Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarına ilişkin, Almanya'nın Bremen kentinde gerçekleştirilen panelde konuşan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rotinda Polat, Öcalan'a uygulanan tecridin hukuksal hiçbir dayanağının olmadığını vurgulayarak, heyetin ve ailesinin kendisiyle görüştüğü dönemlerde de tecridin birçok boyutuyla sürdürüldüğünü ve "Görüşme olursa tecrit bitmiştir" algısının yanlış bir algı olduğunu vurguladı. 

Almanya'nın Bremen kentinde NAV-DEM, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarına ilişkin panel oganize etti. Panele Öcalan'ın avukatlarından Newroz Uysal ve Rotinda Polat konuşmacı olarak katıldı. Devrim şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından söz alan Newroz Uysal, Öcalan'a yönelik tecridin anlaşılabilmesi için, uluslararası komplonun iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti. Öcalan'ın bu günkü tecrit koşullarının, komplonun devamı olduğuna dikkat çeken Uysal, "İmralı'da bir halkın önderini boğmayı hedefleyenler, Kürdistan coğrafyasında onlarca Kürt şehirlerini yakıp yıktılar. Kürt çocuklarına, sokağa çıkma yasağı adı altında katliamlar uyguladılar" dedi.

‘TECRİDİN AŞILMASI KAZANIMLARIN KORUNMASIDIR’

Dünya kamuoyunun Türk devletinin tecrit ve katliam uygulamalarına sesiz kaldığını ifade eden Uysal, İmralı'daki tecridin, Guatemala sisteminden daha kapsamlı, birden çok ortağı olan bir tecrit ve işkence sistemi olduğunu kaydetti. İmralı sisteminin Türk devleti, AB ve ABD ortaklığıyla sürdürüldüğünü belirten Uysal, şanları kaydetti: "Müvekkilimiz Sayın Öcalan sadece kendi basına bir şahıs değildir. Ayni zamanda bir halkın önderi, ulusun temsilcisidir. Sayın Öcalan sahsında kazanılmış demokratik hakların korunması, Rojava, Kuzey ve Kürdistan'ın diğer parçalarındaki kazanımların korunup, geliştirilmesi, tecridin aşılmasıyla gerçekleşir."

TECRİTLE KÜRLERİN KAZANIMLARINI YOK ETMEYİ HEDEFLİYORLAR

Av. Rotinda Polat ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan'ın yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi vererek, görüşmenin AKP hükümeti ve ortaklarının iyi niyetiyle değil, halkın direnişi sonucu sağlandığını ifade etti. Öcalan üzerindeki tecridin tamamen ortadan kalkması için mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Polat, "İmralı da çıkacak en ufak bir çözüm, bütün coğrafyamızı etkiler durumda" diye belirti. Öcalan'a uygulanan tecridin hukuksal hiçbir dayanağının olmadığını vurgulayan Polat, heyetin ve ailesinin Öcalan'a görüştüğü dönemlerde de tecridin birçok boyutuyla sürdürüldüğünü ve "Görüşme olursa tecrit bitmiştir" algısının yanlış bir algı olduğunu vurguladı. Tecrit koşullarını ortadan kaldırmadığını belirtti. Öcalan'a 2015'yılından bu yana ağır tecrit uygulanmasının bir değer amacı da Kürtlerin Rojava'daki başarısı olduğunu vurgulayan Polat, "Tecrit uygulanmasaydı, bu kadar insan katledilmezdi, kentler yakılıp-yıkılmazdı. Rojava'daki durum farklı bir durumda olabilirdi ve bunun etkisi Suriye ve orta doğunun tamamına yansıması olurdu" diye belirtti. 

Panel soru-cevap bölümüyle sonlandı.