İsveç'de eşi Ayten Edil'i öldüren erkeğe 18 yıl hapis cezası

10 Eylül 2015’te İsveç’in başkenti Stockholm’de eşini 66 bıçak darbesiyle katleden Ziredşt Edil, ilk mahkeme tarafından cinayet işlemek suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

10 Eylül 2015’te İsveç’in başkenti Stockholm’de eşini 66 bıçak darbesiyle katleden Ziredşt Edil, ilk mahkeme tarafından cinayet işlemek suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Edil’in iki küçük çocuğuna 50’şer bin kron tazminat ödenmesini de kararlaştırdı.

İsveç'te Södertörn Mahkemesi'nde görülen davada Savcı Tomas Malmenby, sanık Zirdeşt Edil'in müebbet hapis cezasına çarptırılması istemişti. Mahkeme kararında sanığın psikolojik sorunları olduğundan dolayı bazen davranışlarını kontrol altına alamadığını göz önüne alarak 18 yıl hapis cezası verdiği belirtiliyor.

SAVCI, SANIĞIN MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILMASINI İSTEMİŞTİ

29 Ocak'ta esas hakkındaki mütelaasında, Ayten Edil'e (Yücel) yönelik şiddetin zalimce ve kapsamlı olduğunu belirten Savcı Tomas Malmenby, “Yavaş bir ölüm olmalı. Kadın ölüm korkusunu yaşamış olmalı. Ne zaman organlarının parçalandığını bilmiyoruz. Ama mevcut bulgular parçalanırken yaşadığını gösteriyor” demişti.

Savcı, eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Ayten Edil'in burnu ve üst dudağı kesildiği için cinayetin bir töre cinayeti olduğunu, sanığın başkalarının görmesi için eşinin organlarını kestiğini belirtmiş ve bundan dolayı da sanığa müebbet hapis cezası verilmesini talep etmişti.

Otopsi raporu Ayten Edil'in 66 bıçak darbesi aldığını gösterirken, sanık olanları hatırlamadığını iddia etti. Poliste ve duruşmalarda kendisine yönelik cinayet suçlamasını ne kabul ne de reddetti. Sanığın Avukatı Serpil Güngör ise, Zirdeşt Edil'in müebbet hapis cezası yerine belirli süreli hapis cezasına çarptırılmasını istemişti.

SANIK MAHKEME KARARINDAN MEMNUN

Mahkeme kararının ardından açıklamalarda bulunan sanığın avukatı Serpil Güngör, “Müebbet hapis cezası verilmemesi iyi oldu. Ben belirli süreli bir hapis cezası verileceğini düşünüyordum. Ve öyle oldu, bundan memnunum” dedi.

Adli Tıp Kurumunda yapılan muayenelerin çok ciddi olmazsa da sanığın psikolojik sorunları olduğunu gösterdiğini belirten Güngor, savcı itiraz etmediği takdirde kendilerinin mahkeme kararına itiraz etmeyeceklerini açıkladı. Ömür boyu yerine 18 yıl ceza verildiğini sanığa ilettiğinde müvekkilinin rahatladığını ve “İyi bir mahkeme kararı” dediğini ifade etti.

SAVCININ KARARA İTİRAZ EDİP ETMEYECEĞİ BELLİ DEĞİL

Mahkemenin gerekçeli kararını okuduktan sonra cezaya itiraz edip etmeyeceğine karar vereceğini söyleyen Savcı Tomas Malmenby ise, “18 yıl hapis cezasıyla mı yetineceğim yoksa müebbet hapis cezası verilmesi için davayı temyiz mi edeceğim? Şimdi karar veremem. Düşünüp taşındıktan sonra tutum belirleyeceğim” dedi.

EŞİNDEN BOŞANMAK İSTEDİĞİ İÇİN KATLEDİLMİŞTİ

Siirt doğumlu 41 yaşındaki iki çocuk annesi Kürt kadını Ayten Edil, geçtiğimiz yılın Mayıs ayında Kürdistan'da erkek kardeşinin düğününde askılı elbise giydiği için eşinin saldırısına maruz kalmıştı. Edil'in şikayeti üzerine gözaltına alınan eşi ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Ayten Edil, baskı ve şiddetine maruz kaldığını belirterek eşinden boşanmak için mahkemeye başvurmuştu.

Eşinin kendisini tehdit ettiğini söyleyen Edil, mahkemenin tedbir almasını da istemişti. Ancak savcı bu talebi 18 Ağustos günü reddetmiş ve 10 Eylül'de Edil, boşanmak istediği eşi tarafından evinde bıçaklanarak katledilmişti.

Kadın örgütleri, Ayten Edil'in tedbir talebini reddeden savcıya sert eleştiriler yöneltirken, cenazesi Amara Kürt Kadın Meclisi tarafından düzenlenen bir törenin ardından uçakla memleketi Siirt'e gönderilmişti.

EŞİNİ ÖLDÜREN TÜRKİYE'YE SIĞINIYOR

İsveç'te kadınları katletme yöntemlerinden biri de balkondan atarak öldürme. Yılda ortalama bir kaç kadın balkondan düşerek yaşamını yitiriyor veya sakat kalıyor.

Kadınların balkondan kaza sonucu mu düştüklerini ya da bilinçli olarak mı atıldıklarını belirlemek pek kolay değil. Ölümle sonuçlanan vakaların neredeyse aydınlatılması olanaksız. Yaralanan kadınların bazıları da yakınların baskı ve misillemelerinden korktukları için gerçekleri gizlemeyi yeğiliyor.

Stockholm'un Södertälje ilçesisinde 2013 yılının Şubat ayında 7. kattaki evinin balkonundan düştüğü söylenen bir kadın ağır yaralandı.

Kadının 31 yaşındaki eşi Bobel Nahir Barguasho, eşini balkondan aşağı attığını inkar etti ve eşinin balkondan aşağı atladığını iddia etti.

İlk mahkeme eşini balkondan atma ve ağır yaralama suçundan Barguasho'yu 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanık kararı temyiz edince üst mahkeme kanıt olmadığı gerekçesiyle Barguasho'nun beraatını kararlaştı.

Savcı, kararı Yargıtay'a götürmek için üst mahkemeye itiraz ettiyse de üst mahkeme itirazı reddetti. Bunun üzerine kadının akrabaları devreye girdi. Mahkeme masraflarını kendileri karşılayarak davayı Yargıtay'a götürdüler.

TÜRKİYE SUÇ İŞLEYEN TÜRK VATANDAŞLARINI AVRUPA'YA İADE ETMİYOR

Geçtiğimiz yılın 3 Kasım'ında Yargıtay, Barguasho'nun hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde eşini önce dövdüğünü, sonra da balkondan aşağı attığı belirterek sanığa 14 yıl hapis cezası verdi ve sanığın tutuklanmasını kararlaştırdı.

Kayıplara karışan Barguasho'nun yakalanması için İsveç Polisi İnterpol aracılığıyla girişimde bulundu. Södertälje'de yayımlanan yerel LT gazetesi aynı zamanda Türk vatandaşı olan Barguasho'nun hapis cezasından kurtulmak için Türkiye'ye gittiğini ve orada yaşamını sürdürdüğünü yazdı.

Savcı Karolina Lindecrantz, çifte vatandaş, hem Türk hem de İsveç vatandaşı olduğu için Barguasho'nun İsveç'e iade edilme riski olmadığını belirttikten sonra “Türkiye AB üyesi bir ülke değil. Eğer öyle olsaydı Avrupa'nın tutuklama kararını kullanabilirdik. Ama Türkiye kendi vatandaşlarını AB'ye teslim etmiyor. AB de kendi vatandaşlarını Türkiye'ye yollamıyor. Aranan kişi Türk vatandaşı olmasaydı iki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması olduğu için Türkiye onu bize iade etmek zorunda kalacaktı” dedi.

YILDA 20 CİVARINDA KADIN KATLEDİLİYOR

Kadın-erkek eşitliğinde örnek ülke olarak kabul edilen İsveç'te yasalarda yapılan değişiklik ve alınan tüm önlemlere rağmen kadına yönelik şiddette bir azalma görülmüyor ve her yıl ortalama 20 kadın eşi veya yakınlarının şiddeti sonucu yaşamını yitiriyor. Kadın örgütleri kadın ölümlerine son verilmesi için kadına karşı şiddete sıfır tolerans uygulanmasını talep ediyorlar. 

...