Tuncel: Teslim olmak yok; zafere kilitlenelim

DBP Eş Genel Başkanı Tuncel, hükümetin Kürtlere ve muhalif çevrelere dönük saldırılarına tepki göstererek,"Bizim literatürümüzde teslim olmak diye bir şey yok. Başarı ve zafere kilitlenelim" diyerek, direniş çağrısında bulundu.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, partisinin İstanbul il ve ilçe yönetimi ile bir araya geldi. Tuncel, HDP İstanbul İl Örgütü binasındaki toplantı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 

Tuncel, Kürdistan merkezli siyaset yaptıklarını ve partilerinin örgütlülüğünün son derede önemli olduğunu, partilerinin toplumsallaşması açısından Türkiye kentlerinde de çalışmalar yürüteceklerini kaydetti. Partilerine dönük kitlesel bir soykırım uygulandığını vurgulayan Tuncel, "Devlet, DBP'den korkuyor. Korkmasının nedeni de ortaya konulan demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigması toplumda karşılığını bulmasıdır" dedi. 

'ÇÖKTÜRME POLİTİKASININ SONUCU'

DBP'li belediyelere dönük kayyum uygulamasına da tepki gösteren Tuncel, kayyumın aynı zamanda eşbaşkanlığa da bir saldırı olduğunu söyledi. Tuncel, verilen kararı tanımanın kabul edilebilir olmadığını ifade ederek, devletin DBP'nin Kürdistan'da elde ettiği kazanımlarını zorla elinden almaya çalıştığına işaret etti. Bu amaçla ise çok özel bir politika ile etnik siyaset yürütüldüğünü dile getiren Tuncel, 14 bin eğitim emekçisinin açığa vegözaltına alınmasını da bunun yansıması olarak gördüğünü ifade etti. "Bunların hepsinin Kürt olması tesadüf değil" diyen Tuncel, Bakan Berat Albayrak'ın maillerinde ortaya çıkan durumun da Kürt halkına karşı ortaya konulan çöktürme politikasının bir sonucu olarak değerlendirdi.

AKP ve Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'yi, karanlığa götüren bir durum ile karşı karşıya bıraktığını söyleyen Tuncel, Kürt düşmanlığı üzerinden bir gecede 23 televizyon kanalı ve radyonun kapatıldığını dile getirdi. Tuncel, "Kapatılanlara bakıldığında Alevilerin, kadınların, çocukların sesi olan kanal ve radyolar ama en ilginci de Zarok TV'nin kapatılması, devletin Kürtlere yaklaşımının çok net göstergesidir. Sadece ekranlar karartılmıyor, toplumun geleceği de karartılıyor" diye ekledi.

'DARBENİN SÜRDÜRÜCÜSÜ!'

"Karşımızda olan güç, darbenin sürdürücüsü bir güç" diyen Tuncel, devre dışı bırakılan parlamentonun bir müze haline geldiğine dikkat çekerek, ana muhalefet olan CHP'nin ise AKP'nin kuyruğuna takıldığını söyledi. 
Tuncel, CHP'nin emekçilerin, sosyalistlerin yanında durmayan bir çizgi izlediğini belirtti.

'KÜRTLER TÜRKİYE DEMOKRASİSİNİN TEMELİDİR'

Yaşanan tablo karşısında ise tek çarenin direnmek ve direnişi toplumsallaştırmak olduğunu belirten Tuncel, "DBP, Kürdistan ve Türkiye'de tek seçenektir. DBP aynı zamanda bir eğitim partisidir. Yerel demokrasinin eğitileceği merkezdir. Bu yüzden önemlidir" diyerek, batıda yürütülecek siyasal mücadelenin ayağını oluşturacak partinin yine kendi partileri olduğunu söyledi.
Tuncel, eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürüten Kürtlerin, Türkiye demokrasisinin temelini oluşturduğunu da vurguladığı konuşmasında, şunları da belirtti: "Kürtler hala demokratik siyasette ısrarcıdır. Türkiye halklarının bunu bilmesi gerekir. Barış sürecinin gelişmesi umudu devam ediyor. İşimiz çok zamanımız yok. Güçlü bir ses çıkarma yönümüz zayıf kaldı. Bir yılda iki bin beş yüz üyesi tutuklanmış bir partiye hareket alanı tanınmıyor. Biz buna alışmayacağız. Hukuki mücadeleyi de yürüteceğiz."

'KÜRTLER OLMADAN DÜZEN KURAMAZSINIZ'

Tuncel son olarak, zor bir süreçten geçildiğini ve Ortadoğu'da şekillenecek yeni bir düzenin Kürtler olmadan gerçekleşmeyeceğini kaydederek, şöyle dedi: "Tarihi süreçleri kaçırmamak lazm. Biat etmeyen bir kitle var. Kürt halkı bu zulüm politikasına izin vermiyor. Başka şansımız da yok; ya kazanacağız ya kazanacağız! Bizim literatürümüzde teslim olmak diye bir şey yok; direnmek var, başarıya ve zafere kilitlenmek var."