HDP ve HDK'li kadınlar, erkek-devlet şiddetine karşı alanlara çağırdı

HDP ve HDK'li kadınlar, 25 Kasım dolayısıyla yaptıkları açıklamada, tüm kadınları erkek-devlet şiddetine karşı alanlarda direnişe çağırdı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle ortak yazılı açıklama yaptı.

KADINLAR OHAL'DE NELER YAŞADI?

Açıklamada, OHAL’de de erkek-devlet şiddetinin artarak, katmerlenerek devam ettiğine, kadınlar katledildiğine dikkat çekilerek, "Yalnız bu yılın ilk 11 ayında, erkekler 236 kadını öldürdü. OHAL’de de kadınlar yine en çok kocaları, eski kocaları, sevgilileri, nişanlıları tarafından, yani en çok tanıdıkları, hane içindeki erkekler tarafından öldürüldü" denildi.

Açıklamada, OHAL döneminde kadınların yaşadıklarına ilişkin şunlar da aktarıldı:

"OHAL’de de kadınlar işten atıldı. OHAL’de de yasa, politika ve uygulamalarla kadınların kazanımları gasp edilmeye çalışıldı. OHAL’de de cinsel istismar ve tecavüzü meşrulaştırma ve yasalaştırma girişimi oldu. Erkekler, medyaya yansıdığı kadarıyla, bu yılın ilk 11 ayında 71 kadına tecavüz etti, 368 kız çocuğuna yönelik cinsel istismar vakası yaşandı. Öte yandan, AKP hükümeti  kadınların direnişi ve mücadelesi sonucu 17 Kasım günü Meclis’e getirdiği cinsel istismarcılara af ve cinsel istismarcıyla evlilik önergesini geri çekse de dün akşam saatlerinde bir torba yasayla TCK’nın 103. maddesinde çocukların aleyhine yeni bir düzenleme getirdi. Bu yeni düzenleme ile yargıda farklı yorumlara yol açarak 12-15 yaş arasındaki çocuklarda rıza arama, dolayısıyla evlilik yaşını 12’ye indirme riski oluştu.

OHAL’de de siyaset yaşamındaki kadınlar baskı gördü, gözaltına alındı, tutuklandı. Halkların iradesiyle seçilmiş 35 DBP’li belediyeye merkezi hükümet tarafından- Türkiye Büyük Millet Meclisi onayı olmadan kayyum atandı, 25 kadın eşbaşkan görevden alındı. 25 kadın eşbaşkan tutuklandı. Bu durum, Saray-AKP hükümeti DBP’li  belediyelerin  geliştirdiği  kadın  özgürlükçü,  eşitlikçi  yaklaşıma ve eşbaşkanlık  sistemi ile  kadın çalışmalarının halkta  karşılık bulmasına  karşı darbe sürecini işleterek bir gasp yöntemi geliştirimiştir.

Ülkeyi KHK ile yönetme, yani ülkeyi yönet(e)meme ısrarı ile kadına ve çocuğa yönelik şiddete karşı en temel danışma ve dayanışma hizmeti veren 10 kadın kurumu kapatıldı.
5 kadın milletvekili tutuklama yoluyla rehin alındı. Ülkenin parlamentodaki tek kadın eş genel başkanı, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ rehin alındı."

'SALTANATINIZI YIKACAK; EŞİT, ÖZGÜR BİR YAŞAM KURACAĞIZ'

Şiddet ve baskının, AKP'nin kadınlardan korktuğunu gösterdiğine vurgu yapılan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Biliyor ki bizler, Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Patria, Minerva ve Maria’yız; özgürlüğü için direnen Mirabel kardeşleriz. Gezi’de kırmızılı kadınız, Amed’de Toma'ların önündeyiz, TEDİ’de direnen işçi kadınız, Yeşil Yol’da Havva’yız. Roma Parkı’nda tarihi mirasına sahip çıkan kadınlarız. Mühürlediğiniz kurumlarda kadın dayanışmasını güçlendirenleriz. Polonya’da kürtaj yasağına direnen kadınlarız, İzlanda’da 'eşit işe eşit ücret' diyenleriz. Suriye’de onurlu, eşit ve birlikte yaşam için savaşa, işgale direnenleriz. Şengal'de IŞİD barbarlığıyla mücadele edenleriz. Rojava’da 'kadın devrimi'ni bizzat yapanlarız.
Biz; Ayşegül Terzi’yiz, Taybet İnan’ız, Yasemin Çakal’ız, Ayşe öğretmeniz. Gültan Kışanak’ız, Ayla Akat’ız, Figen Yüksekdağ'ız, Seve, Pakize, Fatma’yız. Sevda Çağdaş’ız, Eylem Ataş’ız, Arin Mirxan’ız. Sokakta, otobüste, mecliste, evde, üniversitede; gündüzleyin, geceleyin direnen kadınlar biziz. OHAL’de herHALde, ezelden geleceğe kadınların özgürlüğü için direniyoruz. Ve and olsun ki biz kadınlar kadın dayanışmasından aldığımız güçle, kadınların iradesiyle, kadınların yoldaşlığı ve direnişiyle sizin saltanatınızı yıkacağız. Yerine şiddetsiz, eşit, özgür bir yaşam kuracağız."

HDP ve HDK'li kadınlar, mücadele gerekçelerini ise şöyle sıraladı:

•             Emeğimize, bedenimize, irademize, kimliğimize sahip çıkmak için

•             Savaş ve kırım politikalarına karşı barış ve yeni yaşam için 

•             Eşit temsil ve demokratik siyasete katılım hakkımız için

•             Kadın ve nefret cinayetlerinin son bulması için

•             Demokratik kurumlarımıza sahip çıkmak için

•             Eşit işe eşit ücret için

•             Güvencesiz ve esnek çalışmaya "hayır" demek için

•             Ev içi çalışmanın, bakım emeğinin ortaklaştırılması, mahalle ve iş yerlerinde ücretsiz kreşlerin açılması için

•             Şiddete uğradığımızda her türlü koruma tedbiri, sığınak ve özgür yaşam evlerine ulaşabilmemiz için

•             Kadın eksenli bir anayasa için

•             İş cinayetlerinin son bulması için

•             Ev dışında başka bir işte çalışmayan kadınlar da dahil olmak üzere tüm kadınların, ev içi emeğini de gözeten eşitlikçi ve hak temelli yaklaşımla sosyal güvenlik haklarının sağlanması için

•             Evde, okulda, pazarda, markette, belediyede, mecliste, medyada, sokakta, tarlada her yerde savaşa entegre değil, cinsiyet eşitlikçi bütçe için

•             Engelli kadınlara engelsiz bir yaşam için

•             Bedenimizi ve bedenimizle ilgili kararlarımızı denetlemeye yönelik politikalarla mücadele için

•             Kürtaj hakkına erişim için

•             TCK’da çocukların erken yaşta, dini nikahla ve zorla evlendirilmelerinin suç olarak düzenlenmesi için

•             Eğitim hizmetinin anadilinde, eşit, parasız, nitelikli, ayrımsız ve cinsiyet eşitlikçi verilmesi için

•             Ücretsiz, eşit, ulaşılabilir sağlık hizmeti için

•             Boyun eğdiğimiz değil özgürleştiğimiz bir ülke için.

Ortak açıklamanın sonunda, kadınlar 25 Kasım'da alanlarda olmaya çağrılırken, AKP/Saray rejimine de "Tüm engellerinizi, şiddetinizi, reisliğinizi aşacağız! Direniş biziz, yeni yaşam biz kadınların" mesajı verildi.