Celep: KHK ile işten atılan tüm kadınlar için direnişteyim

KHK ile işten çıkartılan tüm kadınlar için Kadıköy Kalkedon Meydanı’nda direnişe başlayan Betül Celep, direnmekte kararlı.

Betül Celep, 5 yıldır İstanbul Kalkınma Ajansı’nın planlama, programlama ve koordinasyon biriminde uzman olarak çalışıyordu. 6 Ocak gecesi yayınlanan kanun hükmünde kararnamede ismini görünce işten atıldığını öğrendi. Aslında işyerinde birlikte çalıştığı arkadaşlarının ismi kararnamede var mı diye bakarken kendi ismi ile karşılaştı.

9 Ocak günü işyerine gitti, KHK ile atılanlar kartları hemen iptal edildiği için işyerine bile giremezken, O, insan kaynaklarının bölümünün işi ağırdan alması sayesinde işyerine girebildi. Neden işten çıkartıldığını sorduğu yönetici, “Haberim yok. Bilmiyoruz. Yukarıdan emir geldi” yanıtını verdi. 

Celep’e göre ise yönetici, durumdan haberdardı. Koop-İş Sendikası’nın işyeri temsilcisi olduktan sonra işyerinde mobbinge maruz kaldığını anlatan Celep, temsiliyeti olduğu dosyaların elinden alındığını, aktif olmayan bir kurulda temsiliyetinin kaldığının, onunda 6 Ocak günü kendisine gelen bir mail ile alındığını öğrendiğini anlattı, “O an aktif olmayan bir kurul üyeliğimin neden alındığını anlamamıştım ancak akşam KHK ile işten çıkartılınca anladım” dedi.

15 TEMMUZ’DAN SONRA İHBARCILIĞA ZORLANDILAR

15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul Kalkınma Ajansı’nda çalışan herkesin soruşturmadan geçirildiğini hatırlatan Betül Celep, şunları söyledi: “Genel sekreter görevinden alınınca, soruşturma sürecinde Vali Yardımcısı Ahmet Önal atandı. Sorgu odalarında insanlara baskılar yapılarak, ‘İsim ver, isim vermezsen seni gönderirim’ denildi. Ben de maruz kaldım bunlara. Ajanstaki bütün arkadaşlarla beraber yaklaşık 5 ay çok ciddi baskı altında çalıştım. Çalışanlara, ‘Muhafazakâr ama muhalif kim var? AKP’yi kim eleştiriyor?’ gibi sorular soruldu. Herkesi muhbirleştirme gibi bir stratejileri vardı. Fişlemeyi amaçlayan bir anket yapmak istediler. Bu basında yer alınca Ahmet Önal bunu geri çekti. Ancak yılmadı, bu kez valiliğe insanları çağırarak, soruları yüz yüze sormaya başladı. Bu soruşturmalar sırasında ‘Solcular da rahatlamasınlar. Sıra onlara da gelecek’ gibi sözler de dolaşmaya başladı.”

İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan 9 kişinin işine KHK ile son verildi. 

Celep, 23 Ocak’ta Kadıköy Kalkedon’da yaptığı basın açıklamasının ardından direnişe başladı.  Direnişi için “İşyerine dair bir direniş değil. Ben KHK’dan atılan kadınların sesini yükseltmek adına direnişteyim” diye belirtti.

BEN ‘BEN’ OLDUĞUM İÇİN İŞTEN ATILDIM

“Kadınların hikâyesini buradan duyurmak adına yola çıktım” diyen Celep, etrafında bir kadın dayanışması oluştuğu için kendini yalnız hissetmediğini ve bu nedenle şanslı olduğunu anlattı.

Celep direnişine ilişkin şunları söyledi: “Sonuçta kendimi yine daha şanslı bir kadın olarak görüyorum. Ben, ‘ben’ olduğum için işten atıldım. Vali Yardımcısı, ‘Sosyalistlerin, solcuların kamu kurumlarında çalışmasını doğru bulmuyorum’ dedi. Ben sendika temsilcisiyim, feministim, sosyalistim. Bu yüzden atıldım. O yüzden de üzerime yapışmış bir kara leke gibi görmüyorum. Beni devlet istemiyor; sesimi çıkarmamı istemiyor, ‘işçi hakkı’, ‘kadın hakkı’ dememi istemiyor. Burada seçenek olarak kişisel hayatımı kurgulayabilirdim. Etrafımda muhalif kimliğimden dolayı küçük bir dayanışma ağım da var. Kendimi yalnız da hissetmedim, dışlanmadım da. Ama çevremdeki kadınlara baktım, orada çok trajik hikayeler var. Sesini çıkaramayan, kendini çaresiz hisseden, yalnızlaştırılmış, memleketine dönmek zorunda kalmış, işten atıldığını ailesine söylememiş, işten atıldığı için temizlik işçiliği yaparken yaşamını yitiren kadınlar var. Çok fazla hikaye var. Bunları gördüğümde, kişisel olarak hayatına devam mı edeceksin yoksa ses mi çıkartacaksın. Sadece kendin için değil, başkalarını da düşünecek misin? Ben ikinciyi tercih ettim.”

Direnişinin ilk gününde polis tehditlerine maruz kaldı. Ancak kadın dayanışması nedeniyle polis, eylemine müdahale edemedi. İkinci gün ise sivil polisler gelip uzaktan izlemeyi tercih ettiler.

Betül Celep’e destek için gelen giden çok. Dayanışmacıların neredeyse tamamı kadın. Oldukça enerjik ve neşeli görünüyor. Talepleri kabul edilinceye kadar direnmekte kararlı olduğunu anlatıyor.

Talepleri ise şöyle: “Neden işten atıldıklarının açıklanması. Hiçbir dayanak olmadan işten atılan tüm kadınların özlük hakları ile birlikte işe geri alınmalarının sağlanması. OHAL’in son bulması, KHK zulmünün bitmesi.”

İstanbul’da yeni bir kar yağışı beklentisi var. Havalar da giderek soğuyor. Hava muhalefetine rağmen gülerek, “Karda direnmek güzel olacak” diyor ve ekliyor: “Yolda öğreniyoruz açıkçası. Taleplerimiz sadece orada talep olarak kalsın diye söylenmiş değil. Hakikaten talep ediyoruz. Direnmeye devam edeceğiz. Hafta içi 12.00-18.00 arası buradayım. Buradan sesimizi daha fazla insana duyurmak, kamuoyu yaratmak ve bir baskı oluşturmak istiyoruz. KHK’lı kadınlara devlet ne yaşatmak istiyor bunu göstermek istiyoruz. Bu durumu değiştirmek için hukukun yapacakları var. Ancak yapmıyorlar. Bunu direniş ile yaptırmayı umuyoruz.”