Şengal 2’inci kadın konferansı gerçekleştirildi

Şengal’de düzenlenen 2’nci Kadın Konferansında konuşan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, “Bugün bu konferansı esir düşen kadınları DAİŞ çetelerinin elinden kurtarmak için gerçekleştiriyoruz" dedi.

Şengal’de düzenlenen 2’nci Kadın Konferansında konuşan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, “Bugün bu konferansı esir düşen kadınları DAİŞ çetelerinin elinden kurtarmak için gerçekleştiriyoruz. Onları en kısa zamanda özgürleşeceğiz. Onlara borçluyuz, onları özgürleştirmek için mücadele ediyoruz, direniş içerisindeyiz” dedi.

Şengal 2. Kadın Konferansı, Şengal’de gerçekleştirildi. Kadınları yöresel kıyafetleriyle katıldığı konferans salonuna ise, “Azadiya Şengale azadiya Rojhelata Navine”, “Rexistinkirina jine misogeriya azadkirina civakeye”, “Azadiya Reber Apo azadiya jinen Êzidîye”, “Şehid nirxe jiyana azade” pankartları ile değişik tarihlerde yaşamlarını yitiren YJŞ savaşçıları ve YJA-STAR gerillalarının fotoğrafları asıldı.

Konferansa çok sayıda misafir katıldı. Rojava Kürdistan’ından Kongra-Star, Newroz Kampı, Şengal dağlarında Êzidî halkını savunan YJA-STAR gerillaları, YJŞ, Şengalli kadınlar, Avrupa’dan gazeteciler ve özgürlük dağlarından Koma Civaken Kürdistan (KCK) Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta katıldı.

300 yakın delegenin katıldığı konferans, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlandı ve divan seçimine geçildi. Divan seçimi ardından bir konuşma yapan Şengal Kadın Meclisi’nden Neam İlyas “Böylesi bir gün tüm şehitlere ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a kutlu olsun. Böylesi anlamlı bir günde bir arada olmak şehitler sayesindedir. Bizim de direniş ve mücadeleyi büyütmemiz lazım” dedi.

Neam’ın konuşmasından sonra siyasi durum değerlendirmesini KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta yaptı. Avesta, bu konferansı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, PKK hareketi adına, YJŞ, Êzidî Kadın Meclisini ve konferansa katılan tüm misafirleri selamladı. Avesta, konuşmasına özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri anarak başladı. Avesta, “Bugünleri bizleri yaşatan bu halkı, bu toplumu soykırımdan geçiren, halkımızı göçe mecbur eden güçleri kınıyorum. Bu kutsal günleri de bizlere yaşatanları konferans adına sevgi ve saygılarımızı Reber Apo’ya gönderiyoruz. Bu konferans siz katılımcıların şahsında Reber Apo’ya kutlu olsun. Soykırımlara, katliamlara karşı büyük direnişler gösteren şehitleri, 74 Ferman şehitlerini anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Değerli anneler, sevgili katılımcılar büyük, anlamlı ve tarihi günlerden geçiyoruz. Bugün de tarihi bir gündür. Bugün birçok kadın aramızda değil, esirler. Ama onlar ne kadar esir olsalar da beynen, ruhen, varlıklarıyla bizlerle birlikteler. Bugün bu konferansı esir düşen kadınları DAİŞ çetelerinin elinden kurtarmak için gerçekleştiriyoruz. Onları en kısa zamanda özgürleşeceğiz. Onlara borçluyuz, onları özgürleştirmek için mücadele ediyoruz, direniş içerisindeyiz” dedi.

‘ÊZİDÎ KADINLARININ KENDİLERİNİ YENİDEN ÖRGÜTLEME KONFERANSIDIR’

2’nci Şengal Kadın Meclisi Konferansının sadece yıllık faaliyetleri değerlendirme konferansı olmadığını söyleyen Avesta, Êzidî kadınlarının kendilerini yeniden örgütleme konferansı olduğunu söyledi.

Bugün burada toplanmanın sadece Şengal kadınlarını ilgilendirmediğini, bu konferansın sadece yıllık faaliyetleri değerlendirme konferansı olmadığını vurgulayan Avesta şöyle konuştu: “Bir yıllık sonuçlar, bir yıllık emek ve işin sonucu, öne çıkan gelişmeler, Şengal kadınlarının geldiği aşama, örgütlenmelerini değerlendirmek, onları daha fazla güçlü ve örgütlü kılmak için burada toplanmış bulunmaktayız. 2’nci Kadın Konferansı aynı zamanda Êzidî kadınlarının kendilerini yeniden örgütleme konferansıdır. Artık sadece bir meclis olarak mücadele etmiyor, nerede olursa olsun nerede özgürlük isteyen bir kadın varsa onlara ulaşmak, onları örgütlemek, eğitmek gerekiyor. Şuanda çok farklı ve önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte toplumumuz üzerinde özellikle de Şengal üzerinde oyunlar var. Şengal hala da yaralıdır, yaraları sıcaktır, hala da kadınlar, çocuklar esir haldeler, hala da binlerce Êzidî göç halinde. Êzidî halkı Şengal’de de göç halinde. Evet, Êzidî halkı Şengal’de ama kendi topraklarında tam olarak yer almıyor. Topraklarından, köylerinden, evlerinden uzaklar. Bu göçü sonlandırmak için, o kadınları, o çocukları tekrardan bu özgür ve kutsal topraklara döndürmek için, esir düşen kadınları özgürleştirmek için, kendilerini savunmak için direnişe içerisinde olmak ve mücadele etmek lazım.

‘FERMANA SEBEP OLANLAR EZİDİ KADINLARININ BİRLİĞİNDEN KORKUYORLAR’

Êzidî halkının ferman yaşamasına sebep olanlar Şengal kadınlarının birliğinden korkuyorlar, Şengal kadınlarının direnişinden, mücadelesinden korkuyorlar. Bundan dolayı her yoldan Şengal kadınların iradesini kırmak istiyorlar. Şengal kadınlarını köle haline getirmek istiyorlar, zulüm-zorbaya karşı başkaldırmasınlar istiyorlar. Êzidxan tarihinde 74 fermanın olduğu söyleniliyor. Ama 74 ferman değil yüzün üzerinde ferman yaşadı bu halk. Ama en kötüsü beyaz soykırımdır. Bu soykırımla bu halkı topraklarından, kültüründen, tarihinden uzaklaştırmak istiyorlar. Bunlara karşı Êzidî kadınının mücadelesi kutsaldır. Reber Apo da böyle söylüyor. Diyor ki eğer bugün Kürt ve Kürdistan tarihine, dilimize, kültürüme sahipsek, anadilimizi konuşuyorsak Êzidî, Alevi kadınlarına borçluyuz. Onlarca kez katledildiler, soykırımdan geçtiler, ezdiler, yaktılar, işkence ettiler ama hiçbir zaman haklı olan davalarından, dilinden, kültüründen, tarihinden vazgeçmediler, zulüm ve zorbalığa karşı hiçbir zaman başlarını eğmediler. Asıl direniş budur. Asıl direniş Êzidî kadınlarının, annelerin Şengal dağında kalıp kendilerini örgütlenmesiydi.”

‘EZİDİ KADINLARININ MÜCADELESİNDE ÖNDER APO’NUN EMEĞİ VAR’

Êzidî kadınlarının mücadelesinin temelinde 40 yıllık emeğin olduğunu söyleyen Avesta, “Sizler, Ezidxan kadınları yalnız değilsiniz, sizin devrim temellerinizde 40 yıllık emek ve mücadele var. Önder Apo’nun emeği var, değerli şehitlerin emeği var, bu temellerde kadın ordulaşmasının, kadın partileşmesinin emeği var. Sizler de bu emeğin bir parçasısınız. Önder Apo’nun emir ve talimatlarıyla esir düşen kadınlara sahip çıkmamız lazım, göç eden kadınlara, kutsal topraklar dışında kalan, oralarda yaşan kadınlara sahip çıkmamız lazım. Birliğimizi güçlendirmemiz lazım. Reber Apo’ya diyelim ki senin verdiğin emeğe sahip çıkıyoruz. Senin yerine o Êzidî kadınlarının öcünü alıyoruz, Şengal kadınlarını özgürleştiriyoruz. Bu konferansa özgür yaşam felsefesi, birliktelik felsefesi, Kutsal Eidxan felsefesi var. Bundan dolayı da Reber Apo felsefesi, Êzdati felsefesi üzerinden mücadeleyi büyütmemiz lazım. Tekrardan hareketim adına bu konferansı şehitlere, Önder Apo’ya, aramızda olmayan tüm kadınlara, Kürdistan kadınlarına kutlu olsun diyorum. Diyorum ki ‘Şehid namırın’, ‘Şengal kadınlarının direnişi, mücadelesi kazanacak’, ‘Özgür kadın, özgür Êzidxandır’, ‘Şengal özgür kadınsız olmaz’, ‘Özgürlük mücadelesi özgür kadın öncülüğünde gelişecektir’, ‘Biji Serok Apo’ ” dedi.

Avesta’nın konuşmalarından sonra söz alan Daye Kıne şöyle konuştu: “Bugünlere gelmişsek, kendimizi savunabiliyorsak, kadın özgürlüğünden bahsediyorsak bu Reber Apo ve özgürlük hareketinin sayesindedir. Gerillalar bizleri büyük bir kırımdan kurtardı. Özgürlük hareketi sayesinde kadın olduğumuzun farkına vardık, şuanda kadın özgürlüğünden, kadın örgütlenmesinden bahsediyoruz. Bundan dolayı diyoruz ‘Biji Serok Apo’, ‘Biji Êzidxana azad’.”

PAJK, KJK, Efrin Êzidî Kadın Meclisi, Avrupa Êzidî Kadın Meclisi’nin mesajları okundu. Mesajlar ardından faaliyetler raporu okundu, rapor onaydan geçildi ve kadın örgütlenme komitesi oluşturuldu.

Konferans tüm devam ediyor.

...