Suruç’ta AKP’nin yaptığı katliamı lanetleyen YDGK/ YDG-H, “Bütün yurtsever devrimci, demokratik, sosyalist gençliği öz savunma temelinde tutuklamalara karşı gezi ve 6-8 Ekim Kobanê direniş ruhuyla meydanlara dökülmeye, sokak sokak nöbet tutmaya ve serhildanları yükseltme temelinde aktif mücadeleye çağırıyoruz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan YDGK/ YDG-H, Suruç’ta AKP’nin yaptığı katliamı lanetledi. Katledilen 31 SDGF’li sosyalisti anan YDGK/ YDG-H, “Onların mücadelelerine bağlı kalıp, zafere ulaştıracağımızın sözünü yineliyoruz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın inisiyatifi ile 2013 Newroz mektubu ile başlayan sürecin ciddiyetine bir türlü girmeyen AKP hükümeti ve Türk devletinin bu süreci Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmek için kullanmayı amaçladığını belirtti.

O yüzden süreç boyunca Kürt Özgürlük Hareketini oyalamaya, HES’ler, kalekollar yaparak da toypekün savaş hazırlıkları içerisine girdiğini kaydeden YDGK/ YDG-H, “Önder Apo’nun başlatmış olduğu sürecin gereklerini Kürt Özgürlük Hareketi fazlasıyla yerine getirmiştir. Fakat buna karşın AKP hükümeti ve TC devleti verdiği hiçbir sözü tutmamış, tutarsız ve ciddiyetsiz yaklaşarak küçük hesaplar peşinde hareketimizi tasfiye etmeyi amaçlamıştır. Bunun için Ortadoğu halklarının devrimi olan Rojava devrimini tasfiye etmek için DAİŞ canavarına açıktan her türlü cephane yardımı yapmış, çetelerin geçişlerine yardım etmiş, yaralı olan çeteleri ise kendi özel hastanelerinde tedavi ettirmiştir. Bütün bunlar Erdoğan ve özel savaş ekibinin koordinesi ve talimatıyla yapılmıştır. AKP hükümetinin ve TC devletinin bu vahşi çetelere olan yardımına Kürt halkı 6-8 Ekim Kobanê olaylarıyla dur demiştir. 6-8 Ekim serhildanlarıyla ‘Kobanê düştü, düşüyor’ diyen Erdoğan’a halkın cevabı ‘Kobanê değil TC devleti düştü düşüyor’ olmuştur” dedi.

Bu tarihi gelişmelerden ders çıkarmayan Erdoğan ve özel savaş ekibi serhildanlar sonrası Rojava’daki savaşı daha da derinleştirmek ve halkın öz gücünü ezmek istediklerini de kaydeden YDGK/ YDG-H şunlara dikkat çekti: “Önder Apo’nun üstün öngörüleri doğrultusunda Bakur Kürdistan’ında siyasi çalışmalara, Rojava’da ise askeri operasyonlara ağırlık verilmiştir. Hazırlıklar ve çalışmaların sonucunda Bakur Kürdistan’ındaki halkların siyasi zaferi ve Rojava’daki askeri kazanımlar Erdoğan ve özel savaş ekibini delirtmiştir.”

DAİŞ’in yaptığı bütün insanlık dışı eylemleri, AKP hükümetinin yaptığını belirten YDGK/ YDG-H, “Ortak mücadele güçlerine yapılan Suruç katliamının sorumlusu AKP’nin kendisidir, talimatı veren de Erdoğan’dır” dedi.

Genelde Ortadoğu, özelde ise Kürdistan üzerindeki bütün politika ve hamleleri boşa çıkaran Erdoğan ve özel savaş ekibinin Ortadoğu halklarının lideri Öcalan üzerindeki saldırılarını arttırarak, yaklaşık 3 aydır Öcalan ile görüşmeleri engellediğini de kaydeden YDGK/ YDG-H açıklamasında şunlara yer verdi: “Erdoğan ve Türk devleti şunu iyi bilmelidir ki Önder Apo üzerindeki tecrit bizler için bir savaş gerekçesidir. Önder Apo’nun kılına zarar gelirse dünyayı başlarına yıkacağımızı unutmasınlar.

Son süreçte üst üste alınan güvenlik zirvelerinde alınan kararlar göstermektedir ki Rojava ve Bakur Kürdistan üzerindeki savaş boyutlanarak devam edecektir. Son güvenlik zirvesi sonrası Rojava’da sınır güvenlik planlarını devreye koymak için DAİŞ sınırda saldırıyor şeklinde provokasyonlar çıkarmış, Bakur Kürdistan’da ise devam eden askeri operasyonlarının yanında toplu siyasi operasyonlarla tutuklamalara başlamıştır. Bu durum kabul edilemez. Halkımız öz gücüne inanmalı, gelişen katliam ve tutuklamalara karşı sessiz kalmamalıdır. Sömürgeci Türk devletinin evlerimize, sokaklarımıza ve mahallelerimize girmelerine kesinlikle müsaade edilmemelidir. Bu temelde bütün yurtsever devrimci, demokratik, sosyalist gençliği öz savunma temelinde tutuklamalara karşı gezi ve 6-8 Ekim Kobanê direniş ruhuyla meydanlara dökülmeye, sokak sokak nöbet tutmaya ve serhildanları yükseltme temelinde aktif mücadeleye çağırıyoruz. Devlet hesap verinceye kadar alanlar bizim olmalıdır. Dönem devrimci halk savaşı dönemidir. Devrimci halk savaşına öncülük yapacak güç devrimci ve sosyalist gençliktir. Gençlik böylesi tarihi bir dönemde rolünü oynamalı ve öncülük etmelidir.”