ANALİZ

Türkiye’nin saha oyunları ve Bab’dan sonra…

Türk ordusu ve ona bağlı çetelerin DAİŞ ile yaptıkları anlaşmadan sonra DAİŞ Bab’dan çekilerek Bab’ı Türk ordusu ve çetelerine bıraktı.

Bu anlaşmanın neye karşılık yapıldığına ilişkin şimdiden bir şey söylemek için erken. Suriye Baas Rejimi, Bab ile en fazla 3 kilometre olan Tedef’de bekliyor.  Kaldı ki Türk ordusu ve bağlı çeteleri Bab’a girer girmez rejim güçleri doğudan bir hamle yaparak iki köy aldı. Aynı güne denk gelen Suriye Baas Rejiminden eski Savunma Bakanı, şimdiki Toplumsal Uzlaşma Bakanı Ali Haydar’ın da açıklamaları oldu. Peki, bundan sonra Bab ve bölgede ne olur?

DAİŞ İLE NE KARŞILIĞINDA ANLAŞILDI?

Türk devleti Rusya ile yaptığı anlaşma sonucu çetelerini Halep’ten çekerek karşılığında Bab’a yüklenmeye başladı. Türk ordusu ve bağlı çetelerinin Bab’a yüklenmeye başlamalarının üzerinden yaklaşık üç ay gibi bir zaman geçti. DAİŞ’in yerel yani Bablı unsurları Türk ordusu ve bağlı çetelerine karşı koymaya çalıştı. Türk ordusu ve çetelerine ağır kayıplar verdirdi. Dört gün önce ismi bende saklı bir yetkili, "DAİŞ Bab’dan çekilme hazırlığı yapıyor" şeklinde bir bilgi verdi. Ancak DAİŞ’in unsurları Türk ordusu ve çeteleri kendilerine ihanet ettikleri için onları bırakmayacağı, onlardan Rejime bırakacakları yönünde bazı kanallar üzerinden bilgiler ulaştırdıklarını söyledi. 

Dört gün geçmeden dün DAİŞ Der Hafir’e çekilerek Bab’ı Türk ordusu ve bağlı çetelerine bıraktı.

Cerablus, Rai, Exterin, Dabık ve diğer alanlarda olduğu gibi yine DAİŞ ile yapılan bir anlaşma ile Bab da Türk ordusu ve çetelerine bırakıldı. Türkiye ile DAİŞ arasında şu ana kadar yapılan her anlaşma karşılıklı olmuştur. Musul’da bilinçli olarak DAİŞ’e konsolosluk çalışanlarını bıraktırmak için Türkiye’deki tüm DAİŞ’li tutuklular serbest bırakıldı. Cerablus, Rai, Dabık için hem tutuklular serbest bırakıldı, ayrıca basın ve kamuoyuna da yansıyan silah ve cephane de DAİŞ’e aktarıldı. 

DAİŞ ile Bab üzerine bu sefer yapılan anlaşmada Türk tarafından DAİŞ’e ne verildiği, ne tür vaatlerde bulunulduğunu şimdiden kestirmek zor. Ancak kısa süre içinde açığa çıkacak. Hep birlikte bu anlaşmanın neye karşılık yapıldığını göreceğiz. 

ALİ HAYDAR'IN AÇIKLAMALARI NE ANLAMA GELİYOR?

Türk ordusu ve çeteleri DAİŞ ile anlaşıp Bab’a girdikten sonra Suriye ordusu harekete geçti. Bir süreden beri bekledikleri Bab’a 3 kilometre uzaklıktaki noktadan hareket eden Suriye ordusu, Bab’ın doğusunda Xibas ve Şih köylerini ele geçirdi. Bu hareket Türk ordusu ve bağlı çetelerine bir mesajdı. Bu mesajı tamamlayan Suriye’nin Toplumsal Uzlaşma Bakanı Ali Haydar’dan gelen açıklama oldu. Ali Haydar "Türk ordusu çatışma yaşayabileceğimiz bir mesafeye kadar geldi. Türk ordusu ile çatışmak istemiyoruz. Dileğimiz siyasi diyalog yolu ile geri çekilmeleridir" diyor. Haydar açıklamalarında Rusya’ya da çağrıda bulunarak, "Türk ordusunu çekilmesi için ikna etsin" diyor. Suriye ordusunun harekete geçerek iki köy alması ve Ali Haydar’ın açıklamaları Bab’da bundan sonra ne olacağına dair bazı ipuçlarını veriyor. 

Suriye ordusu ÖSO grupları ile 5 yıldır savaş halinde. Suriye ordusu önümüzdeki günlerde Bab’da kalan bu gruplara saldırılar başlatabilir. Başlatması durumunda Türk ordusu Suriye ordusu ile bir çatışmaya girecek mi? Mevcut hali ile Suriye topraklarında hiçbir hukuki ve meşruiyeti olmayan Türk ordusunun Bab’da Suriye rejimi ile bir çatışmaya girmesi durumunda uluslararası güçler ve bölgesel bir çok gücün de içinde yer alacağı bir savaş başlar. Suriye rejimi ile Rusya Bab’da kendileri yerine Türk ordusu ve bağlı çetelerinin savaşmasına bilerek onay verdiler. Ancak bundan sonra Türk ordusunu hem uluslararası alanda, hem de bölgede sıkıştırmak, işgalci duruma düşürerek Bab, Cerablus, Rai, Dabık, Soran, Exterin ve işgal ettikleri tüm alanlardan çıkması sağlanmaya çalışılacak.

İKİNCİ İHTİMAL: KÜRTLERE VE MİNBİC'E SALDIRTMAK

Türk ordusu Cerablus’u işgal ettiği günden itibaren bağlı çetelerini konuşturarak bundan sonra hedef Minbic ve Tel Rıfat diye söylettirdi. Cerablus’tan hemen sonra da ilk saldırı noktası Minbic oldu. ABD’nin arabuluculuğu sonucu Minbic'e yönelik saldırıları durduruldu.  Minbic'e yönelik saldırıları durdurulunca bu kez yönünü Tel Rıfat, Şey İsa, Hesiye köylerine verdi. Ciddi çatışmalar yaşandı. Türk ordusu ve çeteleri ağır kayıplar verdi. Hâlâ nereye ait olduğu bir türlü açığa çıkmayan savaş uçaklarının Türk ordusu ve çetelerini vurması sonucu Tel Rıfat, Şeyh İsa ve diğer köylere yönelik saldırıları da durduruldu. 

Rusya Türk ordusu ve bağlı çetelerini DAİŞ'e karşı savaştırdığı gibi Kürtlere karşı da savaştırmak isteyebilir. Kaldı ki baştan beri böyle bir plan yapılmış durumda. 

Minbic ve Şehba’da bulunan güçler DAİŞ'in olmadığını Türkiye, ABD, Rusya da çok iyi biliyor. Bir süre Türkiye ve bağlı çeteleri ile çatışıp sonra anlaşarak geri çekilen güçler değil. Bu da Türkiye’nin herhangi bir saldırıda bulunması durumunda Bab’da verdiği kayıpların on katı kadar kayıp vermek demektir. Kaldı ki şimdi Suriye topraklarından bir yolunu bulup çıkmak varken böyle bir saldırı durumunda artık çıkması için de hiçbir yol kalmayacağını da hesaba katması gerekir. Zira Minbic halkları 264 kayıp vererek DAİŞ zulmünden özgürleştirdikleri Minbic’i Türkiye’ye bırakmazlar. Kaldı ki Türkiye'nin arada bulunan ABD ve Rusya’ya rağmen Minbic'e saldırması büyük felaketlerin kendisini beklemesi demektir. Ayrıca Minbic yada Şehba’dan herhangi birisine yada ikisine saldırması durumunda Türkiye’deki referandumun da yapılmaması demektir. Çünkü Türk ordusu ve bağlı çeteleri hiçbir zaman Minbic yada Şehba’da bir başarı elde ederek bitiremezler. Aksine aylar hatta yıla varan uzun süreli bir savaşa girmesi anlamına gelir. Diğer bir nokta ise, Türk ordusunun Minbic yada Şehba’ya saldırması durumunda, "saldırılara cevap sadece bu yerlerle mi sınırlı kalacak" gibi bir soru da gelir akla.

Kamuoyu anketleri sonuçlarının şimdiye kadar gösterdiği tahminler referandumdan büyük bir farkla 'HAYIR' çıkacağını gösteriyor. Yasal olarak referandumu yapmama gibi bir imkan artık kalmadı. Türkiye cumhurbaşkanı Türkiye’yi savaşa sokarak kazanamayacağı bir referandumun yapılmaması yoluna gidebilir. 

Türk ordusu ve bağlı çetelerinin Şehba yada Minbic'e saldırmaya başlaması Cumhurbaşkanı'nın referandumun yapılmamasına karar verdiği anlamına gelir. 

Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin nasıl bir karar vereceği önümüzdeki günlerde biraz daha belirginlik kazanacak. Son güne kadar referandum tahminleri beklenerek bir karar verilecek gibi görünüyor.