GÖRÜNTÜLÜ

Güzerek: Kürt kadınının karşısında hiçbir güç duramaz

Kadın Tohum Kooperatifi Başkanı Sevim Güzerek, Kürdistan’daki kadınların kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini ve eğer kendi ayaklarının üzerinde dururlarsa, Kürt kadının karşısında hiçbir gücün duramayacağını belirtti.

 

KJA öncülüğünde Amed’de Kadın Tohum Kooperatifi açılmasının ardından, hız geçmeden çalışmaları büyüyor ve yeni kadınların katılımına sebep oluyor. Her birinin tek tek kadınların ellerinden dikildiği yöresel kıyafetlerin olduğu Kadın Tohum Kooperatifi çalışmalarını büyütüyor ve başta Kürdistan’daki kadınlar olmak üzere dünya kadınlarında olumlu tepkiler almaya devam ediyorlar.

Amed’in Kayapınar ilçesinde yer alan Kadın Tohum Kooperatifi, 9 gönüllü kadın arkadaşın çalışmasıyla bütün kadınlara umut olmaya ve kadınların gerçek güçlerinin farkına varmasını sağlıyor. Uzun yıllardır var olan Kadın Tohum Kooperatifi ilk başladıkları yıllarda sadece Amed’in Bağlar ilçesinde yer alırken şuan Kürdistan’ın birçok il ve ilçesinde yeni yerlerini açmaya devam ediyor. Kadınlar sadece tekstil işinde değil de yeni yeni birçok dalda olmayı hedefliyorlar. Kadın Tohum Kooperatifi Başkanı Sevim Güzerek ile yaptıkları çalışmalar üzerinden kadınların mücadelesini ve kendi özleriyle bulaşması üzerine konuştuk.

‘KOMÜNAL EKONOMİ İLE YÜRÜYORUZ’

Güzerek, Kadın Tohum Kooperatifi’nin aynı zamanda komünal ekonomi mantığı ile yürüyen bir yer olduğunun altını çizerek, atölyede çalışan kadınlar hiçbir şekilde maaş almadıklarını ve üretimi kazandırarak kadınların yaptığı çalışmalardan geri kalan maddi geliri kendi aralarında bölüştürerek çalıştıklarını söyledi. Komünal ekonominin birazcık da olsa mantığını oturtmaya çalıştıklarını belirten Güzerek, buradaki kadın arkadaşların hem yaptıkları işten zevk aldıklarını hem de geri dönüşü olduğunu için mutlu olduklarını ifade etti.

‘KAPİTALİST SİSTEMİN BİZE DAYATTIĞI ŞEYLERİ GİYMİYORUZ’

Kendi kültürlerini oturtmaya çalıştıklarını belirten Güzerek, eskiden var olan kültürlerini yeniden hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyleyerek şöyle devam etti. ‘’Eskiden annelerimizin giydikleri kumaşları kullanırken, kapitalist sistemin bize dayattığı ve onun getirdiği şeyleri giymemeye başladık. Biz eskiden annelerimizin giydiği kumaşları modern haline getirerek, onları günümüze uydurarak kullanmayı hedefliyorduk ve bunu da başardık diye düşünüyorum. Başardığımızı nereden alıyorum peki şuan sokağa çıktığım zaman 18 ve 20 yaş birçok genç kadın üzerinde kendi ürettiğimiz yelekleri görüyorum. Bu bizim için yapmak istediğimiz çalışmanın başarıya ulaştığını gösteren bir durumdur.’’

‘EKO-JİN’İ KÜRDİSTAN’DA BİR MARKA HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ’

Kadın Tohum Kooperatifinin komünal ekonomiyi oturtmaya çalıştığını ve sadece Amed ilinde sınırlı kalmak istemediklerini kaydeden Güzerek, Eko-jin diye burada ürettiklerini sattıkları bir mağazanın olduğunu dile getirdi. Ve kendilerinin bu mağazanın ilk önce Kürdistan’da daha sonra dünyada bir marka haline getirmek istediklerini belirten Güzerek, ‘’Nasıl şimdi kapitalizmde bilenen birçok marka var ve biz de kendi markamızı oluşturmak istiyoruz. Eko-jin sadece atölye olarak üretim yapmıyor. Bizim eko-jin turşu, salça gibi gıda içerikli çalışmalarımız var. Eko-jin Mersin, Van, Mardin’de de üretim yapıyor.  Bütün Kürdistan’da üretim yaparak ortak biz marka oluşturmaya çalışıyoruz. Sadece kadınlarla bir araya geliyoruz. Başta Kürdistan olmak üzere tüm dünyada kadınlar varmış gibi gözüküyor ama en çok ezilen ve emeği sömürülen kadın oluyor. Bizim amacımız burada yeniden kadının emeğini ortaya çıkarmaktır. Çünkü ekonomi dediğimizde bir evin ekonomisini kadın oluşturuyor, o düzenliyor o 1 ayda nereye ne harcanılır nereye ne kadar gider olur kadın karar veriyor. Dolayısıyla bir evi geçindirebiliyorsa bir kadın neden diğer alanlara yaymayalım düşüncesiyle çıktık bu yola. Tekstil atölyesinde 9 arkadaş, turşuda 5 arkadaş, salçada 5 arkadaş ve bunlar Kürdistan’ın birçok il ve ilçesinde çalışıyor’’ diye konuştu.

‘KÜRDİSTAN’DAKİ KADINLARIN KARŞISINDA HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ’

Güzerek, kendilerinin bu işe başlarken bu kadar sahiplenmeyi beklemediklerini söylerken, kadınların istedikleri aslında buymuş diye belirtti. Kadınların kendilerini çok çabuk benimsediklerini ve kendileri ile çalışmaya başladıklarını söyleyen Güzerek, her gelen kadından iyi ki varsınız gibi cümlelere duyduklarını ve kendilerini çok mutlu ettiğini belirtti. Kadınların kendi güçlerinin farkında olmasının altını çizen Güzerek, dünyanın her tarafında kadınların güçlü olduğunu ama Kürdistan’daki kadınların daha güçlü olduğunu söyleyerek, Kürdistan’daki kadının sadece erkeklerle değil bir sistemle da baş etmeye çalıştığını söyledi. Son olarak Güzerek, Kürdistan’daki kadınların kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmesi gerektiğini ve öğrenirlerse Kürt kadınlarının karşısında hiçbir gücün duramayacağını kaydetti. 

...