KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü’ne ilişkin yazılı açıklamada yaptı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı yazılı açıklamasında, ‘’Dünya emekçi kadınların 8 Mart mücadele ve dayanışma günü tüm kadınlara ve insanlığa kutlu olsun. Artık 8 Martlar kadınlar için sadece bir dayanışma ve mücadele günü değildir; tüm insanlığı özgürleştirmek için mücadele günü haline gelmiştir. Kadınlar kendileriyle birlikte insanlığı da kurtaracak bir özgürlük gücü haline gelmişlerdir. Kadın özgürlük ruhunun açığa çıkarılmasıyla özgür ve demokratik yaşamın anahtarı da ele geçirilmiştir. Bu açıdan 21. yüzyıl kadın özgürlük ruhuyla tüm insanlığın toplumsal özgürlük ve demokrasiye kavuştuğu bir yüzyıl olacaktır.

Kadın köleliğinin çok boyutlu karakteri ve baskının katmerli olması, kadın özgürlüğü bilinci ve demokratik karakterinin de kapsamlı, derin ve güçlü olmasını sağlamaktadır. Bu da kadın özgürlük çizgisiyle yürütülen özgürlük ve demokrasi mücadelesini başarılı ve etkili kılmaktadır. Kadın özgürlük çizgisi ve demokratik karakteriyle donanmış hiçbir mücadelenin yenilgiye uğratılması mümkün değildir.’’ denildi.

‘APOCU ÇİZGİ TÜM SORUNLARIN ÇARESİNİ BULMUŞTUR’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük çizgisine dikkat çekilen KCK açıklamasında şu değerlendirmeler yapıldı:

Önder Apo büyük devrimci ve özgürlükçü karakteriyle arayışa girdiği özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde gerçek özgürlüğün, gerçek demokrasinin ve gerçek toplumsallığın ancak kadının özgürlüğü, kadının toplumcu ve demokratik karakteriyle gerçekleşeceğini görmüş; kadın özgürlük çizgisini tüm mücadelelerin ruhu ve temel gücü haline getirmiştir. İnsanlığa, tarihe, özgürlüğe ve demokrasiye kadın özgürlük çizgisiyle bakınca insanlığın tüm sorunlarına çözüm olacak özgürlük, demokrasi ve sosyalizm çizgisini oluşturmuştur. Bugün Önder Apo'nun ideolojik ve siyasi çizgisi sadece Kürdistan halkının değil, tüm Ortadoğu halklarının umudu haline gelmiştir. Bunu sağlatan, bu çizginin kadın özgürlük ruhuyla oluşmasıdır. Önder Apo bu çizgide insanlığın yaşadığı tüm sorunların çaresini bulmuştur. İnsanlık tarihinin tüm sorunları, tüm hastalıkları kadın köleliğiyle başladığından, çözümü de burada bulmuştur.

‘KÜRT KADINI ÖZGÜRLÜĞÜN ÖNCÜSÜ HALİNE GELMİŞTİR’

Kürt kadının özgürlük mücadelesi çığ gibi büyüyerek tüm Ortadoğu ve dünyada kadın özgürlüğünün öncüsü haline geliyorsa tarihsel temele, bütünlüklü bir teoriye ve yapılanma gerçeğine ulaşması nedeniyledir. Böylece dünyadaki kadınların mücadelesini teorik ve örgütlü temele kavuşturarak bu mücadelelerin bütünleşip başarıya ulaşmasının önünü açmıştır. Artık kadın mücadelesinin tüm dünyada gelişip güçlenmesinin önünde hiçbir gerici güç duramayacaktır. Kadın özgürlük mücadelesinin tarihsel ve teorik temele kavuşması erkek egemenlikli sistemin ölümünü hızlandıracaktır. Kapitalist modernite artık kadın köleliğini ne kadar gizlese de, allayıp pullasa da kadın özgürlük çizgisi temelinde gelişen mücadele karşısında kadının özgürlük mücadelesini engelleme ve etkisizleştirme gücü eskisi gibi etkili olmayacaktır. Erkek egemenlikli sistem kadın özgürlükçü çizginin devletçi iktidarcı sömürücü sistemin sonunu getireceğini görerek kadın ideolojisi temelinde yükselen özgürlük mücadelesinin önünü almak için yeni engellere, yol ve yöntemlere başvursa da bundan da sonuç alması mümkün değildir.

Kadın özgürlük ideolojisi ve teorisine kavuşan, kadın özgürlük mücadelesinin damgasını vurduğu özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelesini artık durdurmak mümkün olmayacaktır. Zaman zaman erkek egemenlikli sistem saldırıları ve hamleleri olsa da bunlar mutlaka aşılacak, kadın özgürlük mücadelesi bulduğu yatağında gürül gürül akacaktır. Tüm özgürlük ve demokrasi mücadelelerinin ruhu olarak, erkek egemenlikli tüm sistemleri aşarak insanlığı kadın özgürlük ruhuyla oluşan özgürlük, demokrasi ve sosyalizm gerçeğine kavuşturacaktır.

‘ÖRGÜTLEN, BİRLİK OL, MÜCADELE ET, ÖZGÜRLEŞ!’

Kürt kadınları 2017 8 Mart’ında “örgütlen, birlik ol, mücadele et, özgürleş!” şiarıyla kadın özgürlük mücadelesinin yükseltilmesi ve bu temelde tüm mücadelenin ruhu ve öncüsü olarak tarihsel rolünü oynaması çağrısı yapmıştır.

Kürt kadını bugün Ortadoğu'da kadın özgürlük mücadelesinin öncüsü olduğu gibi, AKP-MHP iktidarı da Ortadoğu'da özgürlük ve demokrasi düşmanlığının öncüsü olarak Kürt kadınları şahsında Ortadoğu ve dünyadaki kadın özgürlük mücadelesine savaş açmıştır. Bu açıdan başta Kürt kadınları olmak üzere tüm Türkiyeli ve Ortadoğulu kadınları kadın özgürlüğünün bir numaralı düşmanı olan AKP-MHP iktidarına karşı mücadeleyi yükseltmeye, Türkiye'deki bu demokrasi ve özgürlük düşmanı iktidarı yenilgiye uğratarak kadın özgürlük çizgisinde demokratik ve özgürlükçü mücadelenin tüm Ortadoğu'da gürül gürül akmasını sağlamaya çağırıyoruz.

Sakine Cansız, Zeynep Kınacı, Gülnaz Karataş, Sema Yüce, Şilan Kobanê, Arîn Mîrkan, Şîrin Elemholi ve Vîyan Soran çizgisinde gelişen kadın özgürlük mücadelesi, Ortadoğu'da tarihsel temeline dayanarak mutlaka gelişerek kadınlarla birlikte tüm Ortadoğu halklarını da özgürleştirecektir.’’