Newroz’a ilişkin açıklama yapan KJK Koordinasyonu, “Sêvêler, Pakizeler, Mehmet Tunçların varlığı özgürlüğün kesin olduğunu, bundan geri adım atılamayacağını, başarı dışında bir yaşam tanımımızın olamayacağını ortaya koymuştur. Bu yüzyıl Başkan Apo’un paradigmasıyla çözüme ve ışığa kavuşturduğu bizim yüzyılımızdır, kadınların, halkların özgürlük yüzyılıdır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu diriliş ve direniş bayramı olan Newroz’un 2016 yılında Kürt halkının kurtuluş ve kendi kimliğiyle yaşamı garantilemesinin anlamı ve iddiasını taşıdığını belirtti.

“Kadınlar, Kürt halkı, bölge halkları için özgürlük zamanı niteliğini kazanan Newroz bayramını Başkan Apo’ya kutluyor, bu yılın Başkan Apo’ya kavuşma yılı olduğunu belirtiyor, saygı ve sonsuz sevgilerimizi sunuyoruz. Kawa hesınkardan Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’a, Zekiye Alkan, Ronahi-Berivan, Rahşan Demirel, Sema Yüce Şahsında PKK-PAJK tarihinde gerçekleşen tüm ardıllarının anıları önünde saygıyla eğiliyor, anılarına bağlılık zaferi mutlak kılıyor diyoruz. 8 Mart’tan Newroz’a serhıldanı taşırıp direnişi ve özgürlük mücadelesini en üst seviyeye taşıyan kadınların, Kürt halkımızın, bölge halklarının Newroz bayramını kutluyor, “diriliş tamamlandı, şimdi kurtuluş zamanı’ diyoruz” denilen KJK Koordinasyonu açıklamasında kadınlar olarak erkek egemenlikli sistemin yol açtığı sonuçlar karşısında Kürt özgürlük mücadelesiyle iç içe ciddi bir mücadele süreci yaşandığını belirtti.

Sistemsel kaosun sürdürülemez hale geldiği ve kendisini yeniden özgürleştirmek için yine Kürdistan’ın, Ortadoğu’nun savaş ve yıkım alanına dönüştürüldüğü bir dönemde, bunun karşısında

kadınlar ve halkların kendi çözümünü üretme, sistemi oluşturma ve kendini idare etme anlamında belirleyen bir taraf haline geldiğine de dikkat çeken KJK Koordinasyonu, “2016 yılı itibariyle kadınların öncülüğünde yürütülen Kürdistan özgürlük mücadelesi ciddi kazanımların, kalıcı örgütlülüğü geliştirmenin büyük imkanlarına kavuştu. Rojava’da, Kuzey Kürdistan’da öz yönetimle kendi sistemimizi inşa etmenin ve bunu başarma sürecinin içerisindeyiz. Başkan Apo öncülüğünde yürütülen mücadele şunu açığa çıkardı; Dehakların insanlığa katliam ve köleleştirme dışında verebileceği bir şey yok. Ulus devletin maskesi düştü, tüm iktidar güçleri çıplak ve ortadalar, yalanla, aldatmayla, kandırmayla insanlığı, kadınları, köleleştiremezler. Bunun karşısındayız, öz gücümüzle, örgütlülüğümüzle varız, öz mücadelemizle dirildik ve başarma sürecine ulaştık. 

Bu gerçeklik karşısında maskesi düşen ulus devletler her türlü faşizan saldırıyı geliştirmektedirler. Kürt halkının öz yönetim talebi karşısında kendi iktidarını kaybedeceğini anlayan faşist Erdoğan-çete devleti; Kürt halkının tüm kazanımlarına saldırmakta, başta Önderliğimiz üzerinde ağırlaştırılmış tecrit uygulaması olmak üzere, Kuzey Kürdistan’da katliam, tutuklama, yıkımla halkımıza geri adım attırmak istemektedir. Savaş suçu işleyerek Cizre’de, Sur’da İdil’de her türlü katliamla sonuç almaya çalışırken, Rojava’ya saldırmakta, DAİŞ maskesiyle yürüttüğü savaşını resmen kendi adıyla gerçekleştirdiği saldırılarla bir üst seviyeye ulaştırmaktadır. Uluslararası alanı göç kriziyle esir almakta, Kürt katliamı karşısında sessiz kalma karşılığında pazarlıklar yapmakta, bölge devletleriyle yeniden Kürt inkarı üzerinden ittifak arayışlarına girmektedir. Tıpkı Dehak’ta olduğu gibi Kürt gençlerinin beyinlerini yiyerek iyileşmeye çalışan günümüzün Dehak’ları bununla şifa bulamayacak, akıttıkları kanda boğulacaklardır” dedi.

‘BÖLGE HALKLARI KENDİ SİSTEMİNİ İNŞA EDEREK CEVAP VERİYOR’

Rojava’da uluslararası güçlerin pragmatist yaklaşımlarının sistem belirleme toplantıları olan Cenevre sürecinden Kürtleri soyutlamaları, Sünni-faşist cephenin saldırıları karşısında Rojava-Kuzey Suriye federasyonu ile cevap veren Kürt ve bölge halklarının kendi sistemini ilan, inşa ve savunma gücüne kavuştuğunu da vurgulayan KJK Koordinasyonu şunları vurguladı: “Tarihsel bir adım olan federasyonun ilanı kadınlar ve halklar açısından büyük bir başarıdır, Newroz’a yakışır bir karar ve duruştur. Kadın özgürlük hareketi olarak bu tarihsel adımı selamlıyor, kadınlar öncülüğünde gelişen Rojava devriminin korunması ve kazanımlarının kalıcılaşmasını temel görevimiz olarak görüyoruz. Tıpkı Rojava’da olduğu gibi Kuzey Kürdistan’da da halkımızın attığı adımlar öz yönetim başarısıyla bölge halklarıyla birlikte Demokratik ulusu kalıcılaştıracak ve 21 yüzyıl Kürtlerin ve kadınların yüzyılı, özgürlük zamanı olacaktır. Sêvêler, Pakizeler, Mehmet Tunçların varlığı özgürlüğün kesin olduğunu, bundan geri adım atılamayacağını, başarı dışında bir yaşam tanımımızın olamayacağını ortaya koymuştur. Bu yüzyıl Başkan Apo’un paradigmasıyla çözüme ve ışığa kavuşturduğu bizim yüzyılımızdır, kadınların, halkların özgürlük yüzyılıdır, Dehaklardan intikam olma, onları yenilgiye uğratarak, insanlık adına yargılama yüzyılıdır. Newroz gelmiştir, bahar gelmiştir topraklarımıza. Newroz isyan zamanı, amansız mücadele ve kazanma zamanıdır. Bu zaman bizimdir, halkımızın, kadınların özgürlüğüyle anlam ve içerik bulacaktır. 2016 Newroz’u demokratik ulusun öz yönetimlerle iktidarları alt etme müjdesidir, baharıdır, startıdır. Bu gerçekliklerle halkımızın, kadınların özgürlük ruhu olan Newroz hoş geldin, insanlığın onurunu zaferle garantileyecek bir güce kavuştun, seninle 2016 yılını zafer yılına dönüştüreceğiz, Amed’in surlarında Başkan Apo ile bu yıl kucaklaşacağız diyoruz. 

Bu iddia ve kararlılıkla başta kadınlar olmak üzere Kürt halkını, bölge halklarını Newroz duruşuna katılmaya, Newroz’un anlamına kavuşmaya ve isyana, başarmaya, hesap sormaya, özgürlüğü kalıcı bir sistemle garantilemeye çağırıyoruz. Gün geri durma, izleme zamanı değil, gün önde olma, kendimizi amansız örgütleyerek büyük bir güç haline gelme ve erkek egemenlikli ulus devletten hesap sorma günüdür. Bir kez daha Cizre, Sur, Hezex kahramanları şahsında tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, Başkan Apo’yu saygıyla selamlıyor, onurlu direnişte yer alan halkımızı, halkları kutluyor, ‘Newroz’a, bahar duruşuna, zafer duruşuna katılalım, katliamcı ve inkarcıdan hesap soralım, yaşamın her anını bahar rengine ve tadında yaşayalım’ diyoruz. Tüm kadıları, halkımızı, halkları Newroz ateşini yükseltmeye ve yılı Newroz’a dönüştürerek alanları, meydanları Tahrirleştirme ve başarmaya çağırıyoruz. Newroz ateşi yaşam ateşi, özgürlük ateşidir, ateşten çember olanların halayına katılma, halayı büyütme ve Newroz ateşini yükseltme zamanında önde olacağız, büyük savaşacak, büyük kazanacağız.”