Kadın gerillalar: Kadın yaşamın adıdır

YJA STAR gerillaları: “Klaralardan Saralara ve Sêvêlere direniş çığlıkları hiç son bulmadı ve son bulmayacaktır.”

40 yıldır Kürdistan dağlarında özgürlük mücadelesini veren YJA STAR gerillaları, direnişçi kadınların mirasçıları olduklarını, onlardan devraldıkları direniş bayrağının her zaman göklerde dalgalanacağını dile getirerek bugünün anlam ve önemini ajansımız ANF’ye anlattılar.

Jin Çiya: Başta tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyorum. Bugün, kadınların iradesini tanıdığı ve bunun savaşını verdiği bir gündür. Bizler için tarihi bir öneme sahip olan bu günün anlam ve önemi büyüktür. Aslında egemen erkek zihniyeti kadını düşürmeden önce tüm günler kadınların günüydü. Tarihten bu yana erkek egemen zihniyetine karşı kadınlar her zaman bir direniş gösterdi. Yer yer pasif kalınsa da bu mücadele, ya da bastırılsa da günümüzde kadınların gösterdikleri direniş çok büyüktür.

Bugün alanlarda kadınlar tarafından Jin-jiyan-azadi sloganları boşuna atılmıyor. Çünkü yaşam kadınla anlam buluyor. Kadın yaşamın adıdır. Ne zamanki kadın köleleştirildi işte o zaman yaşamda esir alındı. Bu köleliğe, esarete karşı her zaman özgürlük çığlıkları oldu. Klaralar’dan Saralara ve Sêvêlere kadar bu çığlıklar hiç son bulmadı. Ve son bulmayacaktır. Özgürlük tarihimizin sembolü olan Sara ve yine kahramanca yaşamını veren tüm kadın yoldaşlar gibi bizde bugün YJA STAR güçleri olarak onların davalarının sürdürücüleriyiz. Kürdistan dağlarında kimlik ve irade savaşı veriyoruz. Sadece Kürt kadını değil dünyadaki tüm kadınlar bu savaşı canı pahasına veriyor. Bu mücadele tüm kadınların mücadelesidir. O nedenle dünyanın neresinde olursa olsunlar; köyde, mahallede, şehirde, zindanda kadın her yeri özgürlük ve direniş alanlarına çevirmelidir.

Zelal Mêrdîn: 1992 yılında Bêritan (Gülnaz Karataş) arkadaş ihanetçi, teslimiyetçi çizgiye, feodal, geri, egemen zihniyetine karşı durarak teslim olmaktansa kendini kayalıklardan attı. Önder Apo, Bêrîtan arkadaşın bu direnişinden sonra Kadın Özgürlük Hareketinin (YAJK) kurulmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Ve Kadın Özgürlük Hareketini Saraların öncülüğünde kurdu. Onlarca yıl içinde kadın özgürlük hareketi özgürlük sevdalıları binlerce kadının canı ve kanıyla günden güne büyüdü. Özgürlük davası Sara, Bêrîtan, Zîlan, Vîyan, Sema ve binlerce kahraman kadın direnişçinin bizlere mirasıdır. Biz her ulustan, ırktan, dinden kadınlar olarak bu mirasa sahip çıkmak, onların direniş bayrağını her zaman dalgalandırmak için buradayız. Kadınlar olarak özgürlüğümüze engel olan tüm faşist gerici ve zorba zihniyete karşı durarak özgürlüğümüz için soluksuz savaşacağız.

Bugün kadın üzerinde kirli politikalar yürüten AKP hükümetine karşı tüm Ermeni, Türk, Kürt, Alevi, Arap kadınları direniş saflarına çağırıyorum. Faşist Erdoğan hükümetinin kadın üzerindeki her türlü ahlaksız politikalarına karşı durmak ve boşa çıkarmak bu gün her kadının en öncelikli görevi olmalıdır.

Ronahî Dilxwîn: Ben daha önceden de 8 Mart kadınlar gününü kutladım. Ama ilk defa bu günü gerilla saflarında karşılamak, direnişçi bir kadın olarak kutlamak benim için çok anlamlı ve önemlidir. Direniş saflarında kadının iradesini, kadın gerçekliğini gördüm. Yine kadından alınan özgüveni Kürdistan dağlarında, Kadın Özgürlük Hareketi içerisinde tanıdım. Bugün kadın olduğum için kendimle bir kez daha gurur duydum. Çünkü kadının yaşamın adı, rengi, dili olduğunu mücadele saflarında anladım. Bizlere bu gücü veren, kadın mücadelesinin kurucusu olan Önderliğimizdir. Bundan dolayı Önder Apo’yu ve kahraman özgürlük şehitlerimizi sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Böylesi anlamlı bir günde Önderliğimiz, kahraman şehitlerimiz ve tüm dünya kadınların 8 Martını kutluyorum.

Bu anlamlı günde Kadın Özgürlük Hareketi olarak mücadelemizin her zamankinden daha gürleşecek. Kadın devriminin ateşi her türlü faşist, diktatör, egemen zihniyetini yakacaktır. Yaşam kadın özgürlük mücadelemizle yeni bir anlama kavuşacaktır.