Amed'de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından Muharrem ayı dolayısıyla "Gelin canlar bir olalım" şiarıyla aşure etkinliği düzenlendi. Her yıl cemevi önünde halka açık düzenlenen etkinlik, bu yıl "güvenlik" bahanesiyle yasaklanınca, cemevi bahçesinde düzenlendi. Etkinliğe DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, Rêzan Belediyesi Eşbaşkanı Birsen Kaya Akat, HDP ve DBP il, ilçe yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra yüzlerce Alevi katıldı. 
Etkinlikte, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'ne bağlı semah ekibi siyah elbiseleri ve başlarına taktıkları kızıl kuşaklarla semah döndü. Alevi dedeleri de semah duası verdi.

KOLUMAN: KİMSEDEN İCAZET ALMAYIZ

PSAKD Başkanı Cafer Koluman, inançlarının yasaklanmak istediğine vurgu yaparak, şunları söyledi: "İbadetimizi yapmak için icazet almamıza gerek yok. Kimseden ibadetimizi yerine getirmek için izin almadık, almayacağız. Sehpada Pir Sultan, Dersim'de Seyit Rıza olmaya devam edeceğiz. Kerbela'da Şah Hüseyin'e yapılan zulüm halka yapılan zulümdür. Yeni Kerbelalar yaşanmaması adına Alevilerin bir arada olup mücadele etmesinin tam da zamanıdır."

ANLI: İYİ VE GÜZELİN YANINDAYIZ

Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ise şöyle konuştu: "Yeni Kerbelalar'ı bir kez daha yaşamakla karşı karşıyayız. Bugün Kerbela'yı aratmayacak şeylere şahit oluyoruz. Bizler Hüseyini bir duruşla gelecek kuşaklara 'İyinin ve güzelin yanında durduk' diyeceğiz. Nasıl ki her cuma günü insanlar ibadetlerini yapabilsinler diye kamu güvenliği sağlanıyorsa, Alevi yurttaşlara bu imkan tanınmıyorsa bu bir utançtır bu bir ayıptır."

TUNCEL: HERKES YAN YANA GELMELİ

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise hak ve hakikat uğruna mücadele eden ve bu uğurda toprağa düşenleri anarak konuşmasına başladı. 
Tuncel, şunları dile getirdi:

"Unutmayın ki, Aleviler bu coğrafyada kendi Aleviliğini gizlemek zorunda kaldılar. Cemlerini gizli kapalı yapmak zorunda kaldı. Alevilere karşı nefret söylemi gelişti, 'katli vaciptir' denildi. Aleviler bu ülkede hâlâ güvende değiller. Bunun nedeni, tekçi iktisatçı siyaset anlayışıyla alakalıdır. Bugün saldırı hepimizedir. Alevi olduğumuz için, Kürt olduğumuz için, kadın olduğumuz için. Yaşam hakkımızı bile elimizden alıyorlar. Çok kimlikli yapımızı yerle bir etmek istiyorlar.
Bize savaşı dayatanlara karşı birlikte mücadele vermek lazım. Saldırı topyekûnse, saldırıya karşı herkes yan yana gelecek, böyle mücadele edilecektir. Başka yolu yok. Bütün inançların özünde barış vardır. Aynı zamanda zalime karşı direnmek vardır."

BALUKEN, ÖCALAN'IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise şunları ifade etti:

"1335 yılı aşkın süredir Yezid zulmünü yaymaya devam ediyor. Bunu karşısında direnenler tarihi bir duruş sergiliyor. Bugünkü buluşmada bir araya geldiğimiz canların inanç ve duygu birlikteliği tekçi anlayışlara karşı çok dilli ve çok dinli demokrasi anlayışı ile geleceğin kapısını aralayacaktır. Çözüm süreci boyunca bu ülkede barışın umudunun yeşermesini hepimiz yüreğimizde hissettik. En kritik İmralı toplantısında PKK Lideri Abdullah Öcalan, 'Eğer bütün bölgede sorunlarımız çözülmek isteniyorsa, bu ülkede bütün dilleri, kültürleri inançları özgürleştirmenin yasal ve anayasal düzen oluşturulmalı. Bu ülkenin binlerce anayasa mevzuatında Kürt ve Alevi kelimesi geçmiyorsa, o ülkede çoğul demokrasiden, inançların özgürlüğünden bahsedemeyiz' demişti. İşte bugün yaşadığımız sorun da aynı sorundur. Bugün Alevi televizyonlarının kapatılması, inançlarını yaşayamaması, Alevi yurttaşların evlerinin kapılarına bir takım çete ve paramiliter güçler tarafından işaret konulması tam da İmralı'da yapılan tespittir."