Yüksekdağ'dan AKP ve Erdoğan'a: Katil sizsiniz!

Yüksekdağ, "Dik durarak ve direnerek bu karanlık günlerden geçeceğiz ve aydınlık günlere çıkacağız" mesajını verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Ankara'daki katliamdan AKP ve Erdoğan'ın sorumlu olduğunu bir kez daha dile getirdi. Halklara barış ve ortak mücadele çağrısında bulunan Yüksekdağ, "Dik durarak ve direnerek bu karanlık günlerden geçeceğiz ve aydınlık günlere çıkacağız" mesajını verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Mersin'den Ankara'ya giden ve katliamda yaralanan HDP Akdeniz İlçe Eşbaşkanı, Leyla Özmen, Gule Bakırhan ve Esma Oğuz'u evlerinde ziyaret etti. Yüksekdağ, HDP Akdeniz İlçe Örgütü binasına da geçerek, katliamda aldıkları hafif yarananlarla bir araya geldi. 

'KATLİAMIN TEK SORUMLUSU SARAY VE AKP'

Yüksekdağ, ziyaretleri sırasında yaptığı konuşmada, hakikat ve insanlık değerlerini yerle bir etmiş bir siyaset ile karşı karşıya olduklarını, katliamların sorumlusunun AKP dedikleri için siyasi iktidarın temsilcileri tarafından zehirli bir dil kullanmakla itham edildiklerini söyledi. "Öfkemiz de büyük acımız da; kimse bize bu öfkenin hesabını soramaz" diyen Yüksekdağ, ana-akım medyaya da tepki göstererek, "HDP'ye sansür getiren ana-akım medya bu ölümlerin sorumlusunu bulmak istiyorsa, gitsinler barış şehitlerinin cenazelerine katılsınlar, eğer yüzleri tutuyorlarsa gitsinler ve o annelerin feryadına kulak versinler. Bu katliamın sorumlusu Saray ve AKP iktidarından başkası değildir" diye konuştu.
Toroslar ilçesinde bulunan Merkezi Seçim İrtibat Bürosu'na da geçen Yüksekdağ, burada yüzlerce kişi tarafından karşılandı. Yüksekdağ, buradaki konuşmasında da, Türkiye'nin dört bir yanına cenazelerin gittiğini ve Türkiye halkları üzerine ölüm sessizliği çöktüğünü belirterek, karanlığın barış ile dağıtılabileceğini söyledi.

Savaş siyasetinin karşısındaki en büyük direnişin barış olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, Saray ve AKP'den beslenen savaş siyasetinin barışın sesine tahammül edemediğini kaydetti. Yüksekdağ, şunları ifade etti: "Bu süreçte yüzlerce canımızı yitirdik ve kadınlarımız, gençlerimizin bu savaş siyasetine kurbanı edilmesine, Ankara'nın göbeğinde bombaların patlamasından bizleri sorumlu tutuyorlar. Karşımızda bu kadar kirlenmiş bu kadar hakikat ve insanlık değerlerini yerle bir etmiş bir siyaset var. Hesap vermemek için kurbanı cellat ilan edecek kadar büyük bir aymazlık ve saygısızlık içindeler. Kullandıkları o ahlak dışı dille, yüzlerce, binlerce, milyonlarca yurttaşın acısını yaşamasına izin vermiyorlar. Diyarbakır, Reyhanlı ve Suruç katliamının faillerini açığa çıkarmayan bu siyasettir. Failleri açığa çıkarmıyorsanız failleri koruyorsunuz, failleri koruyorsanız katil sizsiniz demektir. Her gün cenazemizi toplamak pahasına bu gerçeğin üstünü örtmeye çalışıyorsunuz ama bizler cenazelerimizi toplarken sizin yalanlarınızın karşısında gerçekleri söylemeye devam edeceğiz."

'PANZEHİRİMİZ BARIŞ'

Türk Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun "Suruç katliamının faillerinin yakaladık ve adalete teslim ettik" sözlerine dikkat çeken Yüksekdağ, "Yakaladık" dedikleri kişinin canlı bomba olduğunu hatırlattı. "Siz bu siyaseti ve yaşamı savaşla zehirlediniz" diyen Yüksekdağ, savaşın karşısında halkların panzehirinin barış olduğunu söyledi. Barış için direndiklerini vurgulayan Yüksekdağ, Ankara'ya giden on binlerin tek suçunun da barış olduğunu kaydetti. 

Yüksekdağ, savaşın karşısına tek gücü birlik ve beraberliği olanların birliğini parçalamaya çalıştıklarını ancak bu gücün parçalanmasına izin vermeyeceklerini söyledi. 

Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Kimse bu halkı aptal yerine koymasın. Bizler halkımızın ulaştığı bilinç düzeyinin bu savaş ve katliam düzeninin yargılayacak ve değiştirecek güçte olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte onlar bu güçten korkuyorlar. Bu gücü dağıtmaya ve bölmeye çalıştılar. İşte bunun için evlatlarımızı paramparça ettiler. Bizi bin barçaya bölseniz yine birleşeceğiz her parçamız yine özgürlük yine barış diyecek." 

'TESADÜF DEĞİL!'

Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını ve KCK'nin eylemsizlik ilan ettiği gün bu katliamın gerçekleştirildiğini söyleyen Yüksekdağ, "Hani silahların susmasını istiyorlardı neden bu katliamın gerçekleştirilmesinin önüne geçmediler" diye sordu. Çatışmasızlığın ve yeni bir barış sürecinin kapılarının aralandığı zaman bombaların patladığını dile getiren Yüksekdağ, katliamı protesto edenlerin üzerine saldıranların Adana'da 3 buçuk yaşındaki çocuğu dahi annesinin kucağında katlettiğini aktardı. 

'DİK DURARAK AYDINLIK GÜNLERE ÇIKACAĞIZ'

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, konuşmasını şöyle noktaladı: "Bizler kazandıkça onlar kaybedecek, bizler büyüdükçe onlar tarihin çöplüğüne gidecekler. Bizler yaralarımızı sararak, acılarımızı paylaşarak, dik durarak ve direnerek bu karanlık günlerden geçeceğiz ve aydınlık günlere çıkacağız."