GÖRÜNTÜLÜ

Uzun yürüyüşçüler: Şengal’e saldırıları protesto ediyoruz

KDP’ye bağlı güçlerin Şengal’e saldırılarını protesto etmek ve Şengal’e statü tanınması talebiyle Almanya’nın Düsseldorf kentinden Êzidîlerin başlattığı yürüyüş sürüyor.

Yürüyüşe katılan Mehmet Sürmeli, Süleyman Rengin, Bedran Kahraman, NAV- YEK Eş Başkanı Zerdeşt Günay, Heval Kürdistan ile Oktay Akaslan, Şengal’e statü tanınması için yürüyüş düzenlediklerini belirtti.

MEHMET SÜRMELİ: Yürüyüşe Duesseldorf’ta başladık. 45 kişiyle başladığımız yürüyüş hala öyle de devam ediyor. 3 Mart’ta ve daha sonra da Şengal’e KDP ve AKP hükümetinin işbirliği sonucu saldırılarını protesto etmek ve kamuoyuna duyurmak istiyoruz.

Tabi ki bu saldırılar kabul edilemez. Bunu hem protesto ediyor hem de Şengal’e statü tanınmasını istiyoruz. Uluslararası kamuoyu nezdinde bir çaba yürütüyoruz ki kabul edilsin. Kamuoyu oluşturmak istiyoruz. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık. Almanya’da geçtiğimiz yerlerde halkların ve Alman basınının yoğun ilgisini gördük. Eylemimiz 27 Mart’ta Brüksel’de bitecek.

SÜLEYMAN RENGİN: Yürüyüşe PHKÊ (Platforma Hûnermendê Kurdên Êzidî) kurumu adına 4 kişi katıldık. Eylemin sonuna kadar da yürümeyi hedefliyoruz. Yürüyüşümüz geçtiği her yerde yoğun ilgi görüyor. Eyleme katılan arkadaşlarında morali ve katılımı çok iyi. Xanesor ile Şengal’e 3 ve 7 Mart arasında PDK, Peşmerge Roj adına ve AKP çeteleri tarafında YBŞ güçlerimize ve halkımıza saldırdı. Bu yürüyüşle bunu protesto etmeyi hedefliyoruz ve Şengal’in statü kazanması gerekiyor. 3 Ağustos 2014’ten sonra artık Êzidî ve Kürt halkı olarak eski Şengal’i ne KDP’ye ne de emperyalist güçlere bırakmayacağımızı gösterdik. 21’inci yüzyılda Şengal’de Kürtler, Kürdistan çatısı altında federal, otonom olarak kendi kendini örgütleyen Serok Apo’nun projesi olan demokratik konfederalizm içerisinde örgütlenmek istiyoruz. Bizim inancımız tamdır. Êzidî halkı olarak ya kazanacağız ya kazanacağız.

BEDRAN KAHRAMAN: Yürüyüşe İsviçre’den katılıyorum. Şengal Diaspora yönetim üyesiyim. Yürüyüş boyunca, eylemimiz başarılı, moralli ve coşkulu geçti. Bu yolu yürümemizin amacı Şengal’in bir statüye kavuşmasıdır. KDP-AKP ve Rojava Peşmergeleri adı altında çetelerini oraya yerleştirmesini kabul etmiyoruz. Bu yaklaşım bize göre DAİŞ çetelerinden daha da tehlikelidir. Saldırı gününde Şengal’i savunmayan bir güç, Şengal özgürleştirildikten sonra oraya galipte artık ben koruyacağım demesinin hiçbir anlamı yoktur. Biz onları Şengal’de istemiyoruz ve güvenmiyoruz. Erdoğan, açıkça Kürt düşmanlığı yapıyor, Barzani’de Erdoğan’ın valisi olarak Kürdistan’da aldığı emirleri yerine getiriyor. Êzidîleri de tümden toprağından koparmak için bu yöntemleri kullanıyor. Biz bunun hesabını soracağız. Biz uluslararası kamuoyuna, uluslararası kurumlara ve dünya basınına Êzidîlerin statü kazanması ve Êzidîlerin tarihi inancının korunması için caba sarf ettiğimizi anlatmaya çalışıyoruz ve onlardan da destek bekliyoruz. Yürüyüşümüzün bir diğer amacı da bir an önce Şengal’e saldıran çetelerin oradan çekilmesidir.

NAV- YEK EŞ BAŞKANI ZERDEŞ GÜNAY: AKP ve KDP çetelerinin Şengal’i ele geçirmek için yaptığı saldırıları ve halka uygulanan zulmü duyurmaktır yürüyüşümüzün amacı. Özellikle KDP Êzidî halkını rahat bırakmıyor. Halkın örgütlenmesine, kendi kendini yönetmesine istemiyor. Halkın örgütlenmesini, kendisini toparlamasına engel oluyor. Amacımız bunları duyurmak ve Êzidî ve Kürt halkı bu yaklaşımı kabul etmiyor, etmeyecek de. Üç gündür devam eden yürüyüşümüzde, çok olumlu tepkiler ve destekler aldık. Geçtiğimiz her yerde gençler ve halkımız yürüyüşümüze katılarak destek veriyor. Sizin aracılığınızla halkımıza sesleniyorum; 27 Mart’ta Brüksel’de yapacağımız mitinge katılarak bu katliamı protesto edip yürüyüşümüzü büyütsünler.

HEVAL KÜRDİSTAN: Ben yürüyüşe Celle’den katılıyorum. Şengal’de yaşanan katliamları kınamak için bu eyleme katıldım. Şengal’deki insanların özgür yaşamaları için buradayım.

OKTAY AKASLAN: Bir Kürt Müslüman olarak bu yürüyüşe katılıyorum. Şengal ve Rojava’daki kardeşlerimi desteklemek için. Her şeyden önce birlik olmamız lazım. Bu yürüyüşe katılmamın amacı Kürtler arasında oluşturulan birliğin içinde olmaktır. Kardeşlerimizin, bacılarımızın orada DAİŞ zulmü altındayken bizim burada rahat olmamız imkansız bir şey. Bu Kürtlükle, dinle alakası olmayan bir şey vicdanı olan herkesin bize destek olması lazım. Karşı çıkanda destek olanda belli. Benim isteğim Türkiye’deki Kürtlerin artık Erdoğan’ın peşini bırakmaları.

Düşmandan hiçbir zaman dost olmaz. Türk halkının küçük bir kesimi dostumuz olabilir ama çoğunluğu her zaman sırtımızdan vurdu. Oysaki biz her zaman onların yanındaydık. Ama her şeyden önce Kürtlerin birlik olması lazım. Hangi dinden olduğu veya hangi parçadan olduğu fark etmiyor. Zaten parçalanmışız artık bu parçalanmanın sonunun gelmesi lazım zaman birlik olma zamanıdır. Barzani bugün kendi halkını vuruyor, bunu görmemiz lazım. İhanete artık yer yok. İhaneti bırakıp kendi özümüze dönmemiz lazım. Bütün halkımızdan ricam hangi dinden olursa olsun dini bir kenara bırakmamız lazım, ırkımıza bakmamız lazım. Hepimizin Kürt olduğunu hatırlaması lazım. Kürtlerin birlik olması lazım.