ANALİZ

Suriye’de tek muhalif güç kalmıştır

Rojava Devriminin merkezinde olduğu Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu Suriye’de tek muhalif güç haline gelmiştir. Yeni Suriye de bu temelde şekillenecek, bu da Ortadoğu’da bir model olarak geleceğe yön verecektir.

Kazakistan’ın başkenti Astana’da Rusya, İran, Türkiye, rejim temsilcileri ve bazı muhalifler Suriye’nin geleceği için toplantı yapacak. Son açıklamalara göre ABD’nin de katılacağı söyleniyor. Cenevre’de olduğu gibi PYD’nin de içinde olduğu Kuzey Suriye Meclisi ve Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu katılamayacak. Engelleyen de esas olarak Türkiye. Türkiye her yerde Kürtlere karşı olduğunu bir daha ortaya koymuştur. Artık bu gerçeği sadece Kürtler değil, tüm dünya bilmektedir. 

Rojava Devrimcilerinin, Kürtlerin, Demokratik Kuzey Suriye Federasyonunun katılmadığı hiçbir toplantının Suriye’de sorunları çözüp barış ve istikrar sağlaması mümkün değildir. Cenevre görüşmeleri yapıldığında Türkiye yine Rojava Devrimcilerinin katılımına itiraz etmişti. Ancak Cenevre görüşmelerini izleyenler Kürtlerin katılmadığı bir platformun başarılı olmayacağını söylemişler ve sonuç da böyle olmuştur. Çünkü Türkiye’nin ilişkide olduğu muhaliflerin bir çözüm projesi yoktu. Zaten Türkiye de çözüm istemiyordu. Suriye’nin daha fazla istikrarlaşması ve bunun üzerinden Türkiye’nin etkisinin artacağı hesaplanıyordu. Kürtler ise demokratikleşme projeleriyle herkesi çözüme zorlayacak bir konumda bulunuyordu. Bu nedenle çözüm istemeyenler Rojava Devrimcilerinin Cenevre’ye katılmasını engelliyorlardı. Cenevre görüşmeleri çöktüğü gibi, bu toplantılara katılan Türkiye’nin dostları olan muhalifler de çökmüştür. Artık ortada tek muhalefet kalmıştır; bu da Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu içinde yer alan demokratik güçlerdir.

Halep ve çevresinde Türkiye’ye bağlı güçlerin yenilmesiyle birlikte Kürtlerin içinde bulunduğu Demokratik Kuzey Suriye güçleri tek muhalif güç olarak kalmıştır. IŞİD, El Nusra ve Ahrar El Şam muhalif olarak kabul görmüyor. Bu sapkın güçlerin tasfiye edilmesi konusunda uluslararası güçler, rejim ve Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu ortaklaşmış durumdalar. Geriye, Suriye’nin yerli güçleri olarak rejim ve Kuzey Suriye Federasyonu kalıyor. Türkiye muhalif olacak tüm güçleri kendi yanlış politikaları içinde bitirdi. Böylece Halep yenilgisiyle birlikte karşı olduğu Kürtler ve demokratik Suriye güçleri tek muhalif güç haline gelmiştir. Şu anda Rojava Devrimi de Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu da en güçlü dönemini yaşamaktadır. Suriye’nin tek demokratik muhalif gücü olarak yıkılmayacak bir karaktere kavuşmuştur. 

Şu anda kim karşı olursa olsun Suriye’de yeni bir sistem kurulacaksa, Suriye demokratik bir karaktere kavuşacaksa Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu muhatap alınacaktır. Bunun dışında muhalif güçler bulmak ve bu temelde yeni bir Suriye yaratmak mümkün değildir. Mevcut rejim bile eski Suriye sistemiyle kendini ayakta tutamaz. Onlar bile ancak Suriye’nin belli düzeyde demokratikleşmesiyle ayakta kalabilir. Suriye’nin demokratik mayası ve temeli olacak tek güç de Rojava Devrimine dayanan Demokratik Kuzey Suriye Federasyonudur. Türkiye ne kadar yok sayarsa saysın, yeni bir Suriye olacaksa bu kesinlikle Demokratik Kuzey Suriye Federasyonuna dayanacaktır. 

Şu anda Türkiye dışında Suriye ile ilgilenen tüm güçler Demokratik Suriye Güçlerine muhtaçtır. Ne ABD’nin başını çektiği koalisyon güçleri ne Rusya’nın etrafındaki İran ve Suriye Rojava Devriminin merkezinde yer aldığı Demokratik Suriye Meclisi ve Demokratik Kuzey Suriye Güçlerini reddedebilirler. Nitekim Rusya da, ABD de Rojava Devrimcilerinin içinde olduğu Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu güçlerinin yeni Suriye görüşmelerinin yapılacağı platformlarda yer almasını istiyorlar. Sadece bu güçler değil, Araplar dahil Suriye içindeki tüm halklar da, tüm inançlar da Rojava Devriminin merkezinde olduğu demokratik güçlerin Suriye’nin demokratikleşmesinin mayası olmasını istiyorlar. Mevcut durumda Türkiye ve kendisine bağlı çete grupları dışında demokratik Suriye güçlerine karşı çıkacak güç yoktur. Bunların da siyasi gücünün çok zayıfladığı bilinmektedir. Ya Suriye eskisi gibi kalacak, ya savaş derinleşecek, ya da Rojava Devrimcilerinin içinde yer aldığı yeni bir Suriye kurulacaktır. 

Gelinen aşamada Suriye’de demokratik değişim isteyecek tüm muhalif güçlerin temsilcisi Demokratik Kuzey Suriye Federasyonudur. Subjektif olarak da objektif olarak da Suriye’de değişim isteyen her gücün sözcüsü Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu olmuştur. Artık demokrasi ve değişim isteyen tüm güçler Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu etrafında toplanmak durumundadır. Demokratik Kuzey Suriye Federasyonunun önerdiği siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel çözüm temel bir uzlaşma zeminidir. Bunun dışında temel uzlaşma zemini öneren hiçbir proje yoktur. Suriye gerçekliğine uygun tek demokratikleşme projesi, Demokratik Kuzey Suriye Federasyonuna aittir. Buradaki demokratikleşme önerileri her siyasi gücün, her toplumsal kesimin kabul edeceği karakterdedir. Hiçbir halkı, toplumu ve siyasi gücü dışlamıyor. Demokrasi düşmanları dışında herkesin kendini içinde bulacağı bir demokratik sistem öneriliyor. 

Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu, tüm halkların ve inançların federasyonudur. Bu federasyon, demokratik özerkliğe dayalı yerel demokrasiyi esas alıyor. Bu federasyon içinde Kürtler de, Araplar da, Asuri-Süryaniler de özerk yaşayacaklardır. Bu demokratik sistemde her şehir ve kasaba da kendi kendini yönetecektir. Türkmenlerin çoğunlukta olduğu kasabada onlar yönetimin temel gücü olacaktır. Kuşkusuz azınlık olan hiçbir etnik ve inanç grubu da dışlanamayacaktır. Çoğunluk biziz diye hiçbir etnik ve inanç topluluğu diğer etnik ve inanç topluluk üzerinde kendini hakim kılamayacaktır. Demokrasi içinde her topluluğun hakları korunacaktır. Bize yansıyan, Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu sistemi böyle bir demokratik karaktere sahiptir. 

Türkiye ve bazı Arap milliyetçi çevrelerinin düşündüğü gibi Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu Suriye’yi bölmek değildir. Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu bir devletçik değildir. Aksine, devletçi zihniyetten uzak, tamamen demokratikleşmeye dayalı bir demokratik toplum, demokratik halklar sistemidir. Bu karakteriyle Suriye’nin birliğini güçlendirecektir. Bu sisteme demokrasi karşıtlığı dışında karşı çıkmak mümkün değildir. 

Suriye’de sonunda tüm muhalif güçlerin özlemlerini seslendiren bir demokratik muhalefet öne çıktı. Bu durum, Ortadoğu kaosunda Suriye halkları açısından büyük bir şanstır. Aslında Suriye’de gerçek anlamda demokrasi güçlerinin ittifakı kurulmuştur. Bu sadece demokratik güçlerin ittifakı değildir; aynı zamanda dış güçler karşısında Suriye’nin iç dinamiklerini esas alan tüm yurtsever güçlerin ittifakıdır. Suriye; Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu şahsında demokratik ulus, ortak vatan ve halkların kardeşliğine dayalı demokratik bir yönetime kavuşmuştur. Bu demokratik sistemde hiçbir etnik ve dinsel topluluk öteki değildir. Araplar, Kürtler, Dürziler, Türkmenler, Aleviler, Sünniler, Asuri-Süryaniler, Çeçenler ve herkes bu sistemde kendi kimliği, dili ve kültürüyle yaşayacaktır. 

Bu Suriye’de hiçbir inanç devlet ve iktidarın ideolojik aracı olmayacaktır. İslamiyet de Alevilik de Süryanilik de Dürzilik de toplumun inancı olacaktır. Topluma ait olma adına demokratik İslam, demokratik Alevilik, demokratik Hıristiyanlık, demokratik Dürzilik var olacaktır. Topluma ait olan inançlar toplum kutsalıdır; toplumun toplum olarak varlığı ve kültürüdür. Demokratik Suriye’de inançlar topluma ait olacaktır. Topluma ait olmak demek demokratik olmak demektir. Böylece tüm inançlar açısından, tüm halklar açısından Suriye özelinde Ortadoğu’da yeni bir dönem, yeni bir tarih başlayacaktır. 

Rojava Devriminin merkezinde olduğu Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu Suriye’de tek muhalif güç haline gelmiştir. Yeni Suriye de bu temelde şekillenecek, bu da Ortadoğu’da bir model olarak geleceğe yön verecektir. Bu açıdan Suriye ve Ortadoğu’nun şekillenmesi Astana ya da Cenevre’de değil, bizzat Suriye’de gerçekleşmektedir. İster Astana ister Cenevre olsun, eninde sonunda bu gerçekliği kabul edeceklerdir. 


KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA