Son Dakika: Stêrk ve Medya Haber: Baskın korsanvari ve komplodur, susturamayacaklar!

'Uçağın düştüğü bölgede cihatçılar barınıyor'

Hatay’da çeşitli kurum temsilciliğini görevlerini yapan SYKP MYK Üyesi, Sosyolog Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi ve Suriye politikasına ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı...

Sosyolog Hatimoğulları, Rus uçağının düşürülmesi ile Suriye’de beş yıldır devam vekâlet savaşında yeni bir sayfa açılacağına dikkat çekti. Hatimoğulları, "Bayır-Bucak bölgesinde El Kaide’ye bağlı Nusra Cephesi ve Ahrar el Şam bulunuyor" bilgilerini verdi. Hatimoğulları, Hatay'da etnik ve dinsel farklılıkları birbirine düşürmek isteyen bir zihniyetin olduğunu da belirtti. Hatimoğulları, "Türkiye’deki siyasi iktidar Türkmenleri gerçekten insan olarak önemsiyorsa barış için elinden geleni yapar. Nusaybin’i, Silvan’ı, Cizre’yi Suriye’ye, Afganistan’a çeviren bir anlayıştan bunu beklemek çok zor" diye konuştu.

Türkiye’nin, Rus uçağını çeteleri vurmasını engellemek için vurduğu düşünülüyor. İki ülke arasındaki bu gerilim, Hatay'a da yansıyor. Cihatçı çetelere lojistik, eğitim ve eleman geçiş yeri olarak lanse edilen Hatay, tekrardan gündeme geldi. Kent, mezhep ve kimlikler üzerinden ayrıştırma politikaları ile yüz yüze bırakılmak isteniyor.

Hatay’da çeşitli kurum temsilciliğini görevlerini yapan SYKP MYK Üyesi, Sosyolog Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi ve Suriye politikasına ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı...

'VEKALET SAVAŞINDA YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR!'

Hatay komşusu olan Lazkiye’den kalkan Rus uçağının düşürülmesi sonrasında Orta Doğu’da taşlar yerinden oynayacak mı?

Rusya’nın Lazkiye’de askeri üs kurması ve IŞİD’e dönük operasyonlarda direkt rol alması Orta Doğu’da yepyeni bir durum yarattı. Rusya’nın güç kazanması ABD’nin hoşuna gitmedi. Bunun üzerine Türkiye ile buzları eriten ABD, Türkiye’ye yeni bir misyon biçmek zorunda kaldı. Hatay sınırına yakın artan askeri hareketliliği fırsat bilen Türkiye, gereğinden fazla cesur davranarak Rus uçağını düşürdü. Elbette bu cesaretin arkasında ABD ile derin anlaşmaların olduğunu söyleyebiliriz. Bu denkleme Avrupa ülkeleri ve Çin daha aktif katılacaktır. Kısacası Suriye’de beş yıldır devam vekâlet savaşında yeni bir sayfa açılıyor. Vekâleti veren ülkeler bir biçimi ile savaşa daha açıktan katılıyor.

şürülen uçağın bölgedeki Türkmenleri bombaladığı da gerekçe gösteriliyor. Bu bölgede sadece Türkmenler mi yaşıyor? 

Suriye işgali başladığı günden beri savaşın yakıcılığı her anlamıyla Türkiye’ye sirayet etti. En çok sınır illerinin eza gördüğü de bilinen bir gerçek. Son gelişmeler ise Hatay sınırında cereyan ettiği için gerilim burada daha da yükselmiş oldu. Şimdi ise Bayır-Bucak Türkmenleri meselesi gündeme geldi. Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; Türkmen, Arap, Kürt, Ermeni, Süryani, Keldani, Alevi, Sünni, Hıristiyan herkes eşit bir şekilde yaşam hakkına sahiptir. Tarihe baktığımızda etnik ve dinsel savaşlar en kanlı savaşlar olagelmiştir. Savaşların sebebi bu farklılıkların kendisi değildir. Tıpkı şu an Suriye’de sermaye güçlerinin verdiği savaşa kılıf uydurdukları gibi. En iyi kılıf ise körükledikleri kardeş kavgalarıdır. Halklar olarak bunlara karşı uyanık olmak zorundayız.

HANGİ ÖRGÜTLER BARINIYOR?

Yaşadığınız kentin hemen dibinde bulunan bu bölgede kimler var? Hangi örgütler burada barınıyor?

Bayır-Bucak bölgesinde El Kaide’ye bağlı Nusra Cephesi ve Ahrar el Şam bulunuyor. Fetih Ordusu adı altında farklı isimlerle örgütlenen irili ufaklı savaş çetelerinin de türediği/türetildiği biliniyor. Mesela Sultan Selim Tugayı, 2012’de Lazkiye’de Alevi köylerini basıp 200 Alevi’yi katlederek Yavuz Selim’in Alevi katliamını aynı bölgede yeniden canlandırdı. 2014’te Kesep aynı güçler tarafından işgal edildi, Ermeniler katledildi. Bu liste uzayıp gider. Bu bölgede aynı zamanda Türkiye tarafından yönlendirilen güçler mevcut. Cihatçı çetelerin üssü haline gelen bu bölgede savaşın şiddetlendiğini görüyoruz.

Suriye’de yaşanan gelişmelerin yansıması Hatay’da görmek mümkün… Halk tedirgin mi? Yoksa sadece Türkmenler mi orada baskı altında?

Bu gelişmeler Hatay’da yaşayan başta Arap Aleviler olmak üzere herkesi tedirgin etmektedir. Tedirginliğin en önemli nedeni ise Suriye işgali başladığı günden beri AKP’nin ayrıştırıcı tutumudur. Suriye politikasının görünür kısmını Esad’ın Aleviliği üzerine kuran bir devlet anlayışı tarafından yönetilen ülkede yaşıyoruz. El Kaide’nin düzenlediği Reyhanlı katliamında '53 Sünni vatandaşımız öldü' şeklinde ifade kullanan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Bu zihniyeti arkasına alarak Hatay’da defalarca Alevi-Sünni çatışmasını körüklemek isteyenler oldu. Ancak halkların sağduyusu galip geldi. Şimdi ise 'Türkmen kardeşlerimiz öldürülüyor' naraları atılıyor. Oysa Suriye’de dil-din-mezhep farkı olmaksızın herkes ölüyor. Çünkü savaş var. Mesele Türkmen meselesi değildir. Buradan etnik ve dinsel farklılıkları kaşıyıp duran bir zihniyet var.

'TÜRKİYE NUSAYBİN'İ SURİYE VE AFGANİSTAN'A ÇEVİRDİ'

Türkiye, Suriye’de Türkmenlerin yaşadığı sorunu ‘savaş gerekçesi’ne dönüştürürken, birçok kentte sokağa çıkma yasaklarıyla sivilleri katlediyor. Burada yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Barışın bir an önce tesis edilmesi gerek. Türkiye’deki siyasi iktidar Türkmenleri gerçekten insan olarak önemsiyorsa barış için elinden geleni yapar. Nusaybin’i, Silvan’ı, Cizre’yi Suriye’ye, Afganistan’a çeviren bir anlayıştan bunu beklemek çok zor. Türkiye haklarına Ankara’yı, Suruç’u yaşatan AKP-Saray ve derin güçleri için Kürtlerin, Arapların, Ermenilerin, Süryanilerin, Alevilerin, Hıristiyanların önemi olmadığı gibi; Türklerin, Türkmenlerin ve Sünnilerin de önemi yoktur. Bunu bilen yerden halklar kendi dayanışma ağını kurmalıdır. Başka çaremiz yoktur.