CENİ: Şengalli kadınlar için yürüttüğümüz kampanyaya güçlü katılalım

CENİ, Kürt Kadın Hareketi Temsilciliği başta olmak üzere 9 Kürt kadın kurumunun öncülüğünde başlatılmış olan “Şengal kadınlarının özgürlüğü insanlığın özgürlüğüdür” kampanyasına aktif katılma çağrısında bulundu.

Şengal katliamının birinci yıl dönümüne ilişkin açıklama yapan Kürt Kadın Barış Bürosu (CENİ) ve Kürt Kadın Hareketi Temsilciliği başta olmak üzere 9 Kürt kadın kurumunun öncülüğünde başlatılmış olan “Şengal kadınlarının özgürlüğü insanlığın özgürlüğüdür” kampanyasına aktif katılma çağrısında bulundu.

Yazılı bir açıklama yapan CENİ, Şengal kadınlarının özgürlüğü insanlığın şiarı ile Şengal katliamının yıl dönümü vesilesi ile Êzîdî Kürtlerine dönük yapılan 73’üncü soykırımı kınadı.

“Ceni Kadın Barış Bürosu olarak Şengal Katliamı'nın yıl dönümüne yakın bir zamanda 1. Şengal Êzîdî Kadın Konferansı'nda 'Êzîdî kadını örgütlenerek, tüm fermanlara cevap olacak' sloganı ile ilan edilen kadın meclisinin kuruluşunun anlamlı bir adım olduğunu belirtiyor ve selamlıyoruz” denilen açıklamada, Şengal Êzîdî Kadın Meclisi’nin kuruluşunun aynı zamanda DAİŞ’in elinde olan tüm kadınların kurtuluşunun yegane garantisi olduğunu kaydetti.

DAİŞ çetelerinin 3 Ağustos 2014’te Şengal’i işgal etmesinin ardından işlediği katliamların boyutları ortaya çıkmaya başladığında en az 3 bin kişinin hayatını kaybettiği, 5 bininin kaçırıldığını, 300 çocuk ve yaşlının açlıktan yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

DAİŞ çetelerinin Ortaçağı kat be kat aşan en vahşi yöntemlerle Ortadoğu halklarına farklı inançlara karşı katliam gerçekleştirmeye devam ittiğini vurgulayarak, “Kadın ve çocuk ayrımı yapmaksızın sivil insanların kafaları kesilmekte, kurşuna dizilmekte, kadınlar tecavüze maruz kalmakta ve en çarpıcı olanı da 5000’in üzerinde Kürt Ezidi kadınları, Türkmen kadınları, H ıristiyan kadınlar ve Arap kadınları hala DAİŞ çetelerinin kurmuş olduğu pazarlarda satılmaktadırlar” dedi.

DAİŞ’in 3 Ağustos saldırılarından bu yana 1500 kadının DAİŞ’in elinden kurtulmayı başardığı ve hala DAİŞ’in elinde bulunan 3 bin Êzîdî, 150 Türkmen, 300 Asuri kadınının olduğunu vurgulayan CENİ açıklamasında şunları belirtti: “Federal Kürdistan Parlamentosu Kadın Haklarını Koruma Komisyonu birleşenleri tarafından verilen bilgiler arasında ve bu kadınlar ve kız çocuklarının yaşadığı psikolojik travma ve ciddi bir sağlık desteğine ihtiyaçları vardır. Kurtulmayı başaran kadınların birçoğu Zaxo ve Duhok’da bulunan kamplarda yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Şuan DAİŞ’in eline bulunan esirlerin yarısından fazlası kız çocuğu. Her kadın ve çocuk defalarca tecavüze uğramış, DAİŞ eliyle her defasında satılmaktadır. Bunun yanı sıra kadınlara zorla şahadet getirtiliyor, namaz kıldırılıyor.”

21 yüzyıl gerçeğinde Şengalli kadınlar şahsında yaşanan trajedinin bir insanlık ayıbı olarak tarihe yazılacağı vurgulanan açıklamada, tüm dünya kadınlarına adı konulmamış bir savaş açıldığını belirtti. Kapitalist sistemin kadınlara karşı kırımı politikalarını derinleştirdiği, bunun için en son ve en çarpıcı örneğinin Şengal kadınlarının feryatlarında gizli olduğunu kaydetti.

Kadın kırımına karşı mücadelede ortaklaşma çağrı da yapan CENİ ve Kürt Kadın Hareketi Temsilciliği başta olmak üzere 9 Kürt kadın kurumunun öncülüğünde başlatılmış olan “Şengal kadınlarının özgürlüğü insanlığın özgürlüğüdür” kampanyasına aktif katılma çağrısında bulundu. Bu kadınların ve kız çocuklarının kurtarılmasının sadece Kürt kadınlarının değil, aynı zamanda dünya kadınlarının sorumluluğu olduğunu kaydeden CENİ, “Başta dört parça Kürdistan kadınları ve kurumları olmak üzere, tüm dünya kadın örgütlerini Şengal kadınlarının çığlığına sende bir ses ver diyoruz” dedi.