'Faşizme karşı biz kadınlar varız, her yerdeyiz'

Avrupa Kürt Kadın Hareketi 8 Mart’ta alanlarda faşizme ve tek adam diktatörlüğüne, şiddete ve sömürgeciliğe karşı ‘HAYIR' diyecek.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bir bildirge yayınladı.

TJK-E, Rosa’lardan Sara’lara direniş tarihinin yaratıcı ve sürdürücüsü bütün devrimci kadınları selamlayarak başladığı bildirgede, ‘’Kadın devriminin bir ütopya olmadığını ispatlayan Kürt kadın hareketinin bir üyesi olmanın gururuyla 8 Mart’ı karşılıyoruz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ilişkin ise ‘’Bizi anlam gücüyle buluşturan, öz savunma, örgütlenme, sistem kurma konusundaki tüm adımlarımızı destekleyen, özgürlük sınırlarımızı her geçen gün büyüten, bizimle ‘yoldaş’ olan Reber Apo’ya verdiğimiz özgürlük sözümüzü yineliyoruz” dedi.

‘YENİLMEZ BİR ÖZ SAVUNMA GELİŞTİRECEĞİZ’

Erkek egemen sistemin dünyayı; savaş, ekonomik kriz, bozulan ekonomik denge, ayaklar altına alınan bir demokrasiye mahkum ederek, toplumsal parçalanmayı zirveye taşıdığının hatırlatıldığı bildirgede devamla, ‘’Buna karşılık zamanın ruhu bizi özgürlüğe çağırıyor. Daha çok örgütlenmek, mücadele etmek , direnmek, öz savunmamızı geliştirmek, bilinçlenmek, dayanışmak gerektiğini biliyoruz.

2017 yılı 8 Mart’ını  bu farkındalıkla karşılayacağız. Reber Apo’nun ‘erkeğin insafına bırakılmış kadın, kaybetmeye mahkumdur’ tespitinden yola çıkarak kadının konfederal sistemin hücreleri olan meclisleşme ve komünleşme hamlemizi geliştirerek  örgütleneceğiz. Kobanê’de, Şengal’de  DAİŞ barbarlığına karşı direnirken cesaret, yaratıcılık ve estetikle örülü savaşıyla hak ettiği hayranlığı uyandıran kadın savaşçıların bize öğrettikleriyle öz savunma sistemini daha da geliştireceğiz.

Bu sistemi geliştirmek Cizre’de Miray bebeğe, Taybet İnan’a, Emine Çağırga’ya verdiğimiz sözün gereğidir ‘’ açıklamalarına yer verildi.

‘AKP FAŞİZMİNE İNAT KADINI SİYASETTE GÜÇLENDİRECEĞİZ’

HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesine de değinilen bildirgede, şunlara yer verildi: ‘’Siyasi soykırım operasyonlarını önce kadın siyasetçilere, belediye başkanlarına dönük tutuklama furyasıyla şimdi ise HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğini düşürecek kadar derin bir aymazlıkla yürüten AKP faşizmine inat kadının siyasetteki  varlığını güçlendireceğiz. Yoldaşlarımız  Seve Demir, Pakize Nayır  ve Fatma Uyar gibi toplumla birlikte politika yapacağız, gücümüzü toplumdan alacağız. ’’

Kadın kooperatifleşmesini geliştirerek öz gücümüzle hareket etmenin dayanaklarını güçlendireceklerini belirten TJK-E, eylemlerde de öz güç ve kararlılığın yarattığı değişimin muazzam gücünü göstereceklerini ifade etti.

‘HİLAFET REJİMİNE DUR DEMEYİ DE BİLECEĞİZ’

Referandum sürecinde ‘Hayır’ın topluma yayılmasında nasıl bir çaba içerisinde olacaklarını da ifade eden TJK-E, şu şekilde devam etti:

“Geçtiğimiz yıl tecavüzcüsüyle evlendirilmek istenen genç kadınların geleceğini karartmak isteyen yasalara nasıl geri adım attırdıysak, başta kadın düşmanı olan hilafet rejimine dur demeyi de bileceğiz. Kadınların retlerinin toplamı olan ‘HAYIR’ı topluma yayacağız. Eylemlerimizle tüm iktidar sahiplerinin ‘tek’  ve ‘adam’ olma heveslerini kursaklarında bırakacağız!

Erkek egemen sistemin zihniyet ve  yöntemleriyle toplumun bilincini körelten düşünme biçimlerine, bilgi yapılanmalarına karşı da kadın aklıyla karşı duracağız. Bunun için kadınların bilgi ağı olan jineolojiyi kadın aydınlanmasının en temel aracı olarak geliştireceğiz. ‘Xwebun’ yolculuğumuzda en güçlü rehberimiz jineoloji olacak.

‘HAYIR’

Devletçi, sınıflı, iktidarcı sistemleri kadın özgürlüğüne dayalı demokratik modernite direnişini büyüterek zayıflatacağız.

Biz kadınlar bir düşün gerçekleşmesinden değil, bize layık olan ve yaratılış anlarında saklı olan özgür yaşamdan bahsediyoruz. Bu nedenle her zaman dilimini bir mücadele gerekçesi yapacağız, her günümüzü 8 Mart ruhuyla karşılayacağız. Kimliğimiz, kadınlığımız, aklımız, bedenimiz üzerine tahakküm kurmak isteyenlere   ‘xwebun’laşarak cevap vereceğiz.

Faşizme ve tek adam diktatörlüğüne, şiddete ve sömürgeciliğe karşı  ‘’HAYIR'' diyoruz. Kadın direnişi ile özgürlük kazanacaktır.”