Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) kaos ve krizin Ortadoğu’da bir politika olarak geliştirilmesi ve Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesi stratejisine bağlı olarak DAİŞ’i ortaya çıkararak, Şengal topraklarından başlayarak Kürdistan’a saldırmasının üzerinden iki yıl geçtiğini belirtti.

DAİŞ’in Şengal’e saldırmasının coğrafik olarak stratejik konumundan kaynaklandığını da belirten TJK-E, “Mezopotamya’nın en kadim halkı olan Kürt halkının hedef olarak seçilmesi ve Şengal halkının Êzidî Kürt halkı olması itibarıyla da tarihsel olarak oldukça manidardı.

Êzidî Kürtlerin tarih içerisinde yaşadığı katliamları 'FERMAN' olarak nitelemektedir. Çünkü bu saldırıların tümü merkezi iktidarlar tarafından bilinçli, planlı ve hedefli olarak gerçekleştirilmiştir. Amaç Ortadoğu’nun en kadim halkı olan ve uygarlığın gelişmesinde birincil derece oynadığı rolü ortadan kaldırmak olan bu merkezi saldırıların 73. ise 3 Ağustos 2014 tarihinde DAİŞ'in Şengal topraklarına girmesiyle birlikte yaşandı. Bu fermanın yaşanmasında binlerce insan katledildi. Binlercesi göç yollarına düştü” dedi.

Êzidî Kürt kadınlarının DAİŞ tarafından katledildiğini, kaçırıldığını ve pazarlarda satıldığını da hatırlatan TJK-E, açıklamasında şunları belirtti: “Bu durumun yanı sıra DAİŞ çetelerinin eline geçmemek için kadınlar kendi ve çocuklarının canına kıydı. Şengal katliamının üzerinden geçen 2 yılın ardından hala DAİŞ’in elinde kadınlar bulunuyor. Bir kısmı kurtarılmasına rağmen, bir kısmı hangi pazarda ve kimlere satıldığı belli değil. Yaşanan bu kadın kırımı karşısında örgütlü kadınlar olarak bu durum daha fazla mücadele etme gerekçemiz olmuştur, olmaya da devam edecektir. TJK-E olarak katliam ardından yürüttüğümüz, kampanya ve proje çalışmalarını daha fazla geliştirerek çalışmalarımız devam edecektir.

FERMAN soykırım, kadın kırımı, ele geçirme, göç ve tüm travmalarıyla birlikte tüm insanlığa yaşatılan bir utanç olarak tarihe geçti. Bu katliamlar karşısında Kürt halkını bırakıp kaçan ve DAİŞ’in eline adeta teslim eden KPD gerçeğine rağmen, halkı koruyan, mücadele eden YPG-YPJ ve HPG ve YJA-STAR güçleri oldu. FERMAN’ın bir yıldönümü daha yakınlaşırken hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz.”

Ferman ardından Şengal’de demokratik özerkliğin ilan edilmesinin, katliama verilen en büyük cevap olduğu da vurgulanan TJK-E açıklamasında, “Örgütlü bir halkın katliam zihniyetine ve onu gerçekleştiren zihniyete verdiği en büyük cevaptır. Şengal’de oluşan ve hala DAİŞ’e karşı mücadele veren öz savunma güçlerinin örgütlendirilmesi Kürt halkı üzerinde geliştirilen katliam politikalarına cevap olarak tarihsel rolünü oynayan direniş çizgisini geliştirmektedir.

Şengal katliamının yıl dönümü vesilesiyle 3 Ağustos günü tüm bölge meclis, komün ve inisiyatiflerin bulundukları alanlarda katliamı protesto ederek, tepkilerini ortaya koyacaklarını bekliyoruz. Êzidî kadın meclisi öncülüğün de Almanya'nın Bielefeld şehrinde bir yürüyüş ve miting gerçekleştirilecektir. 30 Temmuz günü Bielefeld şehrinde yapılacak olan yürüyüş ve mitinge Almanya’da bulunan tüm meclis, komün ve inisiyatiflerin güçlü bir katılım sağlayarak Êzidî Kürt kadınları şahsında gerçekleştirilen kadın kırımına karşı tepkilerimizi güçlü bir şekilde ortaya koymalıyız” dedi.