GÖRÜNTÜLÜ

Uluslararası komplo Halfeti'de meşaleler ile protesto edildi

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a karşı geliştirilen 15 Şubat uluslararası komplo memleketi Halfeti'de kadınların öncülüğünde yapılan ve yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen meşaleli yürüyüş ile protesto edildi.

Urfa'nın Halfeti ilçesinde KJA Halfeti bileşenleri öncülüğünde "Öz yönetim direnişi ile Kürdistan'a statü, Önderliğe özgürlük" şiarıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik geliştirilen 15 Şubat uluslar arası komploya karşı meşaleli yürüyüş gerçekleştirilerek protesto edildi. Eyleme HDP ve DBP Halfeti ilçe örgütleri de destek verdi. Halfeti ilçe merkezinde yapılan yürüyüşe, HDP ve DBP Halfeti ilçe eş başkanları, Halfeti Belediyesi eş başkanları Mustafa Bayram ve Ayşe Durmuş ile mahalle meclisleri üyeleri ve çevre köylerden gelen yüzlerce kişi katıldı. HDP Halfeti İlçe Örgütü ününde toplanan kitle, burada yaktıkları meşale ve taşıdıkları pankartlar ile yürüyüşe geçti.

Sık sık "Em kîne Apocîne", "Bijî Serok Apo", "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Bijî berxwedana Cizîre", "Bê Serok jiyan nabe" ve "Bi can bi xwîn em biterane ey Serok" sloganları atıldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterinin yürüyüşün önünde taşındığı eylemde kadınların yoğunluğu dikkat çekerken, AKP'nin Kürdistan'da devreye koyduğu inkar ve imha konseptine de öfke yağdı. HDP İlçe Örgütü önünden başlayan yürüyüş, dinmeyen sloganların eşliğinde Halfeti Hükümet Konağı ve ilçe emniyet müdürlüğünün önünden devam ederek, ilçe merkezindeki ana cadde üzerinde devam etti. İlçe merkezindeki mahallelerde sürdürülen yürüyüşe ilçe halkı da balkon ve pencerelere çıkarak destek verdi. Yürüyüş, kitlenin tekrar ilçe örgütünün önüne gelmesiyle sonlandırıldı.

'ÖCALAN'IN YAKTIĞI BARIŞ MEŞALESİ SÖNDÜRÜLMEK İSTENİYOR'

Yapılan yürüyüşün ardından kitle basın açıklaması yapmak için 4 Nisan Özgürlük Parkı'na geçti. Burada kitle adına açıklamayı yapan Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Durmuş, komplo sürecini hatırlatarak, yıllar sonra dönemin Başbakanı Bülent Ecevit "Apo ne için bize teslim edildi, anlamış değilim" sözleriyle uluslar arası komplonun derinliğine işaret etti. Uluslararası güçlerin bu komployla ne yapmak istedikleri günümüzde açıkça ortaya çıktığını belirten Durmuş, "Bu komployla, Ortadoğu'da yeni dizayna en büyük engel olan Kürt varlığını pasifsize etmek ve ortadan kaldırmak amaçlanmıştır. Türkiye'nin nasıl bir kaosa sürüklendiği 16 yıl sonra ortaya çıkmıştır. Bunu, günümüzde yaşadığımız katliamlarla net bir şekilde görmekteyiz. Sayın Abdullah Öcalan'ın müdahaleleri, barış için yaptığı girişimler bu komplonun amacına ulaşmasını engelledi. Devlet Sayın Öcalan'ı anlamaya başladı derken iktidar hırsı yüzünden Sayın Öcalan'ın yaktığı barış meşalesi söndürülmek istenmektedir. Bu nedenle Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecrit daha da ağırlaştırılmıştır" dedi.

'BU ÖCALAN ŞAHSINDA KÜRTLERE DAYATILAN YÜZ YILLIK BİR KOMPLODUR'

AKP'nin 7 Haziran seçimleri sonrası intikam duygusuyla oy alamadığı bölgelere düşmanca saldırmaya başladığını dile getiren Durmuş, "Bu durum sivil katliamlarıyla zulmün zirvesine ulaşmıştır.  Cizre'de, Sur'da, Nusaybin'de yüzlerce insanın ölümünden ve göçe zorlanmasında AKP tek sorumludur. Televizyonlarda, haber bültenlerinde artık ölümleri, siyasi ve askeri operasyonları görmek istemiyoruz . Ölümler dursun, katlamlar son buldun, canlarımız yaşasın, artık yeter! Diğer bir komplocu yaklaşım ise AB üyelerinin ve kurumlarının Türkiye’nin Kürt kentlerinde uyguladığı soykırım politikalarına gösterdiği tolerans ve destektir. Avrupa organları başta AİHM olmak üzere Avrupa Konseyi ve CPT adeta Erdoğan-AKP-Ergenekon’u Kürt katliamına teşvik etmektedir. Bu komplodan amaç Önder Öcalan’ı teslim alarak Kürt halkına 1923 Lozan Rejimi’ni yeniden dayatıp kabul ettirmektir. Bu Öcalan şahsında, Kürtlere dayatılan yüz yıllık bir komplodur. Kürtlerin bunu kabul etmesi beklenemez" diye konuştu.

'AKP-ERDOĞAN-ERGENEKON REJİMİNE DEVRİMSEL DİRENİŞ İLE CEVAP VERİLMELİ'

Durmuş, komploya karşı Öcalan'ın direnişini anımsatarak, açıklamasını şöyle sonlandırdı; "Bu komploya karşı nasıl ki Önder Öcalan 18 yıldır amansız direniyorsa, Sur ve Cizre başta olmak üzere tüm Kürt halkı da direnecektir. Gelinen aşamada Kürt halkı var olma ile yok olma sınırında nihayi bir tercih ile karşı karşıyadır. Ya yeniden Lozan Rejimi’ne evet diyecek, ya da buna karşı büyük bir devrimci hamle yapacaktır. Kürt halkına Kobanê’de yaşadığı yenilgiyi Cizre ve Sur’da intikamla yanıt veren AKP-Erdoğan-Ergenekon rejimi, yeniden Kürdistan’ı işgal ve istila etmek niyetindedir. Bu işgale, soykırıma ve Lozan Rejimi’ne verilecek yanıt devrimsel direniş olmalıdır."

Eylem atılan "Bijî Serok Apo", "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganları ve okunan Çerxa Şoreşe marşı eşliğinde son buldu.