'Üç kuşaktır onları arıyoruz'

'Üç kuşaktır onları arıyoruz'Cumartesi Anneleri, 536. kez Galatasaray'da bir araya gelerek, 1993 yılında Batman'da gözaltında kaybedilen İbrahim Çelik ile oğlu Edip çelik'in akıbetini sordu.

Cumartesi eylemine katılan kayıp yakını Feryal Çelik, annesinin yıllardır eşinin ve oğlunun, kendisinin babasının ve ağabeyinin akıbetini sorduğunu hatırlatarak, "Şimdi torunlar dedelerinin ve dayılarının akıbetini soruyor. Bu arayış üç kuşaktır sürüyor. Bu adaletsizlik, bu vicdansızlık daha ne kadar sürecek" diye sordu.

Kayıp yakınları, Ankara'da görülen iki faili meçhul davasında yaşananlara da dikkat çekerek, sanıklara uygulanan "koruma ve cezasızlığa" son verilmesini istedi.

Kayıp yakınlarının bu haftaki eylemine gözaltında öldürülen Ayşenur Şimşek'in annesi ilk kez katılırken,  HDP İstanbul milletvekilleri Pervin Buldan, Hüda Kaya ve Filiz Kerestecioğlu ile CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrukulu da aileleri yalnız bırakmadı.

Aileler bu haftaki eylemde, haftalardır kendisinden haber alınamayan er Osman Karadeniz'in de akıbeti soruldu, Savunma Bakanlığı'nın açıklama yapması istendi.

İBRAHİM ÇELİK VE OĞLU NASIL KAYBEDİLDİ?

50 yaşındaki İbrahim Çelik, 10 Temmuz 1994 gecesi Batman'ın Soğuksu mezrasındaki evinden maskeli ve silahlı 4 kişi tarafından alındı. "Yer göstermesi" bahanesiyle alınan Çelik'i yalnız bırakmak istemeyen 19 yaşındaki oğlu Edip Çelik de, peşlerinden gitti. Baba ve oğuldan bir daha haber alınamadı. Olayla ilgili 5 Hizbullahçı hakkında suç duyurusu yapıldı ancak herhangi bir sonuç alınamadı.

Bugünkü eyleme Çelik'in kızı Feryal Çelik ile çocukları da katıldı. Feryal Çelik, konuşmakta zorlandı, daha önce hazırladığı bir mektubun okunmasını istedi. Babası ile ağabeyinin gözünün önünden gözaltına alındığını hatırlatan Çelik, "Babam ve ağabeyim Kürt olduğu için kaybedildi. Kürt olmak suç mu?" diye sordu. Annesinin yıllardır eşinin ve oğlunun, kendisinin babasının ve ağabeyinin akıbetini sorduğunu belirten Feryal Çelik, "Şimdi torunlar dedelerinin ve dayılarının akıbetini soruyor. Bu arayış 3 kuşaktır sürüyor. Bu adaletsizlik, bu vicdansızlık daha ne kadar sürecek" diye konuştu.

'VİP SANIKLI DAVALAR'

Bu haftaki eylemde Ankara'da görülen iki davada gündeme getirildi. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Şırnak'ın Görümlü köyünde 6 köylünün kaybedilmesiyle ilgili davada, ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan emekli tuğgeneral Mete Sayar'ın da içinde olduğu 6 asker beraat etti. 19 faili meçhul cinayetle ilgili Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ise sanıkların hiçbiri dünkü duruşmaya katılmadı, sanık Mehmet Ağar da telekonferans yöntemiyle ifade verdi.

Davalara ilişkin konuşan CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, davaların sanıkları için "VIP sanıkları" dedi, hala devlet tarafından korunduklarını belirtti. Tanrıkulu, "Ancak onlara bir gün bu meydandan özür dileteceğiz" diye konuştu.

'ONLARI YARGILATMAK DA BİZİM GÖREVİMİZ'

HDP İstanbul milletvekili Pervin Buldan da, dünkü davaları hatırlatarak, "Bu cinayetlerin kimler tarafından işlendiği ortada" dedi, 1990-1995 yıllarında devlette başbakan, içişleri bakanı ve genelkurmay başkanlığı gibi sıfatlarla görev yapan tüm yetkililerin sorumlu olduğunu belirtti. Buldan, "Kaybetmek ve kaybedenleri korumak devletin göreviyse, onları yargılatmak da bizim görevimizdir" dedi.

6 Aralık 1993 tarihinde kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya da "Devletin bu aklı ile kayıpların bulunacağına dair bir umudumuz yok" diye konuştu.

İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'un açıklamasının ardından eylem sona erdi.

...