saldırısında rol almaktan vicdan azabı duyan Lisa, Daniel ve Heather gerçekleri kamuoyuna açıklamaya karar verirler ama bu onlara pahalıya mal olur.

Daniel’in evi FBI ajanları tarafından basılır ve hakkında 1917’lerden kalma bir yasaya dayanılarak casusluk yapma suçundan dava açılır ve onlarca yıl hapis cezasına çarptırılması istenir. Diğerleri hakkında da soruşturmalar açılır.

ABD'li yönetmenler Delphine ve Muriel Coulin'in 'The Stopover', Lorene Scafaria'nın 'The Meddler', Jan Senko'nun ' The Brainwashing of My Dad 4 Mars', Belçikalı Yönetmen Fien Troch'un 'Home', Hollandalı Yönetmen Nicole von Kilsdonk'un “The Day My Father Became a Bush”, Norveçli Yönetmen Sara Johnsen'in 'Rosemari”si bu yıl festivalde gösterilecek filmler arasında yer alıyor.

NETFİX'İN FİLMLERİNİN % 98'İ ERKEK YÖNETMENLERİN

Stockholm Feminist Film Festivali, dünyanın en büyük internet televizyon ağı Netflix tarafından gösterime sokulan filmler hakkında bir araştırma yaptı. Araştırmanın sonucu 2016 yılı içinde İsveç’te gösterilen filmlerin % 96'sının erkek yönetmenlere ait olduğunu gösterdi.

Festival yöneticileri, sadece yönetmenleri değil, senaryo yazanları, yapımcı ve başrol oyuncularını da inceledi. Senaryo yazanların % 87'si, başrol oyuncularının % 78'i, film yapımcılarının % 74'ü erkeklerden oluşuyor.

Kadınların başrolde oynadıkları filmlerin yönetmenleri de erkek. 2016 yılında gösterilen filmlerden sadece % 1,5'inin başrol oyuncusu ve yönetmeni kadın.

İsveç'in en büyük sinemalar zincirini SF Bio'nun Program Şefi Sture Johansson, sinema sektöründeki eşitsizliklerin bilincinde olduklarını, ancak az sayıda kadın yönetmen olduğunu ve film seçiminde yönetmeninin değil ele alınan konunun belirleyici olduğunu söyledikten sonra “Bazı kadın yönetmenler erkekleri, bazı erkek yönetmenler kadınları konu alan iyi filmler yapabiliyor” diyor.

DEVLET YARDIMINDA KADIN-ERKEK YÖNETMEN EŞİTLİĞİ

İsveç filmleri söz konusu olduğunda ise daha eşitlikçi bir tablo ortaya çıkıyor. İsveç Film Enstitüsü film piyasasındaki kadın ve erkek yönetmenler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak için yardım kurallarında değişiklik yapmıştı. Geçtiğimiz yıl devlet yardımı kadın ve erkek yönetmenler arasında % 50 % 50 oranında paylaştırıldı.

Sture Johansson, SF Bio'da gösterilen kadın ve erkek yönetmenlerin filmlerindeki eşitsizliğin gelecekte değişeceğini, modern toplumda kadınlar tarafından yönetilen filmlerin geçmişte kıyasla daha fazla yer alacağını söylüyor.