‘Birleşik devrim, eşitlik ve özgürlük için ‘HAYIR’

Kadınların Birleşik Devrim Hareketi Konseyi, 16 Nisan tarihinde yapılan diktatörlük referandumun ‘HAYIR’ çağrısında bulundu.

Geçtiğimiz günlerde kuruluşunu ilan eden Kadınların Birleşik Hareketi Konseyi açıklamasında, ‘’Türkiye'de kadınların, ezilen cinsel kimliklerin ve halkların kaderinin belirlendiği bir sürecin içinden geçiyoruz’’ denildi ve ‘HAYIR’ın önemine dikkat çekti.

Açıklamada, değişiklik adı altında Osmanlı renginde daha derinleşmiş bir faşizmin halkların önüne konulduğu belirtildi. Konseyin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

HAYIR ÇÜNKÜ;

"Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek dil" sloganı bir kez daha ısıtılarak servis edilmektedir. Bu çürümüş, köhnemiş faşist sistemi, biz devrimci kadınlar asla kabul etmedik, etmeyeceğiz. KBDH olarak bu referandum oyununu "HAYIR" diyerek boşa çıkarmayı, tarihi ve devrimci bir görev olarak görüyoruz. Bu nedenle de "HAYIR" diyeceğiz. Çünkü; "Adam gibi adam" markalı erkek egemenlikli sistem; en çok kadınları, katletti, sömürdü, en çok kadınlara tecavüz etti, işkence yaptı. Ve büyük bir hızla da bu saldırılarına devam ediyor.

Yaşamın her alanında evde, sokakta, fabrikada, tarlada, okulda, iş yerinde, bu sistem en çok kadın emeğini, bedenini, ruhunu eziyor, sömürüyor.

"Tek adam"lık olarak yenilenmek istenen rejim, cumhurbaşkanından başlayarak yaşamın her alanında erkeği tekleştirerek kadını hiçleştiriyor. Sürekli erkeğin kölesi haline getiriyor. Tek adam ideolojisi, tecavüz edilen kadını 'tecavüzcüsü'yle evlendiren, çocuğa tecavüz eden ENSAR ve benzeri devlete bağlı tüm vakıf yetkililerini "bir kereden bir şey olmaz" diyerek koruyan, çocuk gelinleri ve her türden kadın köleliğini gelenekselleştiren, gülmeyi yasaklayan, üç çocuk doğurmaya teşvik ederek eve hapseden, tekme atan, tecavüz eden, küfreden erkeği koruyan bir egemen erkek hukukunu giderek meşrulaştırıyor.

KADINLAR VE HALKLAR İNKAR EDİLİYOR

Bu rejim, sadece kadını değil kadından başlayarak Kürdü, Lazı, Ermeniyi, Çerkesi, Türkmeni, Aleviyi, Romen'i ve farklı kimlikleri dışlıyor, inkar ediyor, tekleştirerek yok etmek istiyor. Milliyetçilikle, şovenizmle kadınlar arasında tarihi dayanışmayı yok etmek istiyor.

Bu rejim Kürdistan'da şehirleri, köyleri, dağları yerle bir edip Kürdün, Kürt kadınının özgürlük iradesini yok etmek istiyor. Direnen Kürt kadınlarını, çocuklarını, yurtseverlerini en vahşi yöntemlerle katlediyor, soykırım yapıyor.

Çocuklarımızın en masum hallerini suiistimal ediyor, küçüklerin bedenlerine tecavüz ediyor, daha da kötüsü bunu meşrulaştırıyor.

Ormanlarımızı talan ediyor, sularımızı, havamızı kirletiyor, doymak bilmeyen  kar hırsıyla canlılara yaşam alanı bırakmıyor.

Bir yandan "cennet anaların ayakları altındadır" derken, diğer yandan direngen analarımıza, Cumartesi annelerimize gözü kara bir biçimde saldırıyor.

Topraklarımızın en yiğit genç kadınlarını, oğullarını katlederek geleceğimizi karartmaya çalışıyor.

Gençlerimizi, en çok da genç kadınlarımızı işsizlik kıskacında boğarak intihara sürüklüyor. On binlerce insanımızı zindanlarda tutsak ederek işkencelere maruz bırakıyor. Esasta da bir bütün ülkemizi zindanlaştırıyor.

Özgecanlar katledilirken, tecavüz edilip yakılırken, bir ülke katledildi, yakıldı, bir ülkeye tecavüz edildi. Cizre yakılıp yıkılırken, öz yönetim hakkını savunan yüzlerce gencimizin cenazeleri yakılırken bir ülke yakıldı.

HAYIR ÇAĞRISI

Biz KBDH olarak, yanan bir ülkenin küllerinden, tecavüz edilip katledilen bu ülkenin bedeninden özgür, eşit ve anlamlı bir ülkeyi, yaşamı yaratmayı hedefliyoruz. İşte tüm bu nedenlerden dolayı da bu referandumda "HAYIR" diyor ve tüm devrimci, demokrat, duyarlı, vicdanlı kadınları, farklı kimlikleri, sesimizi birleştirip en yüksek sesle "HAYIR" demeye çağırıyoruz. Biz "HAYIR" dersek, devrimci-demokrat cephe daha güçlenecek, AKP-MHP faşizminin bu politikası boşa çıkacak, onurlu ve yaşanılabilir bir toplumun, birleşik devrimin kapısı açılacaktır.